🦬 Offf üzerime öküz oturdu heee. ✨ Ne zamandır izleyeceğim diyordum geçen bir arkadaşımla laflarken "Bekleme Odasını" izledin mi dedi. Hayır dedim onu izlemelisin dedi. Bekleme Odasına niyetlenmiştim ama Bekleme Odası, "Karanlık Üstüne Öykülerin" 3. Filmiymiş. Bundan mütevellit önce Yazgı…devamı🦬 Offf üzerime öküz oturdu heee.
✨ Ne zamandır izleyeceğim diyordum geçen bir arkadaşımla laflarken "Bekleme Odasını" izledin mi dedi. Hayır dedim onu izlemelisin dedi. Bekleme Odasına niyetlenmiştim ama Bekleme Odası, "Karanlık Üstüne Öykülerin" 3. Filmiymiş. Bundan mütevellit önce Yazgı filmini izlemek istedim. Sizler de önce bunu izleyin gerçi diğerlerini izlemedim ama olsun sırayla gideceğim.
🤷🏻 Filme değinecek olursak yani duygu durumum karman çorman oldu. Öncelikle Albert Camus'un Yabancı adlı kitabını bir an evvel okumak istiyorum. Çünküüü Yer Altından Notlar kitabını okuduktan sonra Yeraltı filmini izleyince kafamda daha bi oturmuştu. O yüzden Yabancı kitabı da bir an önce okumak istiyorum.
🤦🏻♂️ Filmde o kadar boş sahne var ki gardiyanların kapıları kapatması, simitçinin karşıdan karşıya geçmesi, insanların durakta beklemesi falan derken bi 20 25 dk zaten böyle uzuyor. Tek olumsuz eleştirim bu sanırım. Heeee bir de müziksiz film sevmiyorum sev mi yo rum. En azından şu boş sahnelere bir müzik koysanız seyir zevkimiz artardı.
🤭 Tamam tamam çok uzatmadan filme giriş yapıyorum. Adana'da bir tabir var "araya gitmek" diye. Anlamı şu; Boşa gitti, pisi pisine gitti, çöpe gitti, kullanılmaz halde, yazık oldu anlamında diye. He işte başrolümüz o kadar ruhsuz o kadar boş, o kadar soğukkanlı ki araya gitti diyebiliriz.
🥺 Düşünsenize etliye sütlüye karışmıyorsunuz, Allah göstermesin anneniz ölüyor ve tepki dahi vermiyorsunuz, hayatınıza arkadaş dahil kimseyi almıyorsunuz, ruh gibi, tabiri caizse öküz gibi yaşıyorsunuz (ki öküzler daha bir ruhlu hayvanlar) ve bir kadın ve onun dostu yüzünden başınız belaya giriyor. Veee hiç ama hiç istifinizi bozmayıp cezam neyse çekmeye razıyım diyorsunuz. Bilmiyorum ya bilmiyorum.
🫠 En beğendiğim sahne ve çok ağır olan sahne savcıyla başrol arasındaki diyolog!
O kadar ağır ki o sahne 3 4 defa izlenir ve üzerine saatlerce konuşulur. O derece ağır yani.
👏🏼 Bir de başrolü ben şöyle tanımladım, hani kafamız yerinde değildir, kafamızın içerisinde 40 tane tilki vardır ve tilkilerin kuyrukları bir birine değmiyordur düşünceli bir haldeyizdir ve bir şeyler yapmak isteriz. Kimimiz uyur, kimimiz içer, kimimiz kitap okur vs vs. Mesela o kitabı okurken kafa yerinde olmadığı için aynı cümleyi 54628 kere okuruz ya hani he işte başrolümüzde öyle. Biri ona bir şey anlatıyor ama o karşı tarafı dinlemiyor hep başka şeyle meşgul hep bir kendi dünyasıyla ilgileniyor. Bazen başrolü izlerken sizin de odağınız bozulabilir aman diyim dikkat ediiin 😅
👌🏼 Lafı fazla uzatmadan filmi daha fazla parçalamadan tüm oyuncuların oyunculuk performansları bence iyiydi ama en iyisi Serdar Orçin Beyefendiydi. Adam seri katil gibi hahhahaha her dizi ve filmde adamın böyle bir rolü var. Herkesin eline, emeğine ve yüreğine sağlık teşekkür ediyorum. Keyfili seyirler dilerim değerli okuyucularım 🙏🏼
Son olarak şu cümle de güzeldi.
"Hapishaneler akıl almaz suçlar işleyen sağlıklı insanlarla dolu." 👌🏼