Bir hocamız var, arada derste "uff sıkıldım." deyip ortaya bir şey atıyor ve onun hakkında konuşmaya başlıyor. Sonra da "neyse 5 dakika ara verdik, siz de dinlendiniz." deyip derse devam ediyor(Bu yüzden özellikle ara vermesini istediğimizde yapıyor ). Hayata olan…devamıBir hocamız var, arada derste "uff sıkıldım." deyip ortaya bir şey atıyor ve onun hakkında konuşmaya başlıyor. Sonra da "neyse 5 dakika ara verdik, siz de dinlendiniz." deyip derse devam ediyor(Bu yüzden özellikle ara vermesini istediğimizde yapıyor ). Hayata olan tahammülsüzlüğü o kadar tanıdık ki...
Son derste de bu filmden bahsetmişti. "İzlemeyen varsa izlesin, çok keyifli bir film." dedi. Adamı kendime bazen o kadar çok benzetiyorum ki "keyif aldıysa vardır bir bildiği" deyip kayıtsız kalamadım,izledim. Gerçekten bir bildiği varmış, çok keyifli bir filmdi.
Ben türk komedisine bile pek gülmeyen bir insanınm. Keyif almaya alıyorum ama kahkahalarla filme eşlik etmek yok bende. Bu filmin bir kaç yerine kahkahalarla eşlik ettim. Ya film gerçekten başarılı bir komediye sahip, ya da benim mizah anlayışıma uygun.
Filmin başında kafam çok karıştı. Çok fazla karakter var ve birbirinden bağımsız olayların içindeler. Ama tüm o hengameyi ve yeraltı dünyasının karanlık,karmaşık işlerini komediyle öyle güzel harmanlayıp, birbirine o kadar güzel ve ustalıkla bağlamışlar ki hayran kaldım.
Geçişler çok hızlıydı, olaylar peş peşe aktı ve film su gibi gitti.
Sonu da devamı gelecek gibi bitti ama devam filmi çekilmemiş . Eğer olsa bu gönderiyi yazmak yerine onu izliyor olurdum. Sanırım final böyle tasarlanmış ve aşırı hoşuma gitti.
________________________________________________________
Film üzerine bir teori okudum. Baya ilgimi çekti ama güvenilir br kaynak bulamadığım için doğruluğundan emin değilim. Baya mantık çerçevesine oturtup anlatmaya çalışacağım, ne kadar olursa artık...
Teoriye göre film 2.dünya savaşına atıfta buunyor.
Franky'nin geçmişi filmde çok detaylı anlatılmıyor ama elmasları Belçika’nın Antwerp şehrinde çalıp Londra’ya getiriyor. (Not: Antwerp, I. Dünya Savaşı sırasında Almanya tarafından işgal edilmişti.) Antwerp, aynı zamanda Yahudi elmas tüccarlarının merkezi olarak bilinir. Bu açıdan bakıldığında, Franky’nin Yahudileri soyduğu yönünde sembolik bir anlam çıkarılabilir. Teorik olarak “Dört Parmak” lakabı da Yahudi tarihi veya savaşlara bir gönderme olarak yorumlanabilir; ancak filmde bu konuda net bir bilgi bulunmuyor.
Franky, Rus karakter Boris tarafından aldatılır ve silahlarla dolandırılır. Boris, elmasın peşine düşer ve olaylar bu noktadan itibaren iyice karışır. Franky, çaldığı elmasla birlikte adeta belayı da üzerine çeker. Teoriye göre bu durum, tarihsel olarak Avrupa’da Yahudilerin hem fırsat arayanlar hem de tehdit oluşturanlar tarafından sıkıştırılmasına dair bir metafor olabilir.
Franky ortalardan kaybolunca, New York'tan kuzeni Avi Franky'nin peşine düşüyor. Avi’nin New York’tan gelip olaya sadece “elmas nerede?” gözüyle bakması amerikan kapitalizmini sembolize ediyor. Ayrıca Amerika’nın bu tarz Avrupa temelli kaoslara dışarıdan ama baskın biçimde müdahale etmesini temsil ediyor olabilir.Geldiği andan itibaren herkese emirler verir, serttir, ama Londra’nın karmakarışık yeraltı yapısına uyum sağlayamaz.
Tüm bu kaosun ortasında, hikâyeyi bir arada tutan kişi ise Turkish isimli karakter . Kendisi doğrudan çatışmaya girmez ama herkesle temas kurar: Brick Top gibi acımasız mafya babalarıyla da, Roman kampından Mickey gibi asi karakterlerle de. Teoride, Turkish “arabulucu” kimliğinde bir figürdür. Elmasın peşinde değildir, silahla bir işi yoktur, ama olayların içinde hep vardır. Bu haliyle bir diplomatı, ya da tarih boyunca savaşan taraflar arasında kalan ve hayatta kalmaya çalışan, köprü görevi gören, her şeyin içindeki ama hiçbir şeye sahip olmayan "sessiz tanık"tır.
Bu konuyu ChatGpt ile tartışmaya karar verdim ve şöyle bir sonuca vardık(bana tam olarak aşağıdaki cevabı verdi, emoji kullanmayı da biliyor kerata) ::
🧠 Peki tüm bu teori ne kadar mantıklı?
Bu teori, filmi politik alegori gibi okumaya çalışanların yaptığı bir çıkarım. Ancak filmin tonu, içeriği ve yönetmenin tarzı düşünüldüğünde, bu tür yorumlar bilinçli yapılmış göndermelerden çok, sonradan yapılan anlamlandırmalardır.
Yani:
Teori çok yaratıcı✔️
Filmle birebir örtüşüyor mu? Hayır ❌
Yönetmen böyle bir niyetle mi yazdı? Muhtemelen hayır ❌
Ama istersek bu açıdan okumak eğlenceli mi? Kesinlikle evet 😄