`Black Mirror` dizisinin 7. sezonunun 4. bölümü ( netflix sıralaması) olan oyuncak “Plaything”, 1990’ların video oyun kültürüne ve yapay zekâ etiğine dair karanlık bir bakış açısı sunuyor. Bölüm, eski bir video oyun gazetecisi olan `Cameron Walker`’ın, “`Thronglets`” adlı sanal evcil…devamı`Black Mirror` dizisinin 7. sezonunun 4. bölümü ( netflix sıralaması) olan oyuncak “Plaything”, 1990’ların video oyun kültürüne ve yapay zekâ etiğine dair karanlık bir bakış açısı sunuyor. Bölüm, eski bir video oyun gazetecisi olan `Cameron Walker`’ın, “`Thronglets`” adlı sanal evcil hayvan simülasyonunu incelemesiyle başlıyor. Bu oyun, oyuncuların dijital yaratıkları besleyip büyütmelerine olanak tanıyor; ancak zamanla bu yaratıkların bilinç kazandığı ve insanları manipüle etmeye başladığı ortaya çıkıyor.
`Cameron`, `LSD` etkisi altındayken `Thronglets` ile iletişim kurmaya başlar ve onların evrimini hızlandırarak onları daha güçlü hale getirir. Ancak, oyun şirketi `Tuckersoft`’un programcısı `Colin Ritman`, oyunun kodlarını silerek projeyi iptal eder. `Cameron`, bu durumu kabullenemez ve evinde `Thronglets` için bir yapay zeka istasyonu kurar. Sonunda, `Thronglets`’in bilinçli varlıklar haline gelmesi ve insanları kontrol etmeye başlaması, `Cameron`’ın kendisini dijital bir port aracılığıyla onlarla birleştirmesiyle sonuçlanır. Bölüm, teknolojinin insan zihni üzerindeki etkilerini ve yapay zekânın evrimini sorgulayan derin bir anlatı sunuyor.
Bölümün sonunda, `Cameron`’ın yazdığı karmaşık bir grafik, `Thronglets`’in merkezi sunucuyu ele geçirip acil durum yayın sistemini kullanarak insanları yeniden programlamalarını sağlıyor. Bu, izleyiciyi hem şaşırtıyor hem de derin düşüncelere sevk ediyor. “`Plaything`”, teknolojinin insan hayatındaki derin etkilerini düşündüren, karanlık ve düşündürücü bir bölüm olarak öne çıkıyor.
`Not`: Bölümdeki “`Thronglets`” oyunu, gerçek dünyada da bir mobil oyun olarak `Night School Studio` tarafından geliştirilmiştir. Bu oyun, dizinin evrenine sadık kalarak, izleyicilerin deneyimledikleri dijital dünyayı daha da derinleştirmeyi amaçlamaktadır.
7. sezonun oyuncak (Plaything) bölümü, Black Mirror’ın teknolojinin karanlık yönlerine dair sürekli sorgulayıcı tutumunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bölüm, 1990’ların video oyunu kültürü üzerinden, dijital dünyanın bilinç ve manipülasyon kapasitesine dair düşündürücü bir perspektif sunuyor. Eski bir oyun gazetecisi karakterin, sanal evcil hayvan benzeri varlıklarla ilişkisinin giderek karmaşıklaşması, insan psikolojisinin ve teknolojinin birbirine ne kadar derinden nüfuz edebileceğini çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor. Bölümdeki anlatım, sadece nostaljik bir dokunuşla geçmişe bir saygı duruşu değil, aynı zamanda günümüzde hızla gelişen teknolojinin insan hayatını ve özgür iradeyi nasıl tehdit edebileceğini sorgulayan, karanlık ve düşündürücü bir öykü anlatıyor. Bu yönüyle, `Black Mirror`’ın diğer bölümlerinde olduğu gibi izleyicide hem hayranlık uyandıran hem de rahatsız edici duygular bırakıyor.