Band of Brothers (Kardeşler Takımı), tarihçi ve biyografçı Stephen Ambrose tarafından yazılan aynı adlı romanından uyarlanan, II. Dünya Savaşı temalı, 10 bölümlük televizyon dizisi serisidir. Ortak yapımcılığını, Akademi Ödüllü Er Ryan'ı Kurtarmak filminde beraber çalışan Steven Spielberg ve Tom Hanks…devamıBand of Brothers (Kardeşler Takımı), tarihçi ve biyografçı Stephen Ambrose tarafından yazılan aynı adlı romanından uyarlanan, II. Dünya Savaşı temalı, 10 bölümlük televizyon dizisi serisidir. Ortak yapımcılığını, Akademi Ödüllü Er Ryan'ı Kurtarmak filminde beraber çalışan Steven Spielberg ve Tom Hanks üstlenmiştir.
Dizi, II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunun 506.Alay'ın 101.Hava Gücüne bağlı Easy Bölüğü askerlerinin yaşadıkları tecrübeler esas alınarak kurgulanmıştır. Dizi, öncelikle askerlerin temel eğitim aldığı Georgia'daki Toccoa kampından başlamıştır. Devamında ise Normandiya Çıkarması, Market Garden Harekâtı ve Bastogne Savaşı ve Berghof'taki Hitler'in kalesinin ele geçirilmesi sahnelenmiştir. Dizideki olaylar Ambrose'nin Easy Bölüğü'nden hayatta olanlar ile gerçekleştirdiği bire bir röportajlar ile şekillendirilmiştir. Her bir konu dizide iki bölüm halinde kurgulanmıştır. Dizi, 6 dalda Emmy Ödülü, 1 Altın Küre Ödülü, Amerikan Film Enstitüsü Ödülü, Amerikan Yazarlar Birliği Özel Ödülü'nü almaya hak kazanmıştır...
Kendi yorumuma geçecek olursam, dizi "Er Ryan'ı Kurtarmak" filminin başarısı üstüne çekilmiş. Er Ryan'ı Kurtarmak filmini izleyenler bilir belki de, film aşırı gerçekçi sahneleri yüzünden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar ile eleştirilmişti. Benim gözümde Band of Brothers yani Kardeşler Takımı'da kesinlikle bu ayarda bir yapımdı. Ayrıca benim belgesel tadında izlediğim ilk savaş temalı dizi. Hikaye tamamen tarihi gerçeklere dayanıyor. İlk paragrafta da söylemiştim. Yazar, Stephen Ambrose zaten bir tarihçi. Hala hayatta olan Easy grubu askerleri ile yaptığı röportajları dizinin her bölümünün başında kısa bir şekilde veriyor...
Savaş temalı filmler her zaman çok daha fazla dikkatimi çekmiştir. Belki bir önceki gönderimde söyledim bunu ama tekrar söylemek istiyorum gerçekten çok ama çok seviyorum savaş filmlerini...Her izlediğimde de tekrar tekrar savaşın ne kadar kötü ve acımasız olduğunu görüyorum ve anlıyorum...
Hepimiz biliriz ki 6 yıldır süren ve insanlık tarihinin en kanlı savaşı olarak bilinen 2. Dünya Savaşı'nda 60 milyondan fazla insan hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybedenlerin birçoğu da sivillerdir. Bunca kayıp geride birçok dramatik hikayeleri bırakmıştır ve bunların üzerine çekilen birçok yapım vardır. İşte Band of Brothers bu yapımlar arasında benim için zirvedeki yerini aldı.
2001 yapımı olan dizinin bugün oyuncu kadrosuna baktığımız zaman sürpriz isimler ile karşılaşıyoruz. Günümüz zamanının ünlü oyuncularından bahsedecek olursam; Tom Hardy, Dominic Cooper, Simon Pegg, Michael Fassbender, Jimmy Falon ve dizinin yapımcılığını üstlenen Tom Hanks dizide küçük roller ile karşımıza çıkıyor. Değinmek istediğim bir diğer oyuncu, Donnie Wahlberg. Kendisini ilk olarak Testere'de Eric Matthews rolü ile izlemiştim ve hafızama kazınmıştı. O gün bugündür çok severim ve burada da kendisini çok beğendim. Dizide çok fazla karakter olduğu için, başta izlerken kim kimdir, ne neydir şaşırabiliyorsunuz. Ama izledikçe herşey yerli yerine oturuveriyor.
Dizinin başlarında gerçek karakterlerin röportajlarına yer verildiğini söylemiştim. Hikayeye onların gözünden bakıp izlemek de çok bir başka oluyor gerçekten. Dizinin gerçekliğini, oyunculuklardan, savaş efektlerinden daha birçok şeyden yana ben asıl o insanların konuşurken ki ses tonlarından ve gözlerinden anladım. Her biri konuşurken sanki o anları tekrar tekrar yaşıyor gibiydi...Düşünsenize biz sadece bir kısmını görüp izliyoruz ve bende dahil izleyen birçok kişi bunlara bile dayanamıyorken, kim bilir o savaşlarda daha ne çok acılar yaşandı...İzlerken bunu çok iyi bir şekilde hissediceksiniz eminim...
Savaş psikolojisinin dizide çok güzel yansıttıldığını düşünüyorum. Özellikle de savaşın insanları nasıl değiştirdiğini...Hele ki dizinin 9. bölümü beni can evimden vurdu resmen. Burada Bölük Nazi'lerin toplama kamplarından birisi bulunuyor ve burada yahudi esirler var. Bu kamp, savaşta insanların nasıl birer canavara dönüşebileceğinin resmen kanıtıydı benim için.
Tabi dizide tüm bu olaylar yaşanırken, "Easy Bölüğü"'nde bulunan askerler de, zamanla birlikte vakit geçirmenin verdiği doğallık ile adeta bir aile içindeki kardeş gibi oluyorlar. Kimi zaman sevinçlerini kimi zaman da üzüntülerini paylaşıyorlar.
Dizide omuz omuza mücadele veren bu askerlerin kardeşlik bağları ise, yaşamları boyunca onlarla kalacaktır...
İşte böyle bir dizidir "Band of Brothers"...Savaşın yanında, kardeşliğin hikayesi...Şimdiden izleyecek olanlara iyi seyirler dilerim ve dizinin son kısmında verilen bir askerin röportajı ile yorumuma son vermek isterim...
"Geçenlerde torunumun bana sorduğu sorunun anısını düşündükçe mutlu oluyorum. Dede, sen savaşta bir kahraman mıydın? dedi. Dede, hayır... ama bir kahramanlar grubunda hizmet ettim." dedi.
✨ "-Currahee ne demek?
-"Hepimiz yalnızız!" "
✨ "- Yüzbaşı Sobel.
+ Binbaşı Winters.
- Biz rütbeyi selamlarız, kişileri değil. "
✨ "Düşman teslim olmuştu, ama askerler hala ölüyordu..."
✨ "Randleman: Bir şey söyleyeceğim.
George Luz: Kime ?
Randleman: Yüzbaşı Winters!
Richard Winters: Evet ?
Randleman: Konuşma izni istiyorum, efendim!
Richard Winters: İzin verildi.
Randleman: Efendim, biz 9 bölüğüz.
Richard Winters: Öyleyiz.
Randleman: Peki neden sadece bizim bölüğümüz her cuma karanlıkta 12 mil yürüyor ?
Richard Winters: Sence neden, Private Randleman?
Randleman: Lieutenant Sobel bizden nefret ediyor, efendim!
Richard Winters: Lieutenant Sobel Easy bölüğünden nefret etmiyor, Private Randleman. O sadece senden nefret ediyor.
Randleman: Teşekkürler, efendim. "