Merhaba Dün toplu film yorumlamayla ilgili bir yorum girmiştim. Yorumlarda bu akşam olarak konuştuk katılmak isteyen olursa beklerim. Filmimiz Blade Runner(1982) Ayrı ayrı izleyip gönderi altında düşüncelerimizi belirtebiliriz.
Bu diziyi yorumlama fikri yoktu aklımda. Kore dizilerini arka arkaya izlediğim bir dönemde izlemiştim. Baya oldu ama diziye nefretim o derece ki niye sevmediğimi hatırlıyorum ve oyuncularının diğer dizilerini bir türlü izleyemiyorum. Yalnız dizide dikkatimi o yöne toplayan bir detay…devamıBu diziyi yorumlama fikri yoktu aklımda. Kore dizilerini arka arkaya izlediğim bir dönemde izlemiştim. Baya oldu ama diziye nefretim o derece ki niye sevmediğimi hatırlıyorum ve oyuncularının diğer dizilerini bir türlü izleyemiyorum. Yalnız dizide dikkatimi o yöne toplayan bir detay vardı o sebeple yorum giriyorum. Başrol kadın bir yazı yazmak istediğinde ve düşüncelerini toparlayamadığında evi dip köşe temizlemeye başlıyordu. Açıkçası hayran kalmıştım. Kafamızdaki dağınıklığı çevremizdeki dağınıklığı gidererek alt etme çabası diye de yorumlayabiliriz bence bu davranışını. Bu akşam bana da bundan oldu. Ne zamandır evimde temizlemek istediğim ama gözümde büyüte büyüte ertelediğim yerleri ve şeyleri duygularımı toparlayamadığım için yapıverdim. Sonuç başarılı dizi hala can sıkıcı ama. Başlarda çok tatlıydı ya niye ayrıldınız sonra tekrar evlendiniz mi noldu? Yapmayın böyle şeyler iki taraf da birbirini seviyorken niyeydi ki o ayrılık? Neyse öyle hatırlıyorum yanlış da hatırlıyor olabilirim. Bilemedim.
Spoiler içeriyor
Bu filmi üç sene kadar önce izlemek için açmıştım ama o zaman sarmamıştı. Kafa dağıtayım diye açılacak bir film değil. Filmi izlemek için uygun bir zamanın olduğunu düşünüyordum. Sonra keşfetimde birini unutmak için böyle bir şey yapar mıydım? Sorulu bir…devamıBu filmi üç sene kadar önce izlemek için açmıştım ama o zaman sarmamıştı. Kafa dağıtayım diye açılacak bir film değil. Filmi izlemek için uygun bir zamanın olduğunu düşünüyordum. Sonra keşfetimde birini unutmak için böyle bir şey yapar mıydım? Sorulu bir gönderi gördüm. Ben de kendime aynı soruyu sormaya başlamıştım. Filmi izleyip sorunun netlik kazanmasını istedim. İlk baştaki sahneyle üzerimizde oluşturdukları etki çok güzeldi. O sahneden sonraki geçişler kafa karıştırıcı olsa da ben yine de iyi geçiş sağladıklarını düşünüyorum. Kadının ilişkilerindeki kızgınlığı çok iyi anladığımı söyleyebilirim. Kendinden hiçbir şey anlatmayan biriyle bir ilişki sürdürmek zorlar insanı diye düşünüyorum bu da onu kızdırıyordu. Madem anlatacak bir şeyin yok o günlüğe ne yazıyorsun diye çıkıştığını görüyoruz anılarında. Unutmak istemesini de anlıyorum. Başlarda heyecanlı süren ilişkileri artık verecek ve alacak bir şey kalmadığında bir şeylerin gözlerine batması yönünde ilerliyor. Başlarda birbirlerini sevme nedenleri bu sefer o noktadan canlarını yakma nedenine dönüşüyor. Kadının unutma kararı almasının nedeni de bu. Adamın onun canını yakmak istediği için sarf ettiği sözler. Yani ben öyle anladım. Adamı kızdıransa kadının unutmak için böyle bir şey yapması. Beni nasıl unutur, neden unutmak ister, neden böyle bir şey yapar? Sonra ne oluyor? O da madem o böyle bir şey yaptı ben de yapayım diyip aynı işlemi kendine yaptırmaya gidiyor. Kızgınlıkla, öfkeyle. Bu öfke kadını üzmek için sarf ettiği sözlerdekiyle aynı sonradan duyduğumuz ses kaydında anlıyoruz bunu. Ama ne oluyor? Aslında onu unutmak istemediğini fark ediyor ve unutma işlemi esnasında bunun gerçekleşmemesi için çabalıyor. Filmi güzel bağladılar. Baş kısmı ve sonunun bağlantısı çok güzel sağlanmış ve bana çok güzel geçti.
İncecik bir kitap. 58 sayfa ama resimleriyle. Hani yazar instagrama post atacakmış da buradan bir felsefe bir kitaba konu çıkar! demiş kitap basmışlar. Öyle bir kitap. İçeriği zayıf buldum, birçok kişinin anlatacağı, yaşamımızda düşünerek ders çıkarabilireceğimiz bir konunun birkaç sayfayla…devamıİncecik bir kitap. 58 sayfa ama resimleriyle. Hani yazar instagrama post atacakmış da buradan bir felsefe bir kitaba konu çıkar! demiş kitap basmışlar. Öyle bir kitap. İçeriği zayıf buldum, birçok kişinin anlatacağı, yaşamımızda düşünerek ders çıkarabilireceğimiz bir konunun birkaç sayfayla kitap adı altında okunmaya sunulması garip geldi bana. Konu denir mi felsefik bir altyapısı var mı gerçekten onu da bilemedim. Kitabı daha önce görmediğimden daha kalın bekliyordum. Çok ince çok çok ince.
- O zaman ararım. - Hep arayacaksın sen. Ya resim ya kitap. -Tutamak sorunu insanın bir tutamağı olmalı -Anlamadım -Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi.…devamı- O zaman ararım.
- Hep arayacaksın sen. Ya resim ya kitap.
-Tutamak sorunu insanın bir tutamağı olmalı
-Anlamadım
-Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne, kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Herkesin "Veli Ağa'nın öküzleri gibi öküz yoktur." Demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi!
Aylak Adam - Yusuf Atılgan sayfa 183
--...Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor. Aylak Adam ~ Yusuf Atılgan 76. Sayfa
Renkler birey üzerinde soğukluk ve sıcaklık duygusu da uyarabilir. Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluşur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düşük olan soğuk renkler ise mavi, mor, yeşildir. Sıcak renkler çabuk algılanabilir ve görünebilir…devamıRenkler birey üzerinde soğukluk ve sıcaklık duygusu da uyarabilir. Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluşur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düşük olan soğuk renkler ise mavi, mor, yeşildir. Sıcak renkler çabuk algılanabilir ve görünebilir olduğu için yakınlık, soğuk renkler ise uzaklık duygusu uyandırır. Sıcak renkler, izleyeni uyarır, neşelendirir, metabolizmayı hızlandırarak güç ve dinamizm kazandır; fazlası isr heyecan yorgunluk, şiddet ve konsantrasyon güçlüğü yaratanilir. Soğuk renkler ise yatıştırıcı l ve dinlendiricidir; güven, huzur, sorumluluk, düzen, ferahlık, özgürlük gibi duygular uyandırır. Soğuk renkler aşırı dozda kullanıldıklarında ise kasvetli, hatta moral bozucu, tembellik, ağır kanlılık, hayalperestlik gibi etki yaratabilir.
Grafik Tasarim ve Reklam - Ulufer Teker 63. Sayfa
Kim bilir iş sıkıntısı olmasa belki insanlar işe gitmeyi unuturlardı. 'iş avutur' dersi babası. O böyle avuntu istemiyordu. Bir örnek yazılar yazmak, bir örnek dersler vermek, bir örnek çekiç sallamaktı onların iş dedikleri. Kornasını ötekilerden farklı öttüren şoför, çekici başka…devamıKim bilir iş sıkıntısı olmasa belki insanlar işe gitmeyi unuturlardı. 'iş avutur' dersi babası. O böyle avuntu istemiyordu. Bir örnek yazılar yazmak, bir örnek dersler vermek, bir örnek çekiç sallamaktı onların iş dedikleri. Kornasını ötekilerden farklı öttüren şoför, çekici başka ahenkle sallayan bir demirci bile ikinci gün kendi kendini tekrarlıyordu. Yaşamının amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak!
Aylak Adam - Yusuf Atılgan 52. Sayfa