Millî ve manevî duygularla yazılmış bir hikâye kitabı. Hikâyelere Osmanlı'nın çöküşünden, vatanın ve milletin perişanlığından doğan matem havası hâkim. Ancak yazar bu matem havası içinde hem Batı'nın gerçek yüzünü hem de kurtuluş çarelerini gösteriyor. Genel olarak beğenmekle birlikte yazarın eski…devamıMillî ve manevî duygularla yazılmış bir hikâye kitabı. Hikâyelere Osmanlı'nın çöküşünden, vatanın ve milletin perişanlığından doğan matem havası hâkim. Ancak yazar bu matem havası içinde hem Batı'nın gerçek yüzünü hem de kurtuluş çarelerini gösteriyor. Genel olarak beğenmekle birlikte yazarın eski Türklerde "güneş, ay ve yıldızlara tapınma" şeklinde bir inançtan bahsetmesi beni şaşırttı. Bunun doğru olduğunu hiç sanmıyorum. Herkes bilir ki eski Türkler Gök Tanrı adında tek bir tanrıya inanırdı. En beğendiğim hikâyeler: "Padişahım, alınız menekşelerimi, veriniz gülümü!" ve "Turhan nasıl çıldırdı?" İyi okumalar...
📌 Birkaç Alıntı
🌟 Evet, dedi, hislerin lezzetini bize tattıran yegâne sebep saadettir. Mesut olmak için muvaffak olmalıdır. Muvaffakiyet ise çalışmakla mümkündür. Çalıştığım zamanlar saadeti damla damla emdiğimi duyarım.
🌟 Evet, bu zavallı vatanın yarasını kanatan sizsiniz, sizin gibi onu beğenmeyenler, ona itimat etmeyenler, daima onun kusurunu gören onun sevgilileridir.
🌟 Bundan sonra duy ve anla ki medeniyet denilen büyük gürültünün manası makinedir. Ve makineyi Avrupa'nın elinden aldığın zaman, senin ruhunun onunkinden daha asil, senin kalbinin onunkinden daha temiz olduğunu meydana koyacaksın. Senin de dükkânını, tezgâhını fabrika ile; sapanını, tırpanını makine ile; pazının emeğini, öküzünün gücünü buhar kuvvetiyle değiştirdiğin zaman alnının onunkinden daha yüksek olduğunu göreceksin. Bunu göstermeye çalışmalısın. Rahat bırakırlarsa...
Dededen kalma bir hazinenin peşinde geçiyor filmin hikâyesi. İki kardeşin, bir adada yaşayan amcalarının yanına gitmesiyle başlıyor hikaye. Filmin asıl konusu bir aile dramına dayanıyor. Biraz gizem ve gerilim havası katalım derken bazı mantıksız ve klişe işler yapılmış filmde. Bunun…devamıDededen kalma bir hazinenin peşinde geçiyor filmin hikâyesi. İki kardeşin, bir adada yaşayan amcalarının yanına gitmesiyle başlıyor hikaye. Filmin asıl konusu bir aile dramına dayanıyor. Biraz gizem ve gerilim havası katalım derken bazı mantıksız ve klişe işler yapılmış filmde. Bunun dışında fena sayılmazdı. İyi seyirler...
Namus cinayetleri, mahalle baskısı, şark kurnazlığı ve cehaleti temaları üzerine kurulu bir film. Konusuyla Kibar Feyzo, Davaro gibi Kemal Sunal klasiklerini çağrıştırsa da onların çok gerisinde kalmış. Oyuncu kadrosu Yeşilçam'ın ağır toplarından oluşuyor ama senaryoda o kadar eğreti noktalar var…devamıNamus cinayetleri, mahalle baskısı, şark kurnazlığı ve cehaleti temaları üzerine kurulu bir film. Konusuyla Kibar Feyzo, Davaro gibi Kemal Sunal klasiklerini çağrıştırsa da onların çok gerisinde kalmış. Oyuncu kadrosu Yeşilçam'ın ağır toplarından oluşuyor ama senaryoda o kadar eğreti noktalar var ki onlar da kurtaramamış filmi. Yine de iyi seyirler...
Osmanlı'nın çatırdadığı zamanlar... Okumuş, aydın, yeni yüzler... Kimilerine göre "turfanda" kimilerine göreyse bu "turfa" gençler Devlet-i Aliyye'yi feci akıbetten kurtarabilir mi? Mizancı Murat'ın kendisini Mansur karakteri üzerinden anlattığı romanımız, bu çetin soruya cevap arıyor. Osmanlı'nın son devrindeki idari ve sosyal…devamıOsmanlı'nın çatırdadığı zamanlar... Okumuş, aydın, yeni yüzler... Kimilerine göre "turfanda" kimilerine göreyse bu "turfa" gençler Devlet-i Aliyye'yi feci akıbetten kurtarabilir mi? Mizancı Murat'ın kendisini Mansur karakteri üzerinden anlattığı romanımız, bu çetin soruya cevap arıyor. Osmanlı'nın son devrindeki idari ve sosyal çürümeyi gözler önüne seren yazarımız, kurtuluşu maarifte ve reformlarda görmektedir. Fakat bunun için padişaha, dine ve vatana sadakat ön şarttır. Beğenerek okuduğumu söylemeliyim. İyi okumalar...
📌 Birkaç Alıntı
🌟 Vallahi Amca Efendi, insan için hizmetsiz durmak güçtür. Çünkü devlete, cemiyete hizmeti olmayan insanın hayvandan farkı kalmaz.
🌟 İslam birliğinin kurulmasını sağlayacak kılıç değil, maariftir. Çağımızda, bilhassa gelecek yüzyıllarda uyanmış, milli vazifesinin ne olduğunu kültür sayesinde öğrenmiş bulunan milletierin ehemmiyetinin başka türlü olacağı şüphesizdir.
🌟 Mademki bugün liyakatinize emanet edilmiş bulunan vazifeyi esasen kabul etmiş bulunuyorsunuz, o halde "aciz" sözünün, bendelerince yeri yoktur. Zira bir kimse, bir memuriyeti kabul ederse, "Ben bu memuriyetin ehliyim, hakkından gelirim, onun için devlet hazinesinden aylık şu kadar ücrete hak kazanmış olacağım" demekten başka bir şey olamaz.
Yaşamın gerçeği nedir? Ölüm anlamsız bir varoluşun idamı mıdır yoksa bir rüyadan uyanış mıdır? Yazar bu sorulara ölmüş bir kişinin ağzından yanıtlar sunuyor. İyi okumalar... 📌 Birkaç Alıntı 🌟 Bu yolculuğa ilk başladığımda ben de amaçsızdım. Dolayısıyla da sabırsız… Bu…devamıYaşamın gerçeği nedir? Ölüm anlamsız bir varoluşun idamı mıdır yoksa bir rüyadan uyanış mıdır? Yazar bu sorulara ölmüş bir kişinin ağzından yanıtlar sunuyor. İyi okumalar...
📌 Birkaç Alıntı
🌟 Bu yolculuğa ilk başladığımda ben de amaçsızdım. Dolayısıyla da sabırsız… Bu nedenle hayatımın o “amaçsız” bölümünü yok kabul ediyorum. Aslında evrensel gerçeklik bu. Gayesiz olanlar yoktur. Çünkü evrende amacı olmayan hiçbir varlık yoktur.
🌟 Ömür saniyeleri, elde edilenden daha güzel bir mükafatı kazanabilmek için gerektiğinden de fazladır. Gafletimizse o saniyelerin acımasız celladıdır.
🌟 - İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn… Onu dinlediğimi fark etmiş olmalı ki, okuduğu ayetin Türkçe mealini de fısıldadı: “Muhakkak O’ndan geldik ve O’na döneceğiz!” Binlerce yıldır felsefecilerin cevap veremediği iki müthiş sorunun cevabı. Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Cevap çok açık. O’ndan geldik, O’na gidiyoruz…
Böylece Karakoç'un son şiir kitabını da tamamlamış oldum. Kitap, 13 bölümden oluşan Alınyazısı Saati şiiri dışında ilginçtir ki ağustos böceğine güzelleme yapılan bir şiir daha içeriyor. Bu kitapta şairin Afrika'dan Endonezya'ya kadar uzanan geniş bir gönül coğrafyası çizdiğini, Müslümanların derdiyle…devamıBöylece Karakoç'un son şiir kitabını da tamamlamış oldum. Kitap, 13 bölümden oluşan Alınyazısı Saati şiiri dışında ilginçtir ki ağustos böceğine güzelleme yapılan bir şiir daha içeriyor. Bu kitapta şairin Afrika'dan Endonezya'ya kadar uzanan geniş bir gönül coğrafyası çizdiğini, Müslümanların derdiyle dertlendiğini, bir diriliş çaresi aradığını görüyoruz. İyi okumalar...
📌 Birkaç Alıntı
🌟 Ve o kadınlar nereye gittiler
Anne olan, sevgili olan o kadınlar
Çocuklarının üzerine titreyen
Kirpiklerinde hep aynı
Sevgi ve merhamet ışığı
O kadınlar gökyüzüne mi çekildiler
Eleğimsağmalara mı göçtüler
🌟 Sevgili
Sabah yıldızı
Oyun bitmedi
Bitti sanılan bu yerde
Yeniden başlayacak
İndi sanılan bu perde
Yeniden açılacak
Onların istediği gibi değil
Kaderin istediği biçimde
Kan seli olarak değil
Gül sağnağı halinde
🌟 Gülle kusuyor ana rahmi
Bomba parçalıyor beynini bebeğin
Tanklar saldırıyor evlere, bir anda ev yok tank var
Uçak var, gök yok, utanç var
Ve kime karşı bütün bunlar
Masum insanlara karşı
Binlerce yıl oturdukları yurtta kalmak isteyenlere karşı
Ve kim tarafından bütün bunlar
Roma'nın, Babil'in, Asur'un ve Firavunların
Ve nice milletlerin zulmünü görenler tarafından
Zalime olan öcünü mazlumdan almak
Zalim olmak ve en zalim olmak
Ve artık ne İbrahim ne Yakup ve ne Musa var
Tersinden okunan Tevrat hükümleri
Karaya boyanmış Mezmurlar
On beş civarı şiirden oluşan kısa bir kitap. Bir çırpıda okunabilir. Açıkçası şairin önceki kitaplarının derinliğini bu kitapta pek bulamadım. İyi okumalar... 📌 Bir Alıntı GAZEL Rüzgar ışıdı, titredi çiy, gül düştü Tutunduğu dalı tutuşturup bülbül düştü Gün doğumundan gün…devamıOn beş civarı şiirden oluşan kısa bir kitap. Bir çırpıda okunabilir. Açıkçası şairin önceki kitaplarının derinliğini bu kitapta pek bulamadım. İyi okumalar...
📌 Bir Alıntı
GAZEL
Rüzgar ışıdı, titredi çiy, gül düştü
Tutunduğu dalı tutuşturup bülbül düştü
Gün doğumundan gün batımına kızardı bahçe
Bir bir leylak, nergis, lale ve sumbül düştü
Ne çam dayandı ne kestane ne kavak ne nar
Bin yıllık çınar gürül gürül düştü
Geçti mi ki yeşilin sonsuzluk yüklü çağı
Kader yanardağından kızıl kara kül düştü
Vakit görmemişti böyle bir kıyameti
Akıl sarardı, karardı ruh, gönül düştü
Leyla ile Mecnun hikayesini bir de üstattan dinleyin. Elbette ki şiir tarzında ve kendine has üslubuyla. Çölü iliklerinize kadar hissettiğiniz bu anlatımda beşerî aşktan ilahî aşka bir yolculuk bekliyor sizi. İyi okumalar... 📌 Birkaç Alıntı 🌟 Güller Leyla'nın uykusunda olgunlaşırlar…devamıLeyla ile Mecnun hikayesini bir de üstattan dinleyin. Elbette ki şiir tarzında ve kendine has üslubuyla. Çölü iliklerinize kadar hissettiğiniz bu anlatımda beşerî aşktan ilahî aşka bir yolculuk bekliyor sizi. İyi okumalar...
📌 Birkaç Alıntı
🌟 Güller Leyla'nın uykusunda olgunlaşırlar
Leyla'nın düşlerinden renk alır kuşlar
🌟 Faninin sonsuzla barışması
Affın mağfiretle yarışması
Yaprağın düşüşü değil bu toprağa
Bir yıldırımın çarpışıdır dağa
Sonbahar değil ilkbahardır
Ölümden sonra ölümsüz hayat vardır
🌟 Sevgi gözde değil gönüldedir
Vücut değil ruhtur aşka kâdir
Her şey havada bir toz gibi döner durur da
Yok olur sonunda Tanrı'nın varlığında
Yaşamak Tanrı uğruna Tanrı içindir
Geri ne varsa tahttan indir
Ruh hürdür Tanrı sevgisiyle
Bağlı değil zaman ve yer ilgisiyle
Artık buluşmuşlardır Tanrı katında
Bir yersizlik ve zamansızlık saltanatında
Bir şey değişmez gelse de gelmese de Leyla
Fark etmez gitse de gitmese de Mecnun O'na
Karakoç'un 6. şiir kitabı olan bu eser Ayinler ve Çeşmeler adında iki bölümden oluşuyor. Ayinler uhrevi bir atmosfer hissettiriyor insana. Çeşmeler ise geçmişin sözcüsü, tanığı rolünde gibiydi. İyi okumalar... 📌 Birkaç Alıntı 🌟 Toprağı fazla terk ediyoruz artık Trenlerle otobüslerle…devamıKarakoç'un 6. şiir kitabı olan bu eser Ayinler ve Çeşmeler adında iki bölümden oluşuyor. Ayinler uhrevi bir atmosfer hissettiriyor insana. Çeşmeler ise geçmişin sözcüsü, tanığı rolünde gibiydi. İyi okumalar...
📌 Birkaç Alıntı
🌟 Toprağı fazla terk ediyoruz artık
Trenlerle otobüslerle otomobillerle
Yerden ayağını kesmiş uçaklar ve helikopterlerle
Özüne aykırı devinmelerle
İyice yorgun yeryüzü
Dinlenmesiz
Kışsız ve baharsız
Yazsız ve sonbaharsız
Tekdüze cehennemler ve yapay cennetler titreyişinde
🌟 Bir kişi kendisinden
Ve kendi etrafında dönmesinden
Meydana gelen
Düş çemberlerinden mi ibaret
İnsan bir kıtlık mı bir bereket mi
Neyin kıtlığı ve bereketi
🌟 Her şey birden yok oldu O'nun karşısında
Her şey yeniden var oldu O'nda
Ve sen yeniden ayak bastın dünyaya
Aparı bir gönülle
Tur'dan inen bir akıl
Miraç'tan dönen bir ruhla