Diziye kısa ve final haftamda iyi gider,kafamı dağıtırım diye başladım. Konusu hoşuma gitti ve izlerken sıkılmadım hiç, çerezlik. Adam Brody’i bu diziyle tanıdım ve oyunculuğunu çok sevdim. Crush listeme eklendi 👉🏻👈🏻 7/10
Ekonomik sıkıntılar içinde farklı hayatları olan ve birbirleriyle mektuplaşan iki aşıktan bahsediyor. Ben rus edebiyatı insanı değilim ya sanırım, okurken içim bunalıyor gibi bir his oluyor. 8/10(sıkılmadığım için) “Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun hep acı verir. … Ve kalp ağırlaştığı,daraldığı,sıkıldığı,kederli…devamıEkonomik sıkıntılar içinde farklı hayatları olan ve birbirleriyle mektuplaşan iki aşıktan bahsediyor.
Ben rus edebiyatı insanı değilim ya sanırım, okurken içim bunalıyor gibi bir his oluyor.
8/10(sıkılmadığım için)
“Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun hep acı verir.
…
Ve kalp ağırlaştığı,daraldığı,sıkıldığı,kederli olduğu zaman,o zaman o hatıralar onu tıpkı sıcak bir günün ardından gelen rutubetli bir gecede çiy damlalarının zavallı,kurumuş,gündüz vakti sıcaklıktan kavrulmuş çiçeği canlandırması gibi aydınlatıp canlandırır.”
Kimi insanlar Balzac okurken betimlemelerden sıkılsa da ben okurken çok zevk alıyorum. Bu eser kusursuzluğu arayan bir ressamın öyküsünü anlatıyor. Okuması kolaydı ve zaten ince bir kitap hemen okunabilir. Kitabın önsözünde Fransız yönetmen Jacques Rivette’in çektiği ve iki farklı şekilde…devamıKimi insanlar Balzac okurken betimlemelerden sıkılsa da ben okurken çok zevk alıyorum. Bu eser kusursuzluğu arayan bir ressamın öyküsünü anlatıyor. Okuması kolaydı ve zaten ince bir kitap hemen okunabilir.
Kitabın önsözünde Fransız yönetmen Jacques Rivette’in çektiği ve iki farklı şekilde kurguladığı “La Belle Noiseuse” filminin bu eserden esinlendiğinden bahsediliyor. Kitapta bunu okuduğum için filmi de izleme isteğim oluştu,merak ettim. En kısa sürede izleyeceğim.
9/10
“Aşkın yemişleri çabuk geçer, sanatınkilerse ölümsüzdür”
“Güzellik şakaya gelmez,zor bir şeydir,kendini kolay kolay ele vermez;uygun zamanı beklemek gerekir, teslim olmaya zorlamak için sıkıştırmak, sıkıca sarılmak gerekir.”
Dünyaca bilinen bir eser, yeni okuma şansı buldum. İlk defa manga okudum, ilk manga denememin bu eser olması nasıl karşılanır bilmiyorum ama ben manga okumayı çok sevdim! Konusu yapılan çizimlerle çok güzel desteklenmiş, okurken hiç sıkılmadım. “İnsanlar öfke ve memnuniyetsizliğe…devamıDünyaca bilinen bir eser, yeni okuma şansı buldum.
İlk defa manga okudum, ilk manga denememin bu eser olması nasıl karşılanır bilmiyorum ama ben manga okumayı çok sevdim!
Konusu yapılan çizimlerle çok güzel desteklenmiş, okurken hiç sıkılmadım.
“İnsanlar öfke ve memnuniyetsizliğe sahip oldukları için dünyayı ilerletmiyorlar mı?”
“İnanmak, umut etmek ve sevmek insanı ayakta tutan en temel kuvvettir.”
Puanım:9/10
Selam, Bugün sizlere kısa sürede okunabileceğiniz, içinizi burkarken sıcacık bir gülümseye sebep olacak bir kitaptan bahsetmeye geldim. Bu kitabı kışın üzerimde battaniyemle otururken sıcak çikolata içerken okumak isterdim ama sıcaktan kavrulan günlerde okudum :’) Kitapta; zamanda yolculuk yapmayı sağlayan bir…devamıSelam,
Bugün sizlere kısa sürede okunabileceğiniz, içinizi burkarken sıcacık bir gülümseye sebep olacak bir kitaptan bahsetmeye geldim. Bu kitabı kışın üzerimde battaniyemle otururken sıcak çikolata içerken okumak isterdim ama sıcaktan kavrulan günlerde okudum :’)
Kitapta; zamanda yolculuk yapmayı sağlayan bir kafeden bahsediliyor,burası: Funiculi Funicula. Burada zaman yolculuğu yapabilmek için belirli kurallar var, en önemli ve dikkat çekici kural geçmişe veya geleceğe gidebiliyor, kişinin buluşmak istediği kişiler bu kafeyi ziyaret edenler arasından olmak zorunda ancak kişinin kahvesinin soğuyana kadar vakti var ve gitmek istediği zaman diliminde ne yaparsa yapın filmlerde,kitaplarda,dizilerde bahsedilen zaman yolculuklarında olduğu gibi ufak bir şey çok farklı sonuçlara sebep olur gibi bir sonuç elde edilemiyor, olunan zamandaki hiçbir şeyi değiştirilemiyor. Bu ve dahası olan kuralları bilerek zaman yolculuğu yapılabiliyor.
Kitapta 4 hikaye anlatılıyor:
Aşıklar
Karı-Koca
Kız Kardeşler
Anne ve Çocuk
Kitap hakkındaki yorumum ise, beni tüm hikayeler etkiledi ama özellikle “kız kardeşler” ve “anne ve çocuk” hikayeleri bambaşkaydı. Anne ve çocuk hikayesini okurken gözümden damlalar döküldü.
Kitabı duygusal kişiler okursa oldukça etkilenir diye düşünüyorum, duygusal olmayan kişilerin bile hikayelerden birisinden birinin onu mutlaka etkileyeceğini düşünüyorum. Kahve Soğumadan adlı kitabı okumanızı küçük bir tavsiye ile öneriyorum, kış mevsiminde betimlediğim şekilde okursanız daha hoş, hissiyatı yüksek bir ortam oluşabilir :) Şimdiden iyi okumalar.
Puanım:8/10
BA-YIL-DIM! Arkadaşlar işinizi gücünüzü bırakın, izleyin, izlettiriiinnn; asla ama asla pişman olacağınızı düşünmüyorum. Kurgu, müzikler… her şey müthişti. Filmin sonunda hüngür hüngür ağladım. Uzun zamandır beni tatmin eden şeyler izlemiyordum bu animasyon bana çok iyi geldi. İzlediğinizde bu gönderinin altında…devamıBA-YIL-DIM!
Arkadaşlar işinizi gücünüzü bırakın, izleyin, izlettiriiinnn; asla ama asla pişman olacağınızı düşünmüyorum. Kurgu, müzikler… her şey müthişti. Filmin sonunda hüngür hüngür ağladım. Uzun zamandır beni tatmin eden şeyler izlemiyordum bu animasyon bana çok iyi geldi. İzlediğinizde bu gönderinin altında buluşalım ve konuşalıııımmm!!!! İzleyeceklere iyi seyirleerrrr!
“Remember me
Though I have to say goodbye
Remember me…”
Puanım:10/10
Moliere’den okuduğum ilk eser. Dönemin sorunlarını yansıtan tiyatrolardan biri. Günümüzde bazı kesimlerde de eserde bahsedilen sorunların olması beni çıldırttı bu yüzden okurken Arnolphe’ye aşırı öfkelendim. Yine de beni rahatlatan bir kısım Arnolphe’nin arkadaşının(Chrysalde)düşünceleriydi. Sonu beni biraz şaşırtsa da aşır aşırı…devamıMoliere’den okuduğum ilk eser.
Dönemin sorunlarını yansıtan tiyatrolardan biri. Günümüzde bazı kesimlerde de eserde bahsedilen sorunların olması beni çıldırttı bu yüzden okurken Arnolphe’ye aşırı öfkelendim. Yine de beni rahatlatan bir kısım Arnolphe’nin arkadaşının(Chrysalde)düşünceleriydi. Sonu beni biraz şaşırtsa da aşır aşırı tatmin etmedi ancak beğendim bir solukta okudum.
8/10
Selam, İzlediğim filmler hakkında konuşmayalı uzun zaman oldu. Bu uzun arayı böyle tatlı bir filmle kapatarak başlıyorum. Film hakkındaki ilk yorumum çok tatlı olması, aslında klişe bir film gibi yani çoğu insana öyle gelmiş ama bana öyle gelmedi. Bunu izlemeye…devamıSelam,
İzlediğim filmler hakkında konuşmayalı uzun zaman oldu. Bu uzun arayı böyle tatlı bir filmle kapatarak başlıyorum. Film hakkındaki ilk yorumum çok tatlı olması, aslında klişe bir film gibi yani çoğu insana öyle gelmiş ama bana öyle gelmedi. Bunu izlemeye ihtiyacım varmış gibi hissettim ve çok etkilendim. Öncelikle filmin konusundan başlayalım: İrlandalı Gerry ve Amerikalı Holly birbirine deliler gibi aşık bir çift ve evliler. Bu aşk ne yazık ki Gerry’imizin beyin tümöründen ölmesinden dolayı bitiyor gibi ama aslına bitmiyor. Gerry vefatının Holly’i çok etkileyeceğini tahmin ettiği için ona mektuplar gönderiyor. Onu yeniden hayata bağlamak istiyor, onsuz da bir yaşamın olduğunu anlatmaya çalışıyor. Mektuplar Holly’nin 30.yaş gününden itibaren gelmeye başlıyor ve mektuplar belli bir zamanı olmadan tam Holly’nin ihtiyacı olduğu anlar geliyor-sanki Gerry hissediyor gibi :’)- Kısa bir girişten sonra buradan sonrası spoilere giriyor.
Oyunculukların hepsi harikaydı, duyguları seyirciye hissettirmeyi gayet iyi başarmışlar. Sharon’nın kocasıyla onu çok yakıştırdım, Holly ve Denise’le olan arkadaşlıkları hoşuma gitti. Denise’in enerjisine bayıldııımmm, beni güldürdü-bu oyuncuyu Friends’teki Phoebe’den tanıyorum ve daha da hoşuma gitti- Holly’e çok üzüldüm gerçekten; sevdiğin, aşık olduğun birini kaybetmek ne kadar acıdır onu hissettim resmen. Doğum gününde gelen mektupta nasıl ağlamadı ya ben salya sümük ağladım resmen! Gerry gibi birinin hayatımda olup onu kaybettiğimi düşündüm ve bütün sahneleri öyle yaşadım. Tam olarak olmasa da Holly gibi olurdum genel olarak. Gerry ahhhh canım… NASIL BÖYLE İNCE DÜŞÜNCELİ OLABİLİRSİN, SÖYLER MİSİN??? Her sahnesine bayıldım. Holly’e olan aşkını hissettirdi, Holly’nin sevildiği gibi sevilmek istedim resmen. Tek sevmediğim nokta Holly, Gerry’nin ölmeden önce ayarladığı İrlanda tatiline gittiğinde barda tanıştığı ve birlikte olduğu kişinin Gerry’nin arkadaşı William olması, evet onlar birlikte olurlarken haberleri yoktu ancak bu sahne daha farklı yazılabilirdi diye düşünüyorum. Belki de benim ahlak yaklaşımım farklıdır, bazılarına normal gelmiş olabilir bilemiyorum :D Bar sahnesinde William’ın Holly’e armağan ettiği şarkının yıllar önce aynı barda Gerry’nin Holly için söylemiş olması ve bize bunun gösterilmesi de beni yine paramparça etti. Daniel sen de çok minnoş bir karakterdin Holly ile seni yakıştırırdım ama kendimi Holly yerine koyunca yakıştıramadım. Eğer Holly’e sempati kurmak yerine empati kursaydım kesin birlikte olmanızı isterdim, çünkü onu masumca sevdin ve kocasından bahsederken bile onun yanında olup onu sevmeye devam ettin onun iyileşmesini bekledin. Bu davranış babayiğidin harcı değildir diye düşünüyorum :’) <3 Son olarak annesinden bahsedecek olursam, annesi her ne kadar Gerry ile ilgili katı olsa da Gerry ölmeden önce mektuplardan haberi varmış ve son mektubu Holly’e onun vermesini kabul etmiş; ah annelerin güzel kalbi… Offf bu filmi gerçekten çok üzülerek ve buruk bir gülümseme ile izledim ya. Bana hissettirdiklerinden daha da fazla bahsetmek isterdim ama sürekli üzüldüm, paramparça oldum derim bu yüzden sizi bu kelimelerle daha da sıkmayacağım. Ay unutmadan söyleyeyim müzikleri de harikaydı. Filmin Spotify listesini bulup midem bulanana kadar dinlemeden önce filmden beni etkileyen bir kesiti alıntı yapmak istiyorum.
‘Birlikteliğimiz daima devam edecek, nerden mi biliyorum? Çünkü hâlâ sabah her kalktığımda istediğim ilk şey senin yüzünü görmek oluyor.’
Puanım:8/10 (8 puanını verme sebebim Williamla ilgili konu :/)
“Kusurlu,eksik ve kısa ömürlü şeyler güzel olabilir çünkü gerçek dünyaya benzeyen sadece onlardır.” Bu alıntı ile başlamak istedim kitapla ilgili yorumuma. Kitabı üni 1deyken arkadaşımın seçmeli derste yaptığı sunumdan biliyorum ancak 2 yıldır okumamıştım. Sanırım bu sene bu zaman okumamın…devamı“Kusurlu,eksik ve kısa ömürlü şeyler güzel olabilir çünkü gerçek dünyaya benzeyen sadece onlardır.”
Bu alıntı ile başlamak istedim kitapla ilgili yorumuma. Kitabı üni 1deyken arkadaşımın seçmeli derste yaptığı sunumdan biliyorum ancak 2 yıldır okumamıştım. Sanırım bu sene bu zaman okumamın bir sebebi varmış. Mükemmel olmaya çok çabalayan biriyim ve bu beni aşırı yoruyor. Kendimi bunun zorlamamaya istekliyim fakat yapmaya çalışırken zorlanıyorum. Aslında bu kitapta bahsedilen şey bizi hayata bağlayan her zaman yaşam sevinci oluşturan bir hedef bulmamız- kitapta buna ikigai deniyor- anlatılıyor. Ikıgai bulunurken ‘Tutku,Misyon,Meslek,Uğraş’ çevresinde değerlendirilmelidir. Okuduğum sayfalardaki çoğu durumu biliyordum ancak bana yeniden hatırlatması iyi oldu. Kişisel gelişim kitapları okumak genelde beni sıkıyor -aşırı klişe olduklarını düşünüyorum- ama bu kitabı okurken ihtiyacım olan anda okumuş olarak hissettim bu sebepten sıkılmadım. Kitabı genç yaştaki -lise çağında veya üniversitede okuyup ancak ne istediğinden emin olamayanlar- kişiler okumayı tercih ederse faydalı olabilir. Birkaç tane daha güzel alıntı paylaşarak bitiyorum. 🌸
“Tanrım değiştiremeyeceğim şeyleri
Sükunetle kabul etme lütfunu bahşet,
Değiştirmem gereken şeyleri
Değiştirmek için cesaret,
Ve ikisi arasındaki ayrımı
Yapabilmek için bilgelik ver.”
“Konu sana ne olduğu değil, buna nasıl tepki verdiğindir.”
Küçük hikayelerden oluşan bir kitap. Hikayeler ilgi çekiciydi ancak benim en çok etkilediklerim “Yaşlı Squids Ve Küçük Kılavuz, Senatör’ün Kızı, Ruh Değişimi”. Ruh Değişimi hikayesine ayrıca bayıldım çünkü hikayede, insan psikolojisinin -iyiye veya kötüye gidişini- insanın iradesiyle değişebileceğini anlatıyor. Son…devamıKüçük hikayelerden oluşan bir kitap. Hikayeler ilgi çekiciydi ancak benim en çok etkilediklerim “Yaşlı Squids Ve Küçük Kılavuz, Senatör’ün Kızı, Ruh Değişimi”. Ruh Değişimi hikayesine ayrıca bayıldım çünkü hikayede, insan psikolojisinin -iyiye veya kötüye gidişini- insanın iradesiyle değişebileceğini anlatıyor.
Son olarak okuduğum bölümle-ilerde yapacağım meslek- ilgili düşünmemi sağlayan bir alıntıyı paylaşmak istiyorum:
“Nedenler sonucu doğurur da sonuçlar nedeni hiç tetiklemez mi? Kalıtım kanunu bu evrenin diğer tüm kanununlarının aksine sadece tek bir yönde mi işler?”