(@) - Raf

4/5 Bu kitabı sonunda elime alıp okumaya başladığım, Sait Faik’in kaleminin güzelliğini deneyimleyebildiğim için çok şanslı hissediyorum kendimi. Öykülerin içeriklerinin güzelliğinden, yazarın kaleminin sadeliğinden ve bir kaç sayfayla dünyaları anlatışından, hayatlarını anlattığı insanların içini anlayışından ve daha nice nedenlerden dolayı…devamı

veisalgia 4 years ago

Diriliş

Lev Nikolayeviç Tolstoy

14 Gönderi

5/5 Diriliş, bireyin kendi günahından hissettiği suçluluktan yola çıkıp da büyük bir sistem eleştirisine dönüşen muazzam bir roman. Üstünde durduğu adalet sistemi, toprak sahipliği, aristokratlık, cinsel suçluluk ve iğrenme, hapishanelerin durumu ve dinin yozlaşması konularından bazıları hala günümüzde de önemini…devamı5/5 Diriliş, bireyin kendi günahından hissettiği suçluluktan yola çıkıp da büyük bir sistem eleştirisine dönüşen muazzam bir roman. Üstünde durduğu adalet sistemi, toprak sahipliği, aristokratlık, cinsel suçluluk ve iğrenme, hapishanelerin durumu ve dinin yozlaşması konularından bazıları hala günümüzde de önemini koruyan ve benim için okuması ve eleştirilmesi her zaman değerli olacak olan konulardı. Roman, zengin Prens Neflüdof’un eskiden hamile bırakıp terk ettiği teyzelerinin hizmetçisi Maslova’nın kötü yola düşmesinden sonra kendisini bulduğu bir cinayet mahkemesinde Neflüdof’un jüri olmasıyla başlıyor. O zamana kadar kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmediği bir hayata adapte olmuş Neflüdof ne kadar istese de Maslova’ya yapmış olduğu bu kötülüğü vicdanından atamıyor, kendisini sorumlu buluyor ve ona yardım etmek ile kendi “Diriliş”ine kavuşacağını umduğu bir yola atılıyor. Neflüdof bir yandan kendisinin de bir parçası olduğu sistemi eleştirmeye bir yandan da Maslova sayesinde sürekli ziyaret ettiği hapishanelerin ve suçluların durumlarını farketmeye başlıyor. Ayrıca Maslova’nın da kendi “Diriliş”ne kavuşma, sahip olduğu bozulmuş dünya görüşlerinden sıyrılmasını da okuyoruz. Muazzam bir romandı arkadaşlar. Ilk kez Tolstoy okuyorum ve hali hazırda sıkça okuyan biriyseniz bence mükemmel bir giriş olacaktır Tolstoy’a. En azından benim için öyle oldu. Hali hazırda okuyorsanız diyorum çünkü uzun sayılabilecek bir roman ve aşırı akıcı, okunması da kolay (çünkü Rus edebiyatında isimler vs. çok zorlayabiliyor ama bu romanda bunu hissetmedim) olmasına rağmen benim için okuması biraz uzun sürdü. Ama Tolstoy’un ne kadar büyük bir psikolog olduğunu gözlerimin önüne serdi. Böylesine güzel kişilik çözümlemeleri okumak yazara inanılmaz saygı duymamı sağladı. Tek sevemediğim kısım son 10 sayfasıydı diyebilirim. Tamamlanmamış ve sondaki “aydınlanmaya” gitmek için karaktere biraz uzak bir yöntem seçilmiş gibi hissettim. Ama bu romanın değerini ve sunduğu büyük tabloyu gözümde düşürmedi. Özetle o dönemde varolan sistemin tüm çirkinliklerini muazzam bir şekilde göz önüne sermiş, akıcı ve karakterlerini size sevdiren harika bir eser. Kesinlikle öneririm. Not: Ben İletişim yayınlarının basımını okudum ve sonunda Hugh Mclean tarafından yazılmış çok güzel bir sonsöz var. Kitabın asıl olay örgüsünün aslında gerçek bir hikayeden geldiğine, sunulan argümanların Tolstoy’un hayatına nasıl bağlandığına dair çok güzel noktalara değinilmiş. Bu kitabı okuyanların çok seveceği bir sonsöz olduğunu düşünüyorum. Bu sonsözde Tolstoy’un vaazının özü olarak bahsedilen şu cümlenin kitabın ana fikrini çok güzel özetlediğini düşünüyorum: “Komşunu sev, kendin olarak değil, kendinin yerine”

veisalgia 4 years ago

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

Stefan Zweig

408 Gönderi

3.5/5 Yine bir Zweig klasiği olarak bir insanın kendisini, başından geçenleri birine anlattığı bir roman. Ancak bu sefer aşkı, karşılanamayan aşkı, tanınmamayı, hatırlanmamayı işliyor. Kalemini her zaman rahat okunur bulmuşumdur. Zaten uzun öykü şeklinde olduğu için çoğu kitabı bir oturuşta…devamı

veisalgia 4 years ago

Tatar Çölü

Dino Buzzati

27 Gönderi

5/5 Bu nasıl güçlü ve kahredici bir eserdir abov. Sabır, beklemek, umut etmek, uyuşmak... Sadece 200 sayfada anlatılan hayatın ve zamanın etkisini, çabukluğunu iliklerinize kadar hissettirecek, sonunda da sizi kahredecek bir hikaye. Yazarın kalemi oldukça akıcı, çok hızlı okunabiliyor. Özellikle…devamı

veisalgia 4 years ago

Medyum

Stephen King

14 Gönderi

4.5/5 Bu kitabı bir perili otel hikayesi sanmıştım. Cinnet çok sevdiğim bir filmdir ve o filmde de aile bağları işlense de bence bu kitap bir perili otel korku hikayesinden çok domestik bir korku hikayesi. Aile dinamiklerinin, alkolikliğin ve bağımlılığı insana,…devamı4.5/5 Bu kitabı bir perili otel hikayesi sanmıştım. Cinnet çok sevdiğim bir filmdir ve o filmde de aile bağları işlense de bence bu kitap bir perili otel korku hikayesinden çok domestik bir korku hikayesi. Aile dinamiklerinin, alkolikliğin ve bağımlılığı insana, sevdiklerine yaptıklarının incelendiği hem gerçekten korkutucu hem de bunu yaparken belirli derinlikler ve katmanlar yaratmış bir hikaye. Jack Torrance hikayenin başında alkolizm ve öfke sorunları olan ama gerçekten de ailesine olan sevgisinden dolayı bunları azaltmaya çalışan, işinden yeni kovulmuş bir baba. Bir arkadaşının yardımıyla Overlook otelinde kış bekçiliği işini buluyor ve bu otelde karısı Wendy ve oğlu Danny ile birlikte kış boyunca dış dünyadan kopuk bir şekilde kalması gerekiyor. Danny özel bir çocuk, “ışıltı” dedikleri bir yeteneği var ve Overlook da özel bir otel, tarihi korkutucu, ürkütücü ve kitapta neredeyse kendi başına bir karakter olup aileyi ele geçirmeye çalışıyor. Hikaye çok eğlenceli ve korkutucu. Elimden bırakamadım okurken. Kitabın benim için en ilgi çekici yanı gerçekten bağımılığın bir aileye ne yaptığının işlendiği kısımlardı. Bağımlılık öyle bir şey ki ne yaşayanın peşini tam olarak bırakıyor ne de sevdiklerinize o bağımlılık etkisi altındayken nasıl olduğunuzu unutturuyor. Hem sizin hem de sevdiklerinizin anılarında sonsuza kadar dikkat edilecek, alarm verilecek bir kavram olarak kalıyor. Bunun incelendiği kısımları çok sevmiştim. Acaba Overlook’a gitse aynı Jack gibi üstünlük ve öfke komplekslerinden cinnet geçirecek kaç kişi vardır her gün yanından geçtiğimiz? Bir yandan da Overlook’un Jack’e etkisi sadece alkolün etkisinin artmış hali değil miydi? Hem bu gibi sorular sorduran hem de aşırı eğlendiren sürükleyici ve korkutucu bir kitap. Hele hele bir okuma tıkanıklığındaysanız, bir türlü geri dönemiyorsanız bence size ilaç gibi gelecektir. Kesinlikle öneririm. King’in en iyi eserlerinden.

veisalgia 4 years ago

Sınıf

Rıfat Ilgaz

2 Gönderi

5/5 Kitapta “Rıfat Ilgaz ve Şiir” adlı kısa yazıda kendisinden “Nazım Hikmet’in arkasından Türkiye’de ‘İnsan Manzaraları’nı Rıfat Ilgaz’dan daha hünerli sürdüren ve zenginleştiren bir başka şair çıkmadı, diyebiliriz.” şeklinde bahsedilmiş ki bu cümleye daha fazla katılıyor olamazdım. Kendisi büyük bir…devamı

veisalgia 4 years ago

Kuyu ve Sarkaç

Edgar Allan Poe

6 Gönderi

4/5 Edgar Allan Poe’nun öykü ve şiirleri daha önce farklı farklı yerlerden duyduğum okuduğum eserlerdi ama ilk kez derlenmiş bir şekilde Poe’nun kalemini deneyimleme şansım oldu. Öykü kitabı olduğu için beğendiğim öykülerden birer cümleyle bahsederek yorum yapmayı düşündüm. Kitapta 13…devamı4/5 Edgar Allan Poe’nun öykü ve şiirleri daha önce farklı farklı yerlerden duyduğum okuduğum eserlerdi ama ilk kez derlenmiş bir şekilde Poe’nun kalemini deneyimleme şansım oldu. Öykü kitabı olduğu için beğendiğim öykülerden birer cümleyle bahsederek yorum yapmayı düşündüm. Kitapta 13 öykü var bunlardan 3 tanesini pek önemsemedim, beni etkilemediler ama diğerleri gayet zevkliydi. Her öyküde ortak olan iki şey Poe ile her zaman bulunan kasvetli hava ve kendisinin parlak zekasıydı. Bu öyküleri yazan birinin çok zeki olduğuyla ilgili aklımda bir şüphe bile yok. 🐈‍⬛ En çok beğendiğim öykü Kara Kedi’ydi. Daha önceden de okumuştum. Herhangi bir açıklama olmadan okumanızı öneririm. Karanlık, kasvetli ve katilin gözünden bir hikaye. ⚜️Altın Böcek de 2. En sevdiğim öykü oldu. Hazine avı şeklindeydi, okurken çok eğlendim. 🔎Morgue Sokağı Cinayetleri ve Çalınan Mektup, Sherlock Holmes tadında güzel dedektif öyküleriydi. 👻Usher Evi’nin Çöküşü, kitaptaki en klasik korku hikayesi tarzındaki hikaye. 🩸Gammaz Yürek ile Kuyu ve Sarkaç daha soyut hikayeler. İkisini de sevdim gerilim ve dehşet dolu hisler barındırıyorlardı. Kitaba ismini veren Kuyu ve Sarkaç işkenceye uğrayan birinin hislerini anlatıyor. 🌌Şehrazat’ın Bin İkinci Masalı, çok iyi anlatımlı bulmasam da içi bilgi dolu bir öykü. Bahsettiği şeyleri araştırarak bile bir sürü şey öğrenebildim. 👺Oval Portre ve Kızıl Ölümün Maskesi gene güzel atmosferli hikayelerdi. ♟Maelzel’in Satranç Oyuncusu da bir gazete küpürü şeklinde satranç oynayan bir makinenin çalışma mantığını anlatıyor. Oldukça güzel öyküler okumuş bulundum. Uzun bir zamana yayarak okudum ve gayet beğendim. Hepsi aşırı zevk vermiş olmasa da öykü kitaplarının zaten hep böyle olduğunu düşünüyorum. Onlar kadar size yazarın kalemini, atmosferini, kafasının içini gösteren bir şey daha yoktur ama o kafalarının içindeki karışıklıkta asıl incileri bulmak için her bir istiridyeyi açmamız gerekir. Gayet öneririm. Gotik, kasvetli havaları seven insanlar için Poe’nun kitap ve şiirleri elinizden düşüremeyeceğiniz eserler olacaktır.

veisalgia 4 years ago

Gizli Bahçe

Frances Hodgson Burnett

5 Gönderi

5/5 Bu kitap içinizi ısıtacak şirin bir çocuk hikayesi. Mary, Hindistan’da zengin bir evde yaşayan, ailesinden hiç ilgi görmeyip, dadılarına her istediğini yaptıran şımarık ve öfkeli minik bir kızken Kolera salgını yüzünden evindekindeki herkesin ölmesiyle yetim kalıyor. İngiltere’de yaşayan dayısının…devamı

veisalgia 4 years ago

Siddhartha

Hermann Hesse

47 Gönderi

5/5 *Yeni Favori* Vay anasını. Öncelikle söylemek istiyorum ki ben bir kitabı favorim olarak nitelendirirken sadece gerçekten kitaba bayılmama ve orjinal bir okuma deneyimi yaşatmasına ek olarak yıllar içinde tekrar tekrar okumak isteyeceğim, her seferinde de yeni anlamlar çıkaracağım nitelikte…devamı

veisalgia 4 years ago

İri Memeler ve Geniş Kalçalar

Mo Yan

4 Gönderi

5/5 Mo Yan bu romanında bizi Çin’de 1900’lü yıllardan başlayan yaklaşık 60-70 senelik olduğunu tahmin ettiğim bir dönemde bir ailenin ve ailenin etrafındaki herkesin devrimlerle, katliamlarla, açlıkla dolu bu savaş döneminde başından geçenleri anlatıyor. Romanda ne ararsanız var arkadaşlar. 8…devamı5/5 Mo Yan bu romanında bizi Çin’de 1900’lü yıllardan başlayan yaklaşık 60-70 senelik olduğunu tahmin ettiğim bir dönemde bir ailenin ve ailenin etrafındaki herkesin devrimlerle, katliamlarla, açlıkla dolu bu savaş döneminde başından geçenleri anlatıyor. Romanda ne ararsanız var arkadaşlar. 8 kız çocuğu, 1 oğlan çocuğu, anneleri, damatlar ve torunlar derken hikayenin geçtiği bu küçük kasabada herkesin hikayesini az çok dinliyorsunuz. O yüzden çok derin bir karakter incelemesi her biri için alamasak da her birinin kaderinin bu savaşlar dolu dönemde nasıl şekillendiğini takip ediyoruz. En büyük karakterler tabiki de anne ve oğlan çocuk Jintong (ki eser %90 onun ağzından anlatılıyor). Ben kişisel olarak Jintong’un hikayesini çok önemsemedim, zaten nasıl bir tip olduğunu kitabın yarısından sonra görüyoruz. Kendisinin meme takıntısı romanda büyük bir yer taşıyor. Ama tüm karakterlerin topluca hikayeleri, her birinin çok farklı şekillenen kaderlerinin olması beni kitaba bağlı tuttu, okudukça okuyasım geldi. Oldukça olay üzerinden giden bir roman olduğu için 1.000 sayfa olsa bile hızlı gittiğini söyleyebiliriz. Yani bir çocuk doğumundan yaşlanmasına kadar bir sürü devrim, savaş, açlık içinde etrafındaki onlarca insanın hayatını gözlemleyip anlatıyor, bir sürü şey içermesi kitabın 1.000 sayfa olmasını haklı kılıyor benim gözümde. Sonlara doğru bir ara yavaşlasa da (çünkü dediğim gibi direk Jintong’un başına gelen olayları çok önemseyemedim) ama toparlayıp güzel bitirdi. Özellikle son “ek” kısmı hikayede cevaplanmamış soru bırakmadı helal olsun. Özetle hafif bir kitap değil, içeriği ağır ama yazar bu ağır olayları olağanlaştırıyor sizin gözünüzde. Bu olağanlaşma durumu savaş ve devrim dönemlerinde insanların gerçekten her yaşta her koşulda sürekli ölmesine toplum nasıl alıştıysa aynı şekilde işleniyor. Bu dönemlerde savaş yüksek mertebelerde devam etse de gerçekten halkın nasıl hissettiğini neler görüp geçirdiğini size sunuyor. Ilginizi çektiyse okumanızı öneririm. Çok orjinal bir deneyimdi okuması. Ama az depresyona da sokabilir, uyarıyım. (Bu arada her türlü sex, savaş, şiddet, küfür, çıplaklık ne biliyim her türlü olayın uyarısını da veriyim, haberiniz olsun)