..., belkide yedinci gün hala sürüyor çünkü masumların, acı çekenlerin çığlıkları ulaşmıyor sana ve artık her şey güzel değil...
Yakın tarihte yanıbaşımızda yaşanmış, adeta görmezden gelmeye and içtiğimiz büyük acıları bize hatırlatan ve gerçekten isminin hakkını verircesine huzursuz hissettiren harika…devamı..., belkide yedinci gün hala sürüyor çünkü masumların, acı çekenlerin çığlıkları ulaşmıyor sana ve artık her şey güzel değil...
Yakın tarihte yanıbaşımızda yaşanmış, adeta görmezden gelmeye and içtiğimiz büyük acıları bize hatırlatan ve gerçekten isminin hakkını verircesine huzursuz hissettiren harika bir kitaptı. 👌
19. yy Fransa'sındaki kömür işçilerinin acı, sefalet, yaşamaktan ziyade ölmemek ve sermayenin aç gözlülüğü tarafından ömür boyu sömürülmek üzerine kurulu hayatlarını inanılmaz bir gerçekçilikle anlatmış yazar.
Kitabın uzun olması, ilk sayfalarında fazlası ile isim bulunması, kömür madenlerinin ve madencilerin yaptığı…devamı19. yy Fransa'sındaki kömür işçilerinin acı, sefalet, yaşamaktan ziyade ölmemek ve sermayenin aç gözlülüğü tarafından ömür boyu sömürülmek üzerine kurulu hayatlarını inanılmaz bir gerçekçilikle anlatmış yazar.
Kitabın uzun olması, ilk sayfalarında fazlası ile isim bulunması, kömür madenlerinin ve madencilerin yaptığı işlerin detaylı anlatılması kitap hakkında biraz tereddüte düşürse de, devamında inanılmaz bir akıcılık oluyor ve okumak için zamanınızın olması yetiyor. Çok beğendiğim bir eser oldu. 👌
Kitaba başlamadan önce bir çok olumlu görüş okumuş ve beklenti içerisine girmiştim. Ancak kitapta bir Kars Şehri ( bu konuda bile gereğinden fazla detaya girdiğini düşünüyorum, adeta bakın romanı yazmadan önce Kars'ı yerlisinden bile daha iyi öğrendim der gibiydi) bir…devamıKitaba başlamadan önce bir çok olumlu görüş okumuş ve beklenti içerisine girmiştim. Ancak kitapta bir Kars Şehri ( bu konuda bile gereğinden fazla detaya girdiğini düşünüyorum, adeta bakın romanı yazmadan önce Kars'ı yerlisinden bile daha iyi öğrendim der gibiydi) bir de Kar kafama kazındı. Onun dışında beklentilerimin çok altında kaldı. Karakter derinliği yok, diyaloglar tutarsız ve hissettirilen ciddiyetten uzak. Kitap bitti ben hala kahramanların ne tip insanlar olduğunu hiç anlayamadım. Ana karakter zaten insanları tiye alan bir komedyen gibi takılıyordu ortalıkta. Değindiği 90 ların iç karartıcı ve her an birilerini hayattan koparabilecek siyasal ortamının ciddiyetinden çok uzakta bir kurgu idi benim için.
Unutulmaya yüz tutmuş kelimelerle dolu, aslında durağan olacağa benzeyen ancak son derece akıcı ve güzel bir roman. Sabahattin Ali okuyunca Zeki Müren konuşuyormuş hissine kapılıyorum. Aşağıya ne demek istediğimi anlatan bir alıntı bırakayım.
İçtimai bünyemizin teşekkülünde mühim amil olan bu…devamıUnutulmaya yüz tutmuş kelimelerle dolu, aslında durağan olacağa benzeyen ancak son derece akıcı ve güzel bir roman. Sabahattin Ali okuyunca Zeki Müren konuşuyormuş hissine kapılıyorum. Aşağıya ne demek istediğimi anlatan bir alıntı bırakayım.
İçtimai bünyemizin teşekkülünde mühim amil olan bu donelerin kütle psikolojisi üzerinde ve maşeri tefekkürün tekevvününde nasıl bir seyirle müessir olduklarını romanlarımda uzun uzadıya teşrih etmiştim...
"En karanlık tarafa gidiyorduk, gecenin en karanlık yerine."
Modern dünyanın dinamiklerine başkaldırmış, varoluşsal sıkıntılar çeken, asıl maceralarını ve hezeyanları mı zihinlerinde yaşayan, bedenlerini sadece yanlarında taşıyan ve dokundukları hemen her şeye kötülük bulaştıran iki arkadaşın bir zaman sonra yollarını ayırması…devamı"En karanlık tarafa gidiyorduk, gecenin en karanlık yerine."
Modern dünyanın dinamiklerine başkaldırmış, varoluşsal sıkıntılar çeken, asıl maceralarını ve hezeyanları mı zihinlerinde yaşayan, bedenlerini sadece yanlarında taşıyan ve dokundukları hemen her şeye kötülük bulaştıran iki arkadaşın bir zaman sonra yollarını ayırması ve bu yolların ters yönlere doğru gitmesini zaman zaman keyifle, zaman zaman bunalarak, zaman zaman da endişe ile okudum. Kitapta biz sıradan insanların duymaktan, görmekten hatta varolduğunu bilmekte hoşlanmadığımız bir çok konu ve durumla karşılaşıyoruz. Karakterlerin dünyasına girdikçe uyuşturucu, cinayet, fuhuş, tamamıyla yasadışılıkla dolu hayatlara şahit oluyoruz. Ayrıca kitabı okurken sadece gecenin değil, hayatın da en karanlık yerine doğru yol alıyoruz. 👌
Ne kadar yoğun, ne kadar yorucu ve imkansız aşkı anlatan ne müthiş bir kitaptı.. Okumuş olduğum için son derece mutluyum, lakin böyle bir kitapla uzunca bir süre karşılaşmamayı da umuyorum. 😄
Okuduğum Zweig kitapları arasında anlatım olarak en yoğunu ve ağırı bu oldu sanırım. Hemen her cümlesindr son derece yoğun psikolojik durum tasfiri, betimlemeler ve benzetmeler var. Okurken sessiz bir yerde sakin bir kafa ile olmalı. 👌