Yağmur (@yaagmurk)

Selamlar, bu belgeselde ortaya atılan teorilerle ilgili araştırmalar, farklı çalışmalar veya antitezler var mıdır? Özellikle derinkuyu ve göbeklitepe ile ilgili. Akademik makale olur, kitap olur, belgesel olur hic fark etmez. Bilen aydinlatabilirse cok sevinirim. 😌

yaagmurk 1 year ago

Masumiyet Müzesi

Orhan Pamuk

91 Gönderi

Ah, ah... Erkek ve erkeğin etrafında dönen dünya; o hep mağdur, her şey onun hakkı, sadece o insan. Bir de demez mi "Hayatımın en mutlu anıymış" diye. Kitap benim için Kemal'in aşk hikayesi değildi, başından sonuna kadar da olmadı. Bu…devamı

yaagmurk 3 years ago

Kirazın Tadı

Abbas Kiarostami

98 Gönderi

Bir gün bir Kürt, bir Afgan ve bir Türk arabaya binmişler... şeklindeki bir fikra niteliğinde başlayarak anlatılabilecek günlük ama bir o kadar da sıradışı bir film. Abbas Kiarostami'den izlediğim ilk filmdi. Güzel bir ilk izlenim oluşturması için doğru filmi seçtiğimi…devamı

yaagmurk 4 years ago

Yaralarım benden önce de vardı, Ben onları bedenimde taşımak için doğmuşum. Her şey, herkesleşiyordu; Herkes, her şeyleşiyordu. Tarih durmadan yazılıyordu. Birden olanlar oldu, Bir kırmızı koltukta yatarken, Ekranda Dziga Vertov dönerken, Psinoza mavladı birden, Şaşkınlık hasıl oldu Bir çapa bir…devamı

yaagmurk 4 years ago

Soğuk Savaş

Pawel Pawlikowski

13 Gönderi

İki kalp, dört göz her gece ağlayan aşıkları; hüzün ve belirsizlik kaderinde sürükleyen Polonya'nın acılarla dolu soğuk savaş dönemi ve sonrası. Toplum ve birey döngüsünün en güzel, daha doğrusu en acı verici örneği. Cold War; aşkın trajedisini başka hiçbir filmde…devamı

yaagmurk 4 years ago

Katil Doğanlar

Oliver Stone

11 Gönderi

"Doğada da böyledir, türler diğer türleri öldürüyor; bizim türümüz tüm diğer türleri öldürüyor. Buna orman da dahil. Sadece adına cinayet değil 'endüstri' deniyor." "Katil Doğanlar"ı açtığınız ilk andan itibaren Oliver Stone'un elinden çıkma bir film izleyeceğinizi hemen anlıyorsunuz. Tıpkı Tarantino'nun…devamı

yaagmurk 4 years ago

Şikago Yedilisi'nin Yargılanması

Aaron Sorkin

46 Gönderi

"1968 yılı ABD için dönüm noktası oldu. İşkenceler, tecavüzler, biyolojik saldırılar, köy baskınları, diri diri insan yakmalar gibi savaş alanı görüntüleri gelmeye başladıkça Amerika’da savaş karşıtı gösteriler artmaya başladı. Hükümet, çok ağır bir maddi yükün altına girmişti, halkın desteğini kaybedemezdi.…devamı"1968 yılı ABD için dönüm noktası oldu. İşkenceler, tecavüzler, biyolojik saldırılar, köy baskınları, diri diri insan yakmalar gibi savaş alanı görüntüleri gelmeye başladıkça Amerika’da savaş karşıtı gösteriler artmaya başladı. Hükümet, çok ağır bir maddi yükün altına girmişti, halkın desteğini kaybedemezdi. Bu nedenle en ufak muhalif ses büyük bir şiddetle bastırılıyordu. Vietnam’daki Savaşı Bitirmek İçin Ulusal Seferberlik Komitesi (MOBE), Demokratik Toplum için Öğrenciler (SDS) ve Uluslararası Gençlik Partisi (Yippies) üyeleri, savaş karşıtı olan insanları bir araya getirmek için yoğun çaba gösterdi. Ağustos ayı sonunda ülkenin dört bir tarafından on binlerce insan Şikago’ya gelmişti. Amerikan hükümeti, protestocuların dağılması için üç günlük sokağa çıkma yasağı ilan etti. İnsanlar sokağa çıkma yasağına uymayarak Grant Park’ta toplanmaya ve şehrin dört bir yanında yürüyüş yapmaya devam etti. Bunun üzerine polis ile göstericiler arasında şiddetli bir çatışma patlak verdi. Hükümet, 12 bin polis memuru, 7.500 asker ve 6 bin ulusal muhafızı Şikago’ya gönderdi. Göstericiler, “Bütün dünya bizi izliyor” diye slogan atarken polis hiçbir şey duymuyordu. Öyle ki yüzlerce gösterici olaylar sırasında ağır yaralandı. Polis şiddeti devam ederken aralarında Şikago Yedilisi’nin de olduğu 600’e yakın kişi tutuklandı." Hikâyenin iç yüzü hakkında öncelikli bilmeniz gerekenler bunlar. Sonrasini filmi izleyenler zaten görecektir, izlemiş olanlar ise şuan fıldır fıldır filmi ve karakterleri araştırıyor muhtemelen. Çünkü benim, filmi izledikten sonraki ilk işim buydu. Siyasetle ilgilenmiyor olabilirsiniz, fakat o sizinle ilgileniyor. Hayatımızın kaçınılmaz bir gerçeği, Türkiye için ise neredeyse günlük hayatımızın bir parçası. Bu film ise ister ilgilenin ister ilgilenmeyin, sadece Amerika değil; tüm dünyada insanın gördüğü en büyük kötülüğün yine insandan geldiğini çarpıcı bir biçimde gözler önüne seren bir film. 60'lı yıllar, özellikle filmlerde idealize edilmesi en kolay kuşağın ortaya çıkışıdır. Psikedelik unsurlar, çiçekler, dumanaltı sahneler, 'savaşma seviş' edebiyatı vs. İnsana görsel bir şölen sunması açısından gerçekten de yönetmenlere kolaylık sağlayacak unsurlar. (Bizim de sevdiğimiz şeyler yalan yok.) Fakat filmin yönetmeni olan Aaron Sorkin, bu kuşağı anlatırken kullanılan klişe unsurlara yaslanmadan tamamen gerçekleri görebileceğimiz bir bakış açısıyla ele almış bu filmi. Ve gerçekten de çok ama çok başarılı, etkileyici bir yapıt koymuş ortaya. Gerek filmde kullanılan müzikler olsun (ki arkaplanda rock'n roll çalacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz), gerek protesto sahneleri ve en önemlisi mahkemenin bilinenden uzak ama yaşatılan duygulara eğilen en doğru atmosferde yeniden canlandırılması insana izlerken derin derin iç çektirecek. Tabii ki bir film eleştirisinde siyaset konuşmayacağım fakat şunu bilin isterim, en başta da belirttiğim gibi siyasetten ne kadar kaçarsanız kontrol edilmeniz o kadar kolay olur. O yüzden sırf siyasi içerikli diye filmi izlemek istemeyen arkadaşlar tekrar düşünsünler. Bu film hem psikolojik, hem sosyolojik, hem de ideolojik analizler yapabilmeniz için izleyebileceginiz en iyi filmlerden biri. "Çünkü, yaptıklarımızdan değil; kimliğimizden dolayı hapse atılıyoruz!"

yaagmurk 4 years ago

Ahlat Ağacı

Nuri Bilge Ceylan

175 Gönderi

Ayakta alkışlanası, standartların çok üstünde, her yönüyle kusursuz ve etkileyici bir Nuri Bilge Ceylan eseri. Gerek oyunculuklar olsun, gerek sinematografi gerek de senaryo her şey bu tarz bir konu için olması gerektiği gibi. Ahlat ağacı filmi, her şeyden önce Anadolu…devamı

yaagmurk 4 years ago

Mustafa Kemal Atatürk için... Zaman zaman kurtarıcılar doğar yeryüzüne. Kimi Zaman kişisel, kimi zaman yerel, kimi zaman ulusal, kimi zaman da global ölçütte etkili olarak. Her insan bir kurtarıcı olarak doğar aslında, çünkü Tanrı'nın egemenliği içimizdedir ve öze dönüş yolunu…devamı

yaagmurk 4 years ago

Devrim

Jack London

1 Gönderi

"Oysa hiçbir çocuk gece vardiyasında çalışmaz ve çocuk olarak kalır." "Cahilliğin ağzından dökülen dogmatik sözler Tanrıları güldürebilir, ama insanları ağlatması gerekir." "Güneşi hiç göremiyorlar. Güneş dünyaya hayatı ve sıcaklığı döktüğü saatlerde gece vardiyasindakiler uykudadır; gündüz vardiyasindakiler ise şafaktan önce çalışmaya…devamı