* Bir insanın yaşamı, diğerlerinin ona gösterdiği saygıda ve doğal sevgide anlam bulur. (s. 60) * Özgürlük düşüncesi İlahi Yaratıcının eyleminde hiçbir zaman var olmamıştır. İnsanların düşüncelerinin, tartışmalarının çoğalmasından isyan ve anarşiden başka bir şey doğmaz; sebat ve itaat için…devamı* Bir insanın yaşamı, diğerlerinin ona gösterdiği saygıda ve doğal sevgide anlam bulur. (s. 60)
* Özgürlük düşüncesi İlahi Yaratıcının eyleminde hiçbir zaman var olmamıştır. İnsanların düşüncelerinin, tartışmalarının çoğalmasından isyan ve anarşiden başka bir şey doğmaz; sebat ve itaat için yaratılan dünyamızda isyan ve anarşi günahtır. İlahi gücün ifadesi mantık değil otoritedir. Tanrı, evrenin diktatörüdür. (s. 55)
* İnsanların ve ulusların kaderden kopardıkları kazançlar, ödedikleri bedelle kutsanır. (s. 147)
* Mutluluk beklemekti -hepsi bu- başka bir şey değil. Bir isteğin gerçekleşmesini beklemek; bir tutkunun, aşkın, hırsın, nefretin doyumunu beklemek. Varlığa yönelik tehlikelerden kaçmak, korkusuz yaşamak; bunlar da mutluluktu. Korkudan uzak olmak ve beklemek. Başka bir şey yoktu. (s. 108)
* Kendini öldürmeye adamış biri, ölümü tevekkülle karşılamak için başka bir şeye ihtiyaç duymaz. (s. 109)
* Otokratik bir rejimin gaddarlığı ve ahmaklığı, köklü bir fikir değişikliğinin bütün insani kurumların yıkımından sonra gerçekleşeceğine ilişkin garip bir inanç ile çevrelenen ütopik bir devrimciliğin aynı derecede ahmak ve gaddar tepkisine yol açmaktadır. İnsanlar her şeyin bir isim değişikliğinden ibaret olduğunu görememektedirler. (s. 394)
*Eğitimi en iyi biçimde niteleyen kavramlardan biri farklılaşmadır. Eğitim, bireyi kendisinin var olan davranışlarından ve eğitim sürecine katılmamış olan diğerlerinden farklılaştırır. (Rıfat Miser) *Yetişkin öğrenenler olarak kendi geçmişimizce belirlenmiş durumdayız. Deneyimlerimize anlam vermede ne denli iyi olsak da, hepimiz bize…devamı*Eğitimi en iyi biçimde niteleyen kavramlardan biri farklılaşmadır. Eğitim, bireyi kendisinin var olan davranışlarından ve eğitim sürecine katılmamış olan diğerlerinden farklılaştırır. (Rıfat Miser)
*Yetişkin öğrenenler olarak kendi geçmişimizce belirlenmiş durumdayız. Deneyimlerimize anlam vermede ne denli iyi olsak da, hepimiz bize verilenlerle başlamak ve önceki öğrenmelerle kazandığımız görüş ve anlayış ufku içinde hareket etmek zorundayız. Bu biçimlendirici öğrenme, çocukluk çağında hem toplumsallaşmayla hem de okul yoluyla oluşur. Yaşımız ilerledikçe öğrenmelerimizde giderek daha çok öz yönelimli olmaya cesaretlendirilmemize rağmen, kendi kültürümüzün ve ailemizin sağladığı öğrenme, ödüllendirilen öğrenmedir. Dilimiz, kültürümüz ve kişisel deneyimlerimizle biçimlenen ve başkalarınca onaylanan görme ve anlama yolları, gelecek öğrenmelerimizin sınırlarını birlikte belirler. (Jack Mezirow)
Sanat yapıyorum ayağına bir insanın ömründen 50 dakika nasıl çalınır sorusunu bilfiil eyleme döken yapım. Noe'nin izlediğim dördüncü filmi. (Daha öncekiler love,Climax,we fuck alone) Kanaatimce Climax ne kadar başarılıysa diğerleri de o derece kötü, hatta berbat. Ya işte falanca falanca…devamıSanat yapıyorum ayağına bir insanın ömründen 50 dakika nasıl çalınır sorusunu bilfiil eyleme döken yapım. Noe'nin izlediğim dördüncü filmi. (Daha öncekiler love,Climax,we fuck alone) Kanaatimce Climax ne kadar başarılıysa diğerleri de o derece kötü, hatta berbat. Ya işte falanca falanca mesajlar içeriyor, şunları şunları anlatıyor diyenler var. Yahu belli bir konu, tema veya mesaj barındıran her film iyi film mi oluyor? Bu temanın sunuluş şekline, estetik değerine de bakmak gerekmiyor mu? Bu mantıkla laz vampir tirakola filmi de süper film. Neticede onun da bir hikayesi,teması var. Sadete gelecek olursak Gaspar'cığım ya çekeceksen Climax gibi film çek, ya da bu bokumsu şeylerden vazgeç.
Mcu'da şu ana dek toplam 32 film çekilmiş. Son 3'ü hariç (wakanda forever, antman3 ve guardians 3) hepsini defalarca izledim. Multiverse of madness bana göre mcu'daki en kötü film. Berbat bir senaryosu, berbat görsel efektleri var. Endgame sonrası mcu'nun zaten…devamıMcu'da şu ana dek toplam 32 film çekilmiş. Son 3'ü hariç (wakanda forever, antman3 ve guardians 3) hepsini defalarca izledim. Multiverse of madness bana göre mcu'daki en kötü film. Berbat bir senaryosu, berbat görsel efektleri var. Endgame sonrası mcu'nun zaten eski tadı yoktu. B. Widow, shang Chi, eternals çok iyi olmasa da yine de sırıtmıyorlardı. Ancak no way home, strange 2 ve Thor 4 son derece berbat filmler. Marvel artık ne yapsak seyrediliyor mantığıyla son derece özensiz işler yapıyor. Diziler zaten facia. Bir tane elle tutulur olanı yok. Şu filmi DC çekse yerden yere vurulur. Son 3 filmi seyretmeme sebebim de zaten yine berbat filmler karşıma çıkar korkusu. (gerçi James gunn'dan kötü bir şey çıkacağını sanmıyorum ama ipin ucunda Kevin faige varsa güvememiyorum yani poh da çıkabilir) Uzun lafın kısası Marvel ölmüş ağlayanı yok.
"Bu dünyayı ne tersine döndürmenin ne yeniden düzenlemenin ne de bilinmeyene doğru ilerleyen bu uğursuz koşuyu engellemenin mümkün olmadığını anlayalı uzun zaman oldu. Mümkün olan tek direniş biçimi var: Dünyayı ciddiye almamak." (s.74)
Filmi komedi,dram,bilim-kurgu olmak üzere 3 kategoriye dahil edebiliriz. Filmin dram ve bilim-kurgu olarak makul düzeyde bir başarı gösterdiğini, ancak komedi olarak sınıfta kaldığını düşünüyorum. Kötü bir film kesinlikle değil, aksine pek çok açıdan başarılı bir film. Ancak başyapıt sayılabilecek yahut…devamıFilmi komedi,dram,bilim-kurgu olmak üzere 3 kategoriye dahil edebiliriz. Filmin dram ve bilim-kurgu olarak makul düzeyde bir başarı gösterdiğini, ancak komedi olarak sınıfta kaldığını düşünüyorum. Kötü bir film kesinlikle değil, aksine pek çok açıdan başarılı bir film. Ancak başyapıt sayılabilecek yahut birçok dalda Oscar kazanacak kalibrede mi, bence değil. Filmi yine 3 kategori üzerinden değerlendirecek olursam, bilim-kurgu olarak makul bir seviye yakalasa da falsoları var, paralel evren teması sağlam bir mantık ve tutarlılıkla işlenmemiş, komedi olarak çok vasat, güldürmeyen kamyon dolusu sekansa sahip (dildoyla adam dövme, evcil köpeğin mınçıka olarak kullanılması, uçarak anal plug'a oturma gibi), komedi olarak en başarılı bulduğum şey Ratatouille göndermeleriydi. (Rakunlu sahneler efsaneydi). Dram olarak ise seyirciyi etkilemeyi, duygulandırmayı başarıyor ancak dramın teması çok sıradan (ebeveyn-çocuk çatışması) ve bu tema olabilecek en sıradan şekilde sunuluyor. Öyle ki filmin bitmesine 70 dakika kala annesinin kendisini sevdiğini fark eden çocuğun bakış açışının değişeceğini , yaşanan ebeveyn-çocuk çatışmanın tatlıya bağlanacağını tahmin ettim. Senaristler de sağolsun yanıltmadılar yazılabilecek en olası, en standart sonu bize sundular. Sadete gelecek olursak film mutlaka her sinemaseverin izlemesi gereken birçok açıdan başarılı ve keyifli bir film. Ancak bir başyapıt mı? Bence kesinlikle değil
*Herkes bir başka dili konuşuyor. Ya da anlamaya çalışıyor. Aynı dili konuşan iki kişi yok. Her sözü, insanın kendisi için söylediğine inanıyorsun. Her söylenen söz, bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması. Karşısındakine bir şey anlatmak istese de, gene kendi gerçeğini,…devamı*Herkes bir başka dili konuşuyor. Ya da anlamaya çalışıyor. Aynı dili konuşan iki kişi yok. Her sözü, insanın kendisi için söylediğine inanıyorsun. Her söylenen söz, bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması. Karşısındakine bir şey anlatmak istese de, gene kendi gerçeğini, bilmişliğini kanıtlamak için söylenmiş sözler. Bir bedenin üzerinde dolaşan her el, kendi bedenini okşamak istercesine dolaşıyor öteki bedenin üzerinde.(s.12)
*Hiçbir sevginin ardından gidemem.Sevgi inandırıcı değildir.Düşüncelerin bulduğu, düşüncelerin biçimlendirdiği bir durumdur. Düşünüldüğü oranda büyür, derinleşir, büyütülür, derinleştirilir. Ne denli düşünülürse o denli büyür. O denli dayanılmaz boyutlara ulaşır, ulaştırılır. Gerçekleştirilemez.Soyutlaşır. Yaşam gibi. Ölüm gibi. (s.21)
*Artık gitmeyeceğim. Nereden geldiğim sorusunu yanıtlamak istemiyorum. Hiçbir yerden gelmiyorum. Kendimden başka. (s.27)
Gal gadot ablamızın Gazman misali Amerika semalarında süzüldüğü, bununla da yetinmeyip yıldırıma kement attığı, rakibi Barbara Hanım'ın bir garip ecinniye dönüştüğü, efektlerin göz kanattığı, insanda baba bu nedir lo hissi uyandıran kakamsı film
*Toplumsal şiddet tırmanırken bir noktada "kim başlattı?" diye sormanın anlamı kalmaz. Ölümün ölümcüllüğü yalnızca adaleti değil, gerekçelendirmeyi de imkansız kılar. *"Maskeli süvari ve Tonto ıssız bir vadide düşman Kızılderililer tarafından çevrilirler." dedi arkamda oflaya puflaya merdivenleri çıkan Vasco Miranda. "Maskeli…devamı*Toplumsal şiddet tırmanırken bir noktada "kim başlattı?" diye sormanın anlamı kalmaz. Ölümün ölümcüllüğü yalnızca adaleti değil, gerekçelendirmeyi de imkansız kılar.
*"Maskeli süvari ve Tonto ıssız bir vadide düşman Kızılderililer tarafından çevrilirler." dedi arkamda oflaya puflaya merdivenleri çıkan Vasco Miranda. "Maskeli Süvari der ki: Yapacak bir şey yok Tonto, etrafımız çevrildi. Tonto şöyle yanıt verir: Biz derken neyi kastediyorsun beyaz adam?"
Rushdie, Moor's Last Sigh (1995)