Çok uzun zamandır izlemek istiyordum. Bundan 8 sene önce her liseli ergenin ilgisini çektiği gibi 2. Dünya Savaşı ilgimi çekiyordu. Tarihi sevdiğim ve bildiğim için boş fanatizm üzerine değil politikasına ve askeri harekatlarına bakmıştım. Zamanında bütün büyük cepheleri, içindeki savaşları…devamıÇok uzun zamandır izlemek istiyordum. Bundan 8 sene önce her liseli ergenin ilgisini çektiği gibi 2. Dünya Savaşı ilgimi çekiyordu. Tarihi sevdiğim ve bildiğim için boş fanatizm üzerine değil politikasına ve askeri harekatlarına bakmıştım. Zamanında bütün büyük cepheleri, içindeki savaşları giren orduları ve komutanlarını bilirdim. Herhangi bir ülkenin teçhizatını direkt bilir ve özelliklerini sayardım. 2016'da her şeyi şimdiki gibi anlatan youtube içerikçileri de yoktu. Kitaptan iki parça bir şey öğrenip üzerine de bi resim koyup facebook grubundan paylaşırdık. Güzel zamanlardı ama şimdi baktığım zaman pek çoğunu hatırlamıyorum tekrardan bakmam gerekiyor. Filme gelince diyecek bir şeyim yok. 70'te kazandığı Oscar'la kalitesini belli eden bir film. Patton'ın delilik gözüken ama savaş sanatına olan sevgisini çok güzel anlatmış. Tek sorun kullanılan tanklardı. İkinci Dünya Savaşı tanklarını kullanmamışlar filmde. Alman tankları ve Amerikan tankları aynı tank sadece farklı renge boyamışlar. M24 Chaffe vardı filmde onda sıkıntı yok. Ama savaştan sonra üretilmiş M46 ve M48 Pattonları niye kullandınız. Utanmadan Almanlara da aynı tankları kullandırtmışlar. İnsan bi Tiger 2 görmek istiyor doğal alarak. Savaştan 10 yıl sonra hizmete giren tankları kullanmalarındaki sebep belki paralarının olmamasıdır. Demişler ki sizin Generali övecek bir film yapacağız bize tank verin. O sırada hizmette olan tankları vermişler. Şimdi bazılarınız ne olacak diyor olabilirsiniz. Ama bu seyirciye duyulan saygıdır. Patton'a gelecek olursak bambaşka bir adam. Şimdi hayat hikayesini detayıyla yazardım ama uzun sürer. Adam kendini savaşın kendisi olarak görüyor. 2000 sene önce gerçekleşmiş bir savaşın kalıntılarından geçerken ben de buradaydım diyor. Sertliği diplomasi bilmeyip sert dilli oluşu askeri zaferlerinin önüne geçse de, onun bu duruşunu sevmeyen komutanları sıkıştığı zaman "Patton nerede?" demesini iyi biliyorlar. Ama bir sorun var ki kıymeti bilinmedi. Kendisine denk zaferleri kazanan Montgomery Genelkurmaylıkla ödüllendirilirken onun elinden kaç defa ordusunu aldılar. Çünkü asıl düşmanın Ruslar olduğunu biliyordu. Hazır ordumuz Avrupadayken neden Rusları da bitirmiyoruz diyecek kadar cesurdu. Sonra ilginç bir şekilde, savaş alanlarının korkusuz generali Berlin'de bir araba kazasında ölüp gidiyor. Denilene göre soğuk savaşın ilk başlangıcı da buydu. Patton savaşta o kadar hızlı ilerlerdi ki diğer ordular yetişsin zaferden pay alsın diye ikmalini yapmaz mazotunu vermezlerdi. Birazcık dilini tutsaydı Montgomery'nin bütün ihtişamı ona ait olabilirdi. Ama o konuşmasaydı da Patton olmazdı. Sakın beni Amerikan hayranı sanmayın. Sadece bir savaş dehasına hakkını vermeye çalışıyorum.