(@) - Raf

Garip, Sıcak ve Samimi bir film Filmin yönetmeni Tolga Kenan Karaçelik'in hakkında baya şey duyduktan,öğrendikten ve Sarmaşık filmini izledikten sonra bu filmi hep merak etmişimdir. Ayrıca ABD'nin iki numaralı film festivalinde Sundance'de Uluslararası dalında en iyi film ödülünü alması zaten…devamıGarip, Sıcak ve Samimi bir film Filmin yönetmeni Tolga Kenan Karaçelik'in hakkında baya şey duyduktan,öğrendikten ve Sarmaşık filmini izledikten sonra bu filmi hep merak etmişimdir. Ayrıca ABD'nin iki numaralı film festivalinde Sundance'de Uluslararası dalında en iyi film ödülünü alması zaten başlıca bir merak sebebi oluyor. Sundance, ABD'deki yerel otantik filmlerin, Hollywood filmlerine gösterilen yoğun ilgiden dolayı geri planda kalıp salon bulamayan bağımsız filmlere bir kamuoyu yaparak tanınırlığını arttırmak ve keşfetmek için kurulmuş bir film festivali. Filme gelecek olursak (Ki gelelim şimdiden sıkıldığını görüyorum) Girişinde bi ulan acaba dedim yalan yok. Sahnelerin sürekli değişmesi kısa kısa gösterilmesine bi noluyoruz dedim. Sonra yavaş yavaş filmin havasını anladıktan sonra ise gerçekten keyif almaya başladım. 3 tane birbirinden uzak karakterlerin bir amaç uğruna bir araya gelmesi böyle söylenince kulağa çok klişe geliyor ama değil. O kadar gerçekçi samimi bir tavrı var ki karakterlerin seni içlerine çekiyor ve birlikte maceraya atılıyorsunuz. Kenan karakteri ise benim ayrıca beğendiğim bir karakterdi izlerken gerçekten evet böyle biri var dedim. Filmim çoğunluğunun geçtiği köy ise tuhaftı. Mesela İmam karakteri çok spesifikti düşünceleri hoşuma gitse de gerçekten böyle biri olabilir mi o konuda şüphelerim var. Filmde, 5 saniye önce şen şakrakken hemen sonrasında bir kasvetin çökmesi başınızı döndürüyor bunu kendi açıma olumlu anlamda söyleyebilirim. Oyunculara gelecek olursak Bartu bence iyi bir iş çıkarmış onun dışında çok da iyi bulduğum biri yok standarttı. Ama sen evet sen Tuğçe Altun hanımefendi çok kötüydün,küfürler haricinde hiçbir şeyin doğal değildi hele bağırışlar çok can sıkıcıydı hatta sosyal medya dilinde Cringe. Bulunduğun her sahnenin doğallığını bozdun başka içinde olduğun yapımları izlemedim ama çok kötüydün be. Ve o son neydi öyle ya hahajdjds. Tüm klişelerden uzak çok doğal, komediyle melodramın güzel harmanlandığı bir filmdi Filme Puanım : Nescafe 3ü bir arada Evet reklam aldım.

yavuzkenan 4 years ago

Vampirle Görüşme

Neil Jordan

23 Gönderi

Puslu bir gece. Uzun ve sarı saçları rüzgarla dans eden Muhittin Fransız balkonundan dışarıya artistlik bir şekilde bakarken birden evine nerden geldiği belli olmayan gazeteciye döner ve şunları der Muhittin : Merhaba senin evime nerden geldiğini bilmiyorum ama Ben Vampirim.…devamıPuslu bir gece. Uzun ve sarı saçları rüzgarla dans eden Muhittin Fransız balkonundan dışarıya artistlik bir şekilde bakarken birden evine nerden geldiği belli olmayan gazeteciye döner ve şunları der Muhittin : Merhaba senin evime nerden geldiğini bilmiyorum ama Ben Vampirim. Sen gazetecisin galiba gel de sana bütün sırlarımı anlatayım Çünkü neden yapmayayım. Gazeteci :Merhaba Ben de evine nerden geldiğini bilmiyorum. Demek Vampirsin Waooww Heey Oleyy Hadi anlat. Hatta anlattıktan sonra belki benim kanımı emip dadıma baharsın çok heyecanlı. Muhittin hikayesini anlatmaya başlar Muhittin : İşte ben ölmek isteyince Fevzi de düşünmüş "ben bunu neden vampire çevirmeyeyim" diye . Ben de yıllarca bir çiftlik sahibi olarak mecazi olarak kölelerin kanını emiyordum" hele bi de gerçeğini deneyeyim" dedim Gazeteci : İnanmaya devam ediyorum lütfen anlat Muhittin : Fevziyle beraber yaşıyorduk sonra ben insan kanı diyeti yapmaya başladım Çünkü... Gazeteci : Anladım anladım çünkü neden yapmayasın dimi Muhittin : Aferin. Ama bi daha sözümü kesersen ısırırım Neyse o kadar karşıma çıkan insanların kanını emip öldürmedim. Taa ki karşıma annesi vebadan ölen küçük bir kız çıkana kadar. Çünkü nasıl olsa vebadan ölecekti diye düşündüm. Tam onun kanını emmişken Fevzi yakaladı beni. Sonra bana: "Gız nası olsa öleceg gel bunu da vampir yapah gızımız olsun dedi" Ben de ilk başta istemesem de sonra kabul ettim Gazeteci : Bişey sorabilir miyim? Madem vebadan ölecek diye kızın kanını emdin sonra neden ölmesine izin vermeyip vampir yaptın? Muhittin : Gazeteci : Neyse devam et Muhittin : Sonra kızı vampir yaptık ve küçük kız önüne gelen amcanın teyzenin kanını emip eğleniyordu Gazeteci : Nasıl yani bu durumu sorgulayıp ne kadar kana susamış olsa da psikolojik ve vicdanen rahatsız hissetmiyor muydu? Muhittin : Hayır. Neden olsun ki? Gazeteci : Anladım Abi!! Bu kadar yeter kendine iyi bak. Ve son olarak Kızılaydan uzak dur. Gazeteci Muhittin'nin evinden çıktıktan sonra "Alo deli var" hattını arayıp Muhittin'i ihbar eder ve olay yerinden ayrılır ×××SON××× Evet Bu yazı ne kadar saçma ve gereksizse filmde bana göre öyleydi. Filme Puanım : 1. Yazıyla BİR Bi de burdan Raf yetkilerine sesleniyorum lütfen seçeneklere "Maalesef izledim butonu koyun" teşekkürler

yavuzkenan 4 years ago

11.22.63

J.J. Abrams

343 Gönderi

Ne serüvendi be ! Sempatik ve yakışıklı abimiz biz onu çoğunlukla tanıdığımız ismiyle Jake Amberson olarak analım bir şekilde geçmişe (60lara) dönmenin yolunu buluyor.( Evet bunları öğrendiğimiz ilk bölümü çok sorguladım) Geçmişe dönüp J. F. Kennedy suikastini engellemeye çalışıyor. Konumuz…devamıNe serüvendi be ! Sempatik ve yakışıklı abimiz biz onu çoğunlukla tanıdığımız ismiyle Jake Amberson olarak analım bir şekilde geçmişe (60lara) dönmenin yolunu buluyor.( Evet bunları öğrendiğimiz ilk bölümü çok sorguladım) Geçmişe dönüp J. F. Kennedy suikastini engellemeye çalışıyor. Konumuz bu, bunu yaparken her insanın kapılacağı güzelliklere kapılıyor bir yandan bunlar onu engellerken diğer yandan ise yardımcı oluyorlar. Son zamanlarda çok popüler olan bi konu bu zamanda yolculuk. Geçmişte engellediğimiz olumsuz olaylar geleceği iyi yönden etkiler mi Kelebek Etkisi cart curt çok detaya girilmeden sade bir şekilde anlatılmış. Eğer buna çok takılmazsanız arkanıza yaslanıp keyifle izlersiniz. Çoğu bölüm bittiğinde şunu yaşadım "Hadi ama ne ara o kadar geçti? Bitmemesi gerekiyordu. 1 saat ne çabuk geçti? Lanet olsun sana izafiyet" gibi sözler sarf ettim. Hem de bişey izlerken çok çabuk dikkati dağılan ve sıkılan biri dedi bunları. Oyunculuklar ise, ben sanki onlarla yaşıyormuşum gibi hissettim onlardan biri oldum .Bence o kadar iyiydi şahsen ben hiç olumsuz bişey görmedim buna dair. Bu arada dizide 60lar havası çok iyi verilmiş her şey kusursuzdu. İnsanın o zamanlarda yaşayası geliyor. Ki biz iki kişilik biletmizi aldık bile görüşürüz :) Şimdi kısa bir isyan edicem ( Spoiler Olabilir izlemediyseniz direkt puanlama kısmına atlayabilirsiniz) ××× Eeeyyyy Senarist veya Romanını yazan yazar her kimsen bu kadar buruk bir final yazmak zorunda mıydın kardeşim. Eeyyy Sayın Jake Amberson siz orda Hanımefendi Sadie ile vakit geçirirken Bill'e yapma etme diyemezsiniz kardeşim çocuğu ne hale soktun. Sonra Google'da bile arama zahmetine girmedin. ××× Diziye Puanım : Tam doğum gününüzün hatırlanmadığına eminken bir anda size sürpriz yapan sevdiklerinizle birlikte vakit geçirmek. Diziden öğrendiğim bir şarkıyı armağan edeyim size Elvis Presley - İt's now or never Son olarak benim gibi dizi izlemeyen birine bu diziyi öneren ve izlememe ön ayak olan kişiye çok teşekkür ediyorum. Şimdi ve Gelecekte...

yavuzkenan 4 years ago

Altıncı His

M. Night Shyamalan

130 Gönderi

Çok sıkıcı bir yazı olacak Yakınındaki ve sevdiklerin insanların dertleriyle bazen o kadar ilgilenirsin ki kendini unutursun "Aa bi de ben vardım dimi" diyip kendine döndüğünde ise dehşet verici gerçeği öğrenirsin. Bazıları için bu durum geri dönülmesi çok geç iken…devamı

yavuzkenan 4 years ago

Deney

Oliver Hirschbiegel

23 Gönderi

Hakedilmeyen güç yozlaştırır Özet geçiyorum 1971 Yılında Stanford Hapishane Deneyinin sinemaya uyarlanmasını izliyoruz hem de Almanlar tarafından ( Hollywood bu olayı nasıl Almanlara kaptırdı acaba 🤔) Deneyde, gazete ilanı üzerinden denekler toplanmış ve toplanan denekler bir takım kontrolün ardından 2…devamıHakedilmeyen güç yozlaştırır Özet geçiyorum 1971 Yılında Stanford Hapishane Deneyinin sinemaya uyarlanmasını izliyoruz hem de Almanlar tarafından ( Hollywood bu olayı nasıl Almanlara kaptırdı acaba 🤔) Deneyde, gazete ilanı üzerinden denekler toplanmış ve toplanan denekler bir takım kontrolün ardından 2 gruba ayırarak bir kısmı gardiyan ve kalanlarda mahkum olacak şekilde çok gerçekçi bir hapishane ortamında gözetim altına tutulmuştur. Tıpkı bir fareyi labirente koyarak acaba ne yapacak şimdi diye izlemek gibi bişey ya da bazıları TV'ye uyarlayarak insanları izole bir yerde aç bırakarak yapıyor evet Survivordan bahsediyorum evet. Deney, mahkum ve gardiyanların psikolojik etkileri ile ilgili bir inceleme. Biraz daha açarsak aslında toplumsal statünün insanları nasıl etkilediği ve nasıl davranışlar kalıblarına soktuğunu gözlemleme amacında olan bir deney. Genellikle hem deneyde hem de filmde hep gardiyanların davranışları hakkında nasıl bu kadar işleri rayından çıkardıkları konuşulmuş.Ama ben o sürekli baş kaldıran otoriteyle inatlaşan adam üstünde duracağım. Karşısındaki güce her seferinde yenilen, şiddet gören ve diğerlerinin karşısında aşağılanan kendi olmasına rağmen yine de baş kaldırmaktan çekinmeyen zaman zaman sesini çıkarmadığını görsek de bunu bir diğer baş kaldırış planını harekete geçirmek için yapan kişi. Bunu neden yapıyor inatlaştığı için mi? ya da dikkat çekmek için mi? Belki de kendisinin daha güçlü olduğunu ispatlamak için? Bence hiçbiri değil öyle ki haksızlık karşısında susunca içinizde kalan o kötü his gördüğünüz işkenceden kötü muameleden de daha acı verdiği için. Haksızlığa baş kaldıranlara selam olsun(Siz takılın 2 dakikaya ben de geliyorum 🙂) Filme dönersek evet konumuz filmdi. Başrol abiyi çok sevdim iyi bir performans mı sergilemiş yaani çok da muazzam değildi ama yakışmış saygılar. Film gayet hızlı bir tempoda başlıyor bazı şeylerin gerçekten de çok hızlı geliştiğini ve üstünde çok durulmadan dümdüz geçtiğini görüyoruz ama bunu filmin başları için söyleyebilirim. Bunun dışında bir Deney filmi olduğu için gayet merak içinde izliyorsunuz sonu da "Gökten üç elma düşmüş" diye bitiyor. Filme Puanım : Tuzsuz Patlamış Mısır Buraya kadar okuyanlara müesseseden ikramımız bir şarkı armağan ediyoruz Young Folks - Peter Bjorn and John

yavuzkenan 4 years ago

Senden Beş Adım Uzakta

Justin Baldoni

228 Gönderi

Dokunmadan, Hissetmeden hatta hiç yanında olmadan sevmek çok zor ama işte saf temiz ve gerçek sevgi de budur bence. Peki ya bunları yapmadan yapmış gibi hissetmek... Sanki her anında sarılmışsın ve şimdi kolların boştaymış gibi Sanki her gece birlikte uyurken…devamı

yavuzkenan 4 years ago

1408

Mikael Håfström

55 Gönderi

Vaay be ne filmdi öyle demek çok isterdim Filmi izlemeden önce çok Hypelanmıştım sonunda beynim yanacak çok düşündürecek diye beklemiştim ama olmadı. Başlarında size çok iyi bir gerilim veriyor ve tedirgin oluyorsunuz (Acaba bu odada ne var? Adam bu odadan…devamı

yavuzkenan 4 years ago

1984

Michael Radford

28 Gönderi

Öncelikle belirtiyorum kitabı okumadım ! Film distopik bir dünyada 1984 yılında geçiyor ve biz bu dünyayı Winston'un gözünden görüyoruz ve adeta yaşıyoruz. Tamam bir distopya izliyoruz ama bu dünya çok karanlık mecazi anlamda da görsel anlamda da yani filmde bikaç…devamıÖncelikle belirtiyorum kitabı okumadım ! Film distopik bir dünyada 1984 yılında geçiyor ve biz bu dünyayı Winston'un gözünden görüyoruz ve adeta yaşıyoruz. Tamam bir distopya izliyoruz ama bu dünya çok karanlık mecazi anlamda da görsel anlamda da yani filmde bikaç sahne olmasa nerdeyse siyah beyaz çekilmiş bir film çok fazla renk yok. Tek üstünde renk taşıyan kişi ise Julia... Filmi açtığımız andan itibaren bir surat görüyoruz (Big brother) bu adamın öyle bir suratı var ki filmi izleyen sizi bile korkutuyor ve tedirgin ediyor. Film dünyasında her yerde ekran olduğu için de her yerde görüyorsunuz ve bunalıyorsunuz. Ana karakterimiz Winston bir düşünce suçlusu yani otoriteyi sorgulayan ve aksini düşünen bir kişi.(Ee ne var bunda demeyin çünkü filmin dünyasında böyle olmanız bir suç ve otorite tarafından cezalandırılıp toplum tarafından dışlanabiliyorsunuz) Öte yandan filmin ilk dakikasından son anına kadar sürekli bir haber anons duyuyorsunuz açıkcası ben 10.dakikadan itibaren dinlemeyi bıraktım çünkü sürekli pozitif şeyler söyleniyor ve otorite propagandası yapılıyor (Hmm aklınıza hemen zaten yaşadığınız dünyadan bir örnek geldi dimi - Ekomimiz yılın ilk çeyreğinde %4 büyüdü- 👏👏👏 şimdiden canınızın sıkıldığını anlar gibiyim) Gördüğümüz dünyada toplam 3 devlet var Okyanusya, Avrasya ve Doğuasya ve bu ülkeler sürekli aralarında savaşıyor ya da bize öyle gösteriliyor. Biz grupta filmin sohbetini yaparken açıkcası bu 3 devletin aslında bir anlaşma içinde olduğunu ve savaşın göstermelik olduğunu düşündük. Filmden alıntı (Savaş insanları düzene sokar ve otoriteyi güçlendirir) Ana karakterden ayrı olarak ben bu dünyayı izlerken çok canım sıkıldı çünkü bir yandan da yaşıyorum ve yaşıyoruz bu gerçekten çok üzücü... Başrol abimiz John Hurt MÜ KEM MEL oynamış izlerken büyülendim özellikle durgunluğunu, mikro mimiklerini ve son sahnelerdeki gerçekçiliğine bayıldım. NOT :Aynı abimiz (John Hurt) hepimizin bildiği ve dünya olarak çokta farklı olmayan V FOR VENDETTA filminde otoritenin başkanı olarak görüyoruz. Cidden güzel olmuş bu tezatlık. Filme Puanım : Sabah enerjik uyanıp deniz manzarası eşliğinde ıspanaklı gözleme yemek. ÇOK ÖNEMLİ NOT : Burdan 1984-(1984) diye yazılıp önerilen filme Eşittir 0 esprisi yapan @alperc'i Kınıyorum

yavuzkenan 4 years ago

Siyah Kuğu

Darren Aronofsky

157 Gönderi

Bir Darren Aronofsky filmi daha Geçtiğimiz günlerde grupça Darren abiye kafayı taktığımız için peş peşe 3 filmini de izledik. Bale sanatçısı bir kızın (Natalie Portman) kariyeriyle ve özel yaşamı arasındaki çatışmanın ve aslında paralelliği anlatan bir film. Filmin başlarında ve…devamı

yavuzkenan 4 years ago

Çizgili Pijamalı Çocuk

Mark Herman

290 Gönderi

Merakla ve büyük beklentiyle izledim sonunda fakat... 2.Dünya savaşı ve Soykırım konulu filmler denildiğinde başlarda aklımıza gelen bikaç filmden biri. Piyanist, Hayat Güzeldir gibi başyapıtları izledikten uzun bir süre sonra bu film de dikkatimi çekti ve izlemem gerektiğini düşündüm. Büyük…devamı