"Güneş bu günde yükseliyor ve gün başlıyor Kökünden kopan bir çiçek bu sabah açıyor Çiçekler açarak her yeri kaplıyorlar Dünün çiçekler değil, ama çiçekler hala güzeller..."
"Kendi hikayesini kaybeden biri başkalarının hikayesine sığınır." Türk dizi tarihinin en farklı havasına sahip, en özgün müziklerine, senaryo olarak kült yapımlardan Godfather, Scarface, Citizen Kane kadar başarılı bir yapım Kurtlar Vadisi. Bu yapımı anlayabilmek için öncelikle ne amaçladığını ne sebeplerden…devamı"Kendi hikayesini kaybeden biri başkalarının hikayesine sığınır."
Türk dizi tarihinin en farklı havasına sahip, en özgün müziklerine, senaryo olarak kült yapımlardan Godfather, Scarface, Citizen Kane kadar başarılı bir yapım Kurtlar Vadisi. Bu yapımı anlayabilmek için öncelikle ne amaçladığını ne sebeplerden dolayı yapıldığını bilmek gerekli.
İlk olarak Ali Candan karakterini tanımalıyız. Ali, KGT adı verilen istihbarat örgütünde çalışan başarılı vatansever bir gençtir. İyi bir ilişkisi, ailesi ve başarılı bir işi olan Ali yepyeni bir görevle tanışır. Bu görevi ona veren Aslan Akbey bu görevin diğer görevlerden çok daha farklı olduğunu belirtmiştir.O kadar farklı bir görevdir ki Ali'nin kendi yüzünü,kişiliğini bile değiştirmek zorunda kalmıştır.Artık adı Polat Alemdar'dır ve yapması gereken Kurtlar Konseyi adı verilen konseyi yok etmektir.Bu görevin adı da Kurtlar Vadisi'dir.
İlk olarak diziyi iki kısma ayırmak mümkün. 1-55 arasında dizi Osman Sınav yönetmenliğindedir. Bu yönetmenlikte daha karanlık, daha nostaljik bir hava sezdim ve bu çok hoşuma gitti. Polat'ın Ali olduğu zamanları özlemesi, Elif'e gerçeği söyleyememesi dokunaklı ve etkileyiciydi.
Kalan bölümlerde ise tempo olarak düşüşler olsa da yine de oldukça başarılı bir diziydi. Bu diziyi bu kadar başarılı yapan usta tiyatrocular unutmamak gerek.Yazıyı çok sevdiğim bir replikle bitirelim:
"İstanbul ne kadar yukarıdaysa Ankara o kadar derindedir. Hükümetler yönetemese bile devlet bilfiil yönetimi elinde taşır. Derin devlet diye bir şey yoktur. Devlet derin olabildiğince devlettir ve aynı derecede niteliklidir."
Nizamettin Güvenç
Benim yüreğim ölecek, ama sen yaşıyor olacaksın Sevdiğim, uyuyorsun yüreğimin derinlerinde; Aşkından doğacak başka bir yürek, Benim için sevinçten titreyerek
Özür dilerim- Biz ne tren yolculukları yaptık Uzak istasyonlara senle Ne de simit attık martılara Kız kulesinden Gece yarıları bölüp bölüp uykularımızı Terli ve tuzlu bedenlerimizle Sevişmedik sabahın erine dek Arkamdan döktüğün bir tas suyu Toplayamazsan da geriye Yol bitti…devamıÖzür dilerim-
Biz ne tren yolculukları yaptık
Uzak istasyonlara senle
Ne de simit attık martılara
Kız kulesinden
Gece yarıları bölüp bölüp uykularımızı
Terli ve tuzlu bedenlerimizle
Sevişmedik sabahın erine dek
Arkamdan döktüğün bir tas suyu
Toplayamazsan da geriye
Yol bitti yolculuklar bitmedi
Hoşçakal demeliyim bu aşka
Mustafa Suphi
Çok yorgunum Bitkinim Geçtiği zaman yoruluyorum Kan aktığında Kılıç savruluduğunda O zamanda akılda Aklımda sen oluyorsun Çıkmıyorsun Çıkmanı istesem de çıkmıyor Asla yanımdan ayrılmıyorsun Sadece ihtiyacım olan Sarılmak...
Göz göze geliyorum Gözlerimi uzaklaştırmak istesem de Uzaklaştıramıyorum Sessiz ve ilginç oluyorum Uzaklaşamıyorum gözlerinden Bakmak istesem de Utanıyorum Sebebini bilmiyorum sadece Utanıyorum Son ana kadar bakmak istesem de Utanıyorum üzgünüm...
Uzun uzun gözlerini görmek Bakışlarından ayrılmamak Unutmamak, unutulmamak istiyorum Zor değil mi? İstemiyorum çok bir şey Hayatın aktığı şu anda İstediğim şey değil Hüzünlü yaşlar, mutlu gülüşler İyi günler, mutlu dostluklar İstediğim şey çok değil Akıp gitmeni Bırakıp ayrılmanı Sonsuzluğa…devamıUzun uzun gözlerini görmek
Bakışlarından ayrılmamak
Unutmamak, unutulmamak istiyorum
Zor değil mi?
İstemiyorum çok bir şey
Hayatın aktığı şu anda
İstediğim şey değil
Hüzünlü yaşlar, mutlu gülüşler
İyi günler, mutlu dostluklar
İstediğim şey çok değil
Akıp gitmeni
Bırakıp ayrılmanı
Sonsuzluğa ulaşmanı
Benden ayrılmanı
Özleyeceğim canım...