En nefret ettiğim oyunculardan bazılarıdır. Birkaçından sebepsiz nefret ediyorum. - Tom Holland - Zendaya - Anna Taylor Joy - Brie Larson - Amber Heard
Cedric pp yapınca aklıma geldi de seni salak cedric elalemin çinlisi peşinde koşacağına dersine çalışsaydın kim bilir nerelere gelmiştin anca gece yatağında overthink yap dur
Senelerce izleyeceğim diyip izlemediğim bir seriydi. Böyle romantik filmler izlemeyi seviyorum ancak modumu yakalamam gerekiyor. Bu filmi de izlediğim zaman üst üste romantik filmler izlediğim bir zamandı ve Çağan Irmak gerçekten memleketimize kült bir iş bırakmış. Yorumumun bundan sonraki kısmına…devamıSenelerce izleyeceğim diyip izlemediğim bir seriydi. Böyle romantik filmler izlemeyi seviyorum ancak modumu yakalamam gerekiyor. Bu filmi de izlediğim zaman üst üste romantik filmler izlediğim bir zamandı ve Çağan Irmak gerçekten memleketimize kült bir iş bırakmış. Yorumumun bundan sonraki kısmına içerisinde çokça güzel müzik barındıran filmin “Une Belle Historie” müziğini dinleyerek devam ediyorum şimdi açtım.
Zamanında bazı hatalar yapmış ve aynılarını yapmak istemeyen bir kadın. Sorunları olduğunu bilen ama kendi sorunlarından kaçan bir adam. Aslında iki ıssız iki yalnız kişi. Şehir hayatının monotonluğu ve yoğunluğundan Ada sahaflardan aldığı kitaplarla kaçmaya çalışırken Alper plaklarına sığınıyor. İki zıt karakteri izliyoruz aslında filmde. Bu hayatta ki geleneksel şeylere karşı olan sapkın ve cinselliğe düşkün Alper karakteri ile bunların kendisine göre olmadığını anlamış ve birini bulup artık yaşlanıp geleneksel bir ilişkiye sahip olmak isteyen Ada. Aslında Ada’ya sıradan bir kız gözüyle başta bakan Alper reddedilmesi ile daha çok çabalıyor, çabalıyor ve çabalıyor sonunda baktığında hem Ada’ya aşık oluyor hem de Ada’nın onun hayatını düzene sokacağını düşünüyor. Ancak ilişkileri ilerledikçe Ada’nın geleneksel şeylere uyumu Alper’in kendi içindeki sorunlarının tekrar günyüzüne çıkmasıyla malum sona geliyoruz. Çağan Irmak bu hisleri sadece Alper ve Ada ile değil yan karakterlele de anlatmış. Alper’in Annesi ile olan ilişkisi, Ada’nın arkadaşı ile olan ilişkisi yönetmen ilmek ilmek işlemiş. En beğendiğim şeylerden biri de film de “Issız Ada’m” kelime oyunu. Gerçekten film hakkında çok şey ifade ediyor.
Her müziğin anlamlı olması gibi aslında Alper karakterine en çok anlam katan müzikte Nil Burak’ın Yalnızım Ben şarkısı.
“Yalnızım Ben Çok Yalnızım”
“Buymuş Benim Alın Yazım”
Oyunculuklar gerçekten çok güzel. Çağan Irmak’ı seçimlerinden kutlarım. Hele Cemal Hünal gerçekten karakteri yaşatmış. Filmi izledikten sonra da birkaç defa geri aldım. Bazı sahneleri tekrar tekrar izledim.
“Ada ben ayrılmak istiyorum” burada çekim açısı ve Ada’nın oyunculuğu muazzam ve her zaman ayrılığın aslında ne kadar basit, kolay olduğunu harika gösteriyorlar. Tabi hiçbir zaman güzel olamayacağını da…
“Karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor ama öldüğünün farkında değilsin” o kadar güzel bir replik ki gerçekten senaristin kalemine sağlık. O an doğru olanı o zannediyorsun. Bunu yaparak huzura ereceğini zannediyorsun ama aslında büyük bir hata yapıyorsun… son sahnede de ne kadar doğru olduğunu görüyoruz zaten.
Bu filmi birde sinemada izlemek istiyorum. Büyük ekranda. Hatta kendimi sinemada hayal ettiğimde üzerimde bir battaniye olmadan hayal edemiyorum çünkü filmin öyle bir finali var ki nasıl güzel filmler ısıtırken bu filmin dramıda sanırım bana üşüdüğümü hissettiriyor.
Bu incelemeyi yazarken filmin tüm müziklerini tekrar dinledim. İzlemeyen herkese de öneririm. Kendinizden bir şey bulacağınıza inanıyorum. Ben iki taraftan da kendim de bir şeyler buldum.
Ada olmak istiyorum ama ıssız değil.
İyi seyirler..
Bu anime…gerçekten bayılıyorum. İçimi ısıtan bir başka seri zaten sonradan öğrendim ki Kobayashi-san Chi No Maid Dragon’un 20-25 bölümünün yönetmeni olan kişi bu animenin yönetmeniymiş. Bu anime peki ne anlatıyor? Hepimiz küçükken evde olsun ya da okulda olsun kendimizi hayali…devamıBu anime…gerçekten bayılıyorum. İçimi ısıtan bir başka seri zaten sonradan öğrendim ki Kobayashi-san Chi No Maid Dragon’un 20-25 bölümünün yönetmeni olan kişi bu animenin yönetmeniymiş. Bu anime peki ne anlatıyor? Hepimiz küçükken evde olsun ya da okulda olsun kendimizi hayali bir karakter yerine koymuşuzdur ve onun gibi davranarak oyunlar oynamışızdır. Ancak belli bir yaşa gelince bunu yapmayı bırakmışızdır aşmışızdır. Bu seri ise bunu aşamamış ve ortaokulda hala yapmaya devam eden bunu da bir hastalık olarak gören iki öğrenciyi anlatıyor Rikka ve Yuuta. Absürt komedi sahneleri olsun, Rikka ve Yuuta arasındaki tatlı çekişme olsun, zamanla birbirlerinden hoşlanmaları olsun anime adeta kalbinizi alıp pamuklara sarıyor ne diyim çok sevdiğim bir seri. İyi seyirler dilerim.
Bu anime gerçekten izleyeceğiniz en tatlı şeylerden. Kanna’yı gördükçe yiyesim geliyor. Bu kadar tatlı bir karakter tasarımı olamaz. Bebek videosu izlemek ya da sevmek gibi ama çok daha iyisi. Safe place serilerimden böyle ekrana bakıp bakıp gülümsüyorsun. Yeni sezon getirseler…devamıBu anime gerçekten izleyeceğiniz en tatlı şeylerden. Kanna’yı gördükçe yiyesim geliyor. Bu kadar tatlı bir karakter tasarımı olamaz. Bebek videosu izlemek ya da sevmek gibi ama çok daha iyisi. Safe place serilerimden böyle ekrana bakıp bakıp gülümsüyorsun. Yeni sezon getirseler de izlesem böyle hem absürt komedisi hem tatlı hem yaratıcı hem de aksiyonu olan güzel pek yapım yok.
Konusuna gelirsek. Fantastik bir yerden dünyaya gelen ejderha Tohru sarhoş Kobayashi hanımla karşılaşıyor. Beraber içip eğleniyorlar ve Tohru hem Kobayashi hanıma hem de dünyaya çok özeniyor. Bu nedenle de Kobayashi hanıma hizmetçin olabilir miyim diyor. Ertesi sabahta hizmetçisi olarak ejderha kuyruğu ile beraber insan şeklinde kapısına dayanıyor ve başlasın maceramız. Ardından gelen yeni karakterler falan derken içinizi ısıtıyor seri. İyi seyirler
Yeni sezonu bugün bitirdim ve gönderimi yeniliyorum. İnsanlar imdb’ye baktğımda üçüncü sezonu beğenmiş ancak ben sanırım ikinci sezonu biraz daha fazla sevmiştim. Çünkü akış olarak bence hataları var. Tüm sezon tek bir mekanı çekmeleri falan ardından karakterlerin bir orada bir…devamıYeni sezonu bugün bitirdim ve gönderimi yeniliyorum. İnsanlar imdb’ye baktğımda üçüncü sezonu beğenmiş ancak ben sanırım ikinci sezonu biraz daha fazla sevmiştim. Çünkü akış olarak bence hataları var. Tüm sezon tek bir mekanı çekmeleri falan ardından karakterlerin bir orada bir burada olması. Gerilimi hissedemedim. Sanırım 8 bölüme sığdırmaya çalıştıkları için bu durum böyle. Eğer 2 bölüm hakkı daha koparıp her sezon 10 bölüm yapabilseler çok daha güzel bir iş çıkardı gibi geliyor. Neyse yine de fantastik evrene doyduğum bir iş oldu. Böyle yüksek bütçeli yapımlar her zaman olmuyor malum. Yeni sezonu da sabırsızlıkla bekliyorum. Bizim ülkemizde bilinmese de sanırım diğer ülkeler de biliniyor ki 3 sezon diziyi çektiler. Hem ne yaparlarsa yapsınlar ben gider Rosamund Pike için diziyi izlerim yalan olmasın fjskfksls
Ha bu arada prime’ın sevdiği yanlarından birisi kendi dizilerine bölüm başı olsun ya da sezon olsun diziyle alakalı arka plan içeriği çıkarabilmesi. Burada da anlamadığımız şeyleri oraları izleyerek anlayabiliyoruz. Birde hepsine altyazı koyuyorlar. Amazon Prime gerçekten işini hakkıyla yapıyor bazıları (netflix) gibi beş para etmez olup her dakika zam da yapmıyor.
Zaman çarkı bir kitap uyarlamasıdır. Fantastik ve doğaüstü unsurlar bolca vardır. Dizi aes sedai adlı kadınlardan oluşan bir topluluğun üyesi olan Moirane’in dünyayı yok edecek ya da kurtaracak bir kehaneti iki nehir kasabasına giderek anlamaya çalışmasıyla başlar. Dizide kadınlar kolayca büyü(tek güç dizideki adıdır) yapabilirken erkekler bu büyü tarafından ele geçirilir. Bu nedenle biraz kadınlar etrafında dönen bir dizi desek yanlış olmaz.
Çok bir şey beklemeden izlediğinizde bir hayli keyif alacağınız, yeni tekniklerin kullanımıyla beraber görsel şölene doyacağınız, sonucunda da bu evrenden sizi alıp uzalara götürecek bir yapımdır.
Yine Dilime Dolanan O Şarkı: Beni sen nasıl terk ettin Bırakıp gittin Çok ayıp ettin eyvallah Şimdi halsizliğin tutsun Motorun bozulsun Domuz gribi ol inşallah Beni bırakıp giden kimdi Sen miydin o cimri Bahanen ne şimdi Eyvallah Güya on üçünde…devamıYine Dilime Dolanan O Şarkı:
Beni sen nasıl terk ettin
Bırakıp gittin
Çok ayıp ettin eyvallah
Şimdi halsizliğin tutsun
Motorun bozulsun
Domuz gribi ol inşallah
Beni bırakıp giden kimdi
Sen miydin o cimri
Bahanen ne şimdi
Eyvallah
Güya on üçünde söndün
On beşinde döndün
Benden beter ol inşallah
Sana ben ne sürprizler yaptım
Dünyaları aldım
Bir hediye çokmuş
Eyvallah
Şimdi kart limitin dolmuş
Nakitin de yokmuş
Sevgilisiz kal inşallah
Geçen günlerde yeni sezonu çıktı. Tokyo Revengers gibi ama biraz daha gerçekçi yapılmaya çalışılmış. Ana karakter tiplemeleri ise Tokyo Revengers’ın bilerek tam tersi yapılmış. Biraz da aynı sistemle diğer kitleye hitap edelim denmiş kısacası. Güzel seri aslında ben sevdim fakat…devamıGeçen günlerde yeni sezonu çıktı. Tokyo Revengers gibi ama biraz daha gerçekçi yapılmaya çalışılmış. Ana karakter tiplemeleri ise Tokyo Revengers’ın bilerek tam tersi yapılmış. Biraz da aynı sistemle diğer kitleye hitap edelim denmiş kısacası. Güzel seri aslında ben sevdim fakat biraz daha ilgi çekici olabilirdi. Böyle pek göze çarpmayan kolay unutulacak bir seri gibi.