Film, Homeros'un Odysseia mitolojik hikâyesinin serbest ve modern bir uyarlaması. Hikâyenin o masalsı yanını alıp gerçeğe yaklaştırarak işlemişler ve üzerine Büyük Buhran yılları Mississippi'sinde geçen doğal, sade ve eğlenceli bir kovalamaca inşa etmişler. Film, iyi-kötü, yalancı-dürüst çatışmaları üzerine kurulmuş. Fakat…devamıFilm, Homeros'un Odysseia mitolojik hikâyesinin serbest ve modern bir uyarlaması. Hikâyenin o masalsı yanını alıp gerçeğe yaklaştırarak işlemişler ve üzerine Büyük Buhran yılları Mississippi'sinde geçen doğal, sade ve eğlenceli bir kovalamaca inşa etmişler.
Film, iyi-kötü, yalancı-dürüst çatışmaları üzerine kurulmuş. Fakat bu iyi ve kötü yanlar insanın karmaşık yapısına uygun daha bir girift işlenmiş, ne tamamen iyimiz ne de tamamen kötümüz vardı filmde. Bu yönüyle iyi ve kötü üzerine düşündüren bir film olmuş.
Coen Kardeşler'in izlediğim her filminde az çok marjinal karakterler oluyordu. Bu film de şaşırtmadı, yine birtakım enteresan kişiler gördük çok şükür 😅
Filmin enerjisini büyük oranda country şarkıların sırtlaması da hoşuma gitti ve sık yer alması biraz müzikal havası da katmış filme.
Ayrıca belirtmek isterim ki baştaki o siyahi kör kahin de bir gıcıktı. Hemen niye spoiler veriyon amcam be, tıy tıy gideydin yoluna işte, ne demeye bozdun tüm sürprizi 😅
Odysseia'yı okumadım henüz (Nolan'ın filmi çıkmadan okumayı düşünüyorum)
Ama baktığım incelemelerden anladığım kadarıyla Coen Kardeşler'in ana hikâyeyle ortak tuttuğu yanları not düşmek istiyorum buraya. Kitabı okuduğum zaman dönüp bakması daha kolay olsun.
⚠️(Evet, evet buradan sonrası spoiler, kaçın)⚠️
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
▪Öncelikle ana karakterimizin ismi üzerinden bir bağlantı var. Adı, Ulysses Everett McGill idi. Yani ilk adı Odysseia'nın Latincesi.
▪Eşine, evine dönmek için yolculuğa çıkılması,
▪Çocukların babalarını öldü bilmesi,
▪Eşiyle evlenmek isteyen taliplerin olması,
▪Baştaki kör kahin,
▪Öldürülen inekler,
▪Şarkı söyleyen sirenler (deniz kızları) tarafından kandırılmak Odysseia ve filmin ortak yanlarındanmış.
▪Bir de hikâyede tek gözlü devimiz de mevcutmuş ki filmde Big Dan karakteri olarak karşımıza çıkmıştı.
▪Odysseia'da sığırları öldüren adamlar yıldırım çarptırılarak cezalandırılıyormuş, filmdeyse ineklere ateş eden Gangster George Nelson yakalandığında "Bana elektrik vererek idam edecekler, parmak uçlarımdan yıldırımlar çıkacak" tarzı bir şeyler diyordu.
Bunların haricinde kurbağaya dönme olayı da masalsı bir durumdu ama hikâyeyle bağlantılı mıydı, bilemiyorum lakin yeterince komik bir detay olarak filmde güzel yer almış 😂
O tek gözlü Big Dan karakterine de tekrar değinmek istiyorum ki kendisi bir değişik, ürkütücüydü. Pat pat yürüyüşü ayrı, adeta bir av köpeği gibi Everett'i kokusundan tanıması ayrı bir tedirgin edici hem de komikti 😅
Bu baştaki kahin amcamızın "Kurtuluşa erene kadar devam etmelisiniz" cümlesinden de bahsetmek istiyorum, zira ayrı bir hoşuma gitti. Çünkü her ne hata yapmış olursanız olun, yaşadığınız müddetçe telafi etme gayreti gösterebilirsiniz, anlamını da taşıyordu bu cümle. Dolayısıyla filmimiz bu yönüyle bir bakıma hafiften bir motivasyon filmi havasına da bürünmüş oluyor.
Film iyi-kötü kavramları üzerine düşündürüyor demiştim. Öyle aman aman derin anlamlar barındırmıyor ama mesela mahkumlar kaçıyor ve onların kötü olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Fakat kaçma sebebi ailesine dönmek olunca bakış açımız değişiyor ve iyi düşünmeye başlıyoruz. Aynı şekil peşlerindeki şerif hakkında iyi düşünmemiz gerekirken tam tersi bir durum meydana çıkıyor, hatta arabaya bindiğinde gitarist Tommy Johnson'ın söylediği "He's white, as white as you folks, with empty eyes and a big hollow voice. He likes to travel around with a mean old hound." şeklindeki şeytan betimlemesi şerife tıpatıp uyuyordu. Kısacası başta mahkumlar kötüyken sonda şerif kötü oluyor, hikâyeyle beraber bakış açımız değişiyor ve film, baktığınız yere göre iyi de kötü de değişebilir diyordu bir bakıma.
Filmdeki bu insanın karmaşık yapısına yönelik bir diğer durumsa inanç konusundaydı. Mesela Everett'in inanma ve inanmama arasındaki gelgitleri, başı sıkıştığında dua etmesi ama kurtulur kurtulmaz da tam tersi açıklamalar getirmeye çalışması yine insanın o kompleks yapısına vurgu gibiydi.
Bu arada bu mevzubahis gitarist Tommy Johnson ve Gansgter George Nelson tarihte gerçekten yaşamış kişilermiş.
Ayrıca denk gelip Tommy'i kurtardıkları şeytan ayinimsi olay Ku Klux Klanı'na bir atıf gibiydi, zira o sahnede ırkçılık söz konusuydu, özellikle bir siyahi kurban etmek istiyorlardı.
Bu ayin sahnesinde maskesinin altından yenilikçi vurgusuyla propaganda yapan başkan adayının çıkması da şaşırtıcıydı. Film bu açılardan Amerikan siyasetine dair eleştiriler de dile getiriyor gibiydi ama ben pek yakalayabildiğimi söyleyemeyeceğim.
Big Dan'in İncil ile kandırması kısmı da kendi çıkarları uğruna insanları aldatmak için dinin kullanılmasına eleştiri olarak aldığım bir kısımdı.
Başka dini motifler de söz konusuydu filmde. Nehirde Delmar'ın vaftiz sahnesi gibi. Ama bu kısımların bir eleştirisi veya bir mânâsı varsa da yorumlayabilecek kadar bilgiye sahip değilim. Bunun etkisi de olabilir lakin biraz fuzuli uzatılmış hissiyatı verdi o kısımlar.
Yine de din ve hayat bağlamında insanın hatalarından, günahlarından arınması, gerçek kurtuluş nasıl olur üzerine düşündürmesi de filmin güzel yanlarındandı. Aradıkları parayı bulamadılar ama hayatta umduklarından bambaşka pek çok hazine buldular.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
⚠️Spoiler bitti⚠️
Kısacası izlemesi keyifli bir filmdi ama biraz daha komedi unsuru eklenseydi, izleyiciyi daha iyi tutardı diye düşünüyorum. Bu hâliyle arada biraz sıktı. Gereksiz uzatılmış hissiyatı veren sahnelerin olması filmin akışını birazcık sekteye uğratmış.
7.5/10
⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐☆☆