Esgaroth Balıkçısı (@esgaroth)

Uzun zamandır izlemek istediğim bir diziye nihayet başladım ve bitirdim. Ricky'nin kalemini merak ediyordum aslında Stand-Up gösterilerini izlediğim için mizahına alışıktım. Fakat nedense bu dizi beni çok içine çekmedi (komedi dizisi olarak beklemiyordum zaten) bazı yerlerde hayatın çok içinden ve…devamı

esgaroth 8 months ago

Yabancı

Albert Camus

144 Gönderi

Spoiler içeriyor Albert Camus'un ilk okuduğum kitabı. Her sayfasında neden nobel ödüllü bir kitap olduğunu anlaşılıyor. Kitabın daha açılış cümlesinde yer alan "bugün annem öldü ya da dün bilmiyorum" kısmı bile oldukça etkileyici ve düşündürücüydü. Sayfalar ilerledikçe kitabın ana kahramanı Meursault'un psikolojisini…devamı

esgaroth 1 year ago

Jack and the Cuckoo-Clock Heart

Stéphane Berla

6 Gönderi

Spoiler içeriyor Daha önce adını duymuştum ancak kesinlikle izlemeliyim dediğim bir film değildi. Müzikal animasyonlar çok hoşuma gidiyor. Filmde her müzik ayarında ve güzeldi. Fakat hikayenin sonlarına doğru bağlandığı kısım daha iyi olabilirdi. Çok içime sinmedi yine de genele bakıldığında fena bir…devamı

esgaroth 1 year ago

Oppenheimer

Christopher Nolan

238 Gönderi

Spoiler içeriyor En baştan filme olan puanımı söyleyerek başlamak istiyorum 6.5/10 . Kötü bir film asla değil, iyi bir biyografi filmi olduğu da kesin ama fazlası kesinlikle değil. Film hakkında yapılan tüm o PR çalışması ve reklamlar beklentimi fazla yükseltmişti. Ancak kendi…devamı

esgaroth 1 year ago

Köstebek

Mike Newell

19 Gönderi

Spoiler içeriyor Uslanmaz bir Johnny Depp fanatiği olarak bu filmi ilk kez izledim. Belki çok fazla criminal tarzı filmler sevmediğim için bu kadar erteledim bilemiyorum. Al Pacino ve Johnny Depp gibi iki aktör başrolde. Film yavaş bir tempoyla başlıyor ve konusunu daha…devamıUslanmaz bir Johnny Depp fanatiği olarak bu filmi ilk kez izledim. Belki çok fazla criminal tarzı filmler sevmediğim için bu kadar erteledim bilemiyorum. Al Pacino ve Johnny Depp gibi iki aktör başrolde. Film yavaş bir tempoyla başlıyor ve konusunu daha önceden bilmiyorsanız olayları hemen anlayamıyorsunuz (ya da ben hemen anlamadım). Filmin ikinci yarısı ise su gibi geçiyor. Johnny Depp nam-ı değer Donnie veya Joe ile beraber sizde gerim gerim geriliyorsunuz. Çünkü filmde her olay bir anda gerçekleşiyor. Ana kahramanda mı şimdi ölecek şunun başına bir şey mi gelecek bu ne olacak diye diye film bitiyor bir anda. Filmde 90'lar havasını ciğerlerinizde hissediyorsunuz. Buram buram bir 90'lar filmi. Kullanılan Amerikan arabalarına ayrıca bayıldım. Oyunculuklar açısından çok sırıtmıyordu özellikle başrolde oynayanlar zaten oldukça iyiydi. Filmin senaryosu ise doyurucu değildi ama filmin sonunda yaşanılan olayların gerçek olduğunu görünce daha hoşuma gitti. Levy'ye çok üzüldüm. Üzümlü kekim, mafya babam.. Bir yerden Donny çıkacak onu kurtaracak ve o çok istediği tekneye bindirecek diye düşündüm ama olmadı.. Bu yüzden belki de benim için mutsuz bir sonla bitti. Her şeye rağmen filmde de felsefesinin yapıldığı gibi: "Forget about it" . Son olarak Levy'nin son repliği oldukça hüzünlendirdi.. "Donnie ararsa söyle, nasıl olsa bir gün biri olacaktı, o olduğu için seviniyorum." Filmde işlenen konuların gerçek hayatla ilgili bilgilerinden bazıları; + Filmde yer alan mafyanın asıl adı "La cosa Nostra" dır. + Lemmy gerçek hayatta çağrılma sonucu ölmemiştir. FBI operasyonu sonucu yakalanmış ve yaklaşık 20 yıl hapis yatıp çıktıktan sonra kanserden vefat etmiştir. + Donnie Brasco yani ajanımız Joe gerçek hayatta da mafyanın içine sızmak için mücevherat kursuna gitmiş ve kendini bu alanda oldukça geliştirmiştir. mafyanın içine sızmak için gerçekte tam 6 ay boyunca ayna bara gidip alkol almış, kendisini alıştırmış. + Donnie abimiz gerçek hayatta tam 6 yıl boyunca mafyanın içinde kalmıştır. + Gerçekte mafyanın içine bu kadar soktuğu için cezalandırılıp öldürülen kişi Lemmy değil Sonny Black'tir. Mafya tarafından arandığında bir barda içki içmektedir, telefondan sonra yüzüğünü ve bir kaç değerli eşyasını barmene bırakıp bardan çıkar. Sonrasında ise feci halde öldürülmüş şekilde bulunur. Genel olarak notlarım bunlar. Donnie Brasco için çekilmiş bir belgeselde bulunmaktadır. Daha fazlası için bu belgeseli de izleyebilirsiniz.

esgaroth 2 years ago

The Banshees of Inisherin

Martin McDonagh

93 Gönderi

Sade ve sessiz hayatların içinde geçen güzel mi güzel bir film. Öncelikle tüm milletimizin başı sağolsun. Bu filmi geçtiğimiz günlerde izledim ve son olaylardan sonra herkes gibi benimde psikolojim allak bullaktı. Bazen sadece üzülmekle yetiniyorsunuz çünkü bu acılar için ne…devamıSade ve sessiz hayatların içinde geçen güzel mi güzel bir film. Öncelikle tüm milletimizin başı sağolsun. Bu filmi geçtiğimiz günlerde izledim ve son olaylardan sonra herkes gibi benimde psikolojim allak bullaktı. Bazen sadece üzülmekle yetiniyorsunuz çünkü bu acılar için ne söylenecek bir laf bulunuyor ne de isyan edeceğiniz birisi. Bu film en azından 110 dakikalığına sizi içinde yaşadığımız zor günlerden bir nebze uzaklaştırmayı başarıyor. Bu yazının asıl konusu olan filme yeniden dönelim. Martin McDonagh abimiz daha önce çektiği filmlerde ki gibi aslında kıyıda köşede kalmış önemsiz ve durgun hayatları çok iyi yansıtmış. Film 1923 senesinde İrlanda'nın Inisherin adında küçük bir adasında geçiyor. (Gerçekte bu isimle bir ada olmadığını öğrendim, bununla ilgili bilgisi olanlar lütfen yoruma yazsın.) Ayrıca takvim de 1923'ü görünce hemen aklıma gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları geldi, içim yeniden kıpır kıpır oldu ne yalan söyleyeyim. Filmin aslında konusu çok sade ve tüm film bu konu üzerinden ilerler mi diye düşünüyor insan ama o senaryo o diyaloglar ne kadar muazzam yazılmış yahu. Zaten senaryo alanında Altın Küre'de ve Venedik Film Festivali'nde en iyi senaryo ödülü almış bir film. (Filmin aldığı bir çok ödülden sadece bazıları.) Bununla beraber ağır ilerleyen bir film olduğu ortada bu yüzden bazı insanlara hiç hitap etmeyebilir. Yinede görsellik açısından İrlanda'nın doğası ve insanlarını görmek muazzamdı. Bu yüzden görüntü yönetmeni de büyük iş başarmış. Son olarak filmde yer alan bazı yerlere değinmek istiyorum. Bundan sonrası SPOİLER ! + Filmde dikkatimi çeken en önemli şeylerden birisi filmde herkesin yalnız olması. Kimse karı koca değil. Hiçbir hayvandan bile ikincisi yok, herkesten tek bir tane. Bu da sanırım filmin ana konusu olan varoluş üzerine sizi daha çok düşündürüyor. Güzel bir metafor kullanılmış. + Banshee ölüm perisi demekmiş. İrlanda dilinde Bean Sidhe olarak geçiyormuş ve anladığımız kadarıyla İrlanda, İskoçya kültüründe oldukça kendine yer bulan bir figür. Bunu detaylıca açıklamayacağım ama özellikle orta çağda ölüm perileri baya meşhurmuş bu toplumlarda. Bizim filmde gördüğümüz yaşlı kadın da bir Banshee'ydi. Göl kenarında Siobhan, yaşlı kadını (Banshee'yi) görür. Önce el sallar sonra yaşlı kadının kendisine gel gel yaptığını fark eder yani ölüm onu çağırır. Tabiki bizlerde bir an Siobhan gibi korkarız ama sahneye Siobhan'ın arkasından Dominic gelir. Ölüm aslında Dominic'i çağırmaktadır filmin sonunda da ölmüştür zaten. + Bir diğer detay ise filmde Dominic'in babası Colm'la konuşurken ana karaya gidip 5 tane idamı izleyeceğini söyler ve kimin öldüğünü umarsamadığını sadece idamı izlemek istediğini söyler. Colm'da o insanları umursamıyor musun yani diye şaşırır. Filmin devamında Colm kendi 5 parmağını keser bu aslında o idam edilen 5 kişiyi temsil eder. Dahs sonrasında Colm bu durumu Siobhan'a şöyle açıklar; ilk başta çok canım acımıştı ama sonrasında hiç umursamadım ve tereddüt etmedim, der. Bu aslında yine o 5 insana bir göndermedir. Çünkü onların ölümünü Colm umursarken kendi 5 parmağını hiç umursamaz. + Ana karadan film boyunca savaş sesleri gelir ve filmin sonunda iki ana kahramanımız aslında bir nevi arayı bulur ve ana karada ki top sesleri de durur böylelikle. Ama Padraic, Colm'e savaş bitsede bazı şeylerin hiç değişmeyeceğini söyler. (Film bu replikle biter.) Bu da İrlanda iç savaşına ve günümüz İrlanda'sına bir göndermeydi. + Bir diğer detay ise internette gördüğüm ve benim fark etmediğim detaydı. Filmin başında posta kutusu, tarla kapısı turuncu renkteydi. İrlanda'nın bayrağında turuncu renk william of orange'ı destekleyen protestanlar'ı temsil ediyor. Unionist gelenek, yani birleşik krallık'a savaşmak isteyenler bu kişiler. Yeşil ise katolikleri, yani milliyetçi geleneği temsil ediyor. Filmin sonunda da posta kutusu yeşile boyandığını görüyoruz. Bu da bağımsız irlanda'ya göndermeye. + Colm, Podriac'e senle vakit geçirmek istemiyorum ölüp gideceğim ve dünyaya ölümsüz bir eser bırakmak istiyorum, diyor. Ancak sonrasında çokta iyi bir sanatçı olmadığını fark eder ve kendisi iyi bir eser çıkartmadığını Podriac'a bağlamaya çalışır. Nitekim onun yüzünden parmaklarını keserek suçu Podriac'a atmaya devam eder. Çünkü parmaklarını hiç kesmese bile zaten iyi bir eser ortaya çıkartmayacaktı bunu fark ettiğinde suçu üstlenmek istemiyor. + Filmde iyi bir insan olup unutulmak mı yoksa iyi veya kötülüğün ötesinde umursamaz olup dünyaya eser bırakmak mı daha mühim konusu tartışılıyor aslında. Barda, Podriac'in sarhoş bir şekilde Colm'e attığı tirat harikaydı. Son olarak, Colin Farrel ve Brendan Gleeson harika oynamışlar. Güzel filmdi arkadaşlar, şu günlerde izleyip biraz kafa dağıtmak için özellikle. İzlemenizi tavsiye ederim.

esgaroth 2 years ago

Avatar: Suyun Yolu

James Cameron

175 Gönderi

Spoiler içeriyor Uzun, çok uzun, daha da uzun.. Ama güzel. Sinemada uzun süre sonra izlediğim ilk filmdi. Süresi dışında filmde ben pek bir sıkıntı görmedim. Baştan sona görsel şölendi. Ancak uzun muydu uzundu. Günümüzde insanların 15-20 dk'dan uzun süre bir ekrana bakması…devamı

esgaroth 2 years ago

Yıldızlararası

Christopher Nolan

469 Gönderi

Dostlar bu filmi çıktıktan yaklaşık 8 yıl sonra izledim. Afişinden dolayı filme hep soğuktum ve her yerde bu kadar övüldüğü için filme önyargılı olmuştum. Film bitti ve inanın ne diyeceğimi bilemiyorum. Hani bu film ile ilgili spoiler vermek istesem bile…devamı

esgaroth 2 years ago

The Lord of the Rings: The Rings of Power

Jason Cahill

72 Gönderi

Ulan senaristler ulan yapımcılar, Allah sizi davul etmesin. Bu kitabı nerenizden okunuz da ortaya böyle bir iş çıktı. Kitabı bir kenara bırakalım sadece dizi olarak bile baksak berbat ötesi. Kurgu da böyle zayıflık olmaz olsun. Her bir bölümü ayrı ayrı…devamı

esgaroth 2 years ago

Siyah Telefon

Scott Derrickson

59 Gönderi

Ne filmdi ama.. Bu kadar yüksek beklentiyle gidip bu kadar mutlu ayrıldığım bir film olamaz. İlk tavsiyem hazır sinemalarda varken gidip izleyebilirsiniz. (Film; Derrickson ve C. Robert Cargill tarafından yazılan kitabın, 2004 yılında Joe Hill tarafından aynı adlı kısa öyküsünün…devamı