“Bir insan diğerlerinden daha çok şey biliyorsa, yalnızlaşır. Düşünmek zordur. Bu yüzden çoğu kişi yargılanmayı seçer. Siz Yaptığınız şeysiniz, yapacağınızı söylediğiniz şey değil. Çocukken saatlerin dakikalar gibi geçmesini sağlayan ne yaptınız? İşte dünyevi uğraşlarınızın anahtarı burada yatıyor. Daha iyinin gelmesi…devamı“Bir insan diğerlerinden daha çok şey biliyorsa, yalnızlaşır. Düşünmek zordur. Bu yüzden çoğu kişi yargılanmayı seçer. Siz Yaptığınız şeysiniz, yapacağınızı söylediğiniz şey değil. Çocukken saatlerin dakikalar gibi geçmesini sağlayan ne yaptınız? İşte dünyevi uğraşlarınızın anahtarı burada yatıyor. Daha iyinin gelmesi için, iyinin bir kenara çekilmesi gerekir. Siz başınıza gelenler değil, olmayı seçtiğiniz şeysiniz. ”
Ve bu en kötüsü sanırım, hayatının belli bir yerinde rol almış birine ait ses ya da koku ondan kalan tek hatıradır ve bunu da yalnızca kafatasımızın içerisinde ki beynimiz saklar. Gün gelecek beynin dolacak ve hatırlamak, saklamak istediğin her şey…devamıVe bu en kötüsü sanırım, hayatının belli bir yerinde rol almış birine ait ses ya da koku ondan kalan tek hatıradır ve bunu da yalnızca kafatasımızın içerisinde ki beynimiz saklar.
Gün gelecek beynin dolacak ve hatırlamak, saklamak istediğin her şey bir gün habersizce senden silinmiş olacak.
“Bilmezdin. Mısralarımda dolaştığını. Yalnızlığın da ötesinde bir yerde olduğumu. Çaresizler mezarlığına, gömülü kelimelerimi Bakışlarına sürgün düşen hislerimi Yalancı kasımlarda,kendimden kaçtığımı Ama başaramadığımı... Bilemezdim seni unutamayacağımı, Gölge aradım, hasretinin yorgunuydum Güneş gücendi, batışı erkendi O akşam yüzünü aradım sonra Yıldızlar bir…devamı“Bilmezdin.
Mısralarımda dolaştığını.
Yalnızlığın da ötesinde bir yerde olduğumu. Çaresizler mezarlığına, gömülü kelimelerimi Bakışlarına sürgün düşen hislerimi
Yalancı kasımlarda,kendimden kaçtığımı Ama başaramadığımı...
Bilemezdim seni unutamayacağımı,
Gölge aradım, hasretinin yorgunuydum
Güneş gücendi, batışı erkendi
O akşam yüzünü aradım sonra
Yıldızlar bir bir küsüp söndü kızgınlıkla
Yalnızca, yorgunca, susup kalınca
Ellerin avucumdaydı.
Hayır hayır! Düşler oyun oynuyordu bana.”
Ama bunun üzerine düşünmemesi gerektiğini bile bile düşündü iyice. Süzdü kafasının içinden geçip gidenleri. Düşüncelerini. Doğruydu mutlu hissetmiyordu artık. Kapatıyordu şimdi tüm şarkıları bir daha söylememek şartıyla.
“Haykırmak istiyordu, daha fazla dayanamayacaktı. Sesini duyabilecek kimse yoktu orada; kimse duymak istemiyordu. Kendisi de korkuyordu sesinden, içinde boğuyordu sesini. Patlamak üzereydi susuşu. Birden, havaya uçtu gövdesinin parçaları. Özenle, sessizce toplayacaktı bu parçaları, hepsini bir bir yerlerine yerleştirecekti delikleri kapamak…devamı“Haykırmak istiyordu,
daha fazla dayanamayacaktı.
Sesini duyabilecek kimse yoktu orada;
kimse duymak istemiyordu.
Kendisi de korkuyordu sesinden,
içinde boğuyordu sesini.
Patlamak üzereydi susuşu.
Birden, havaya uçtu gövdesinin parçaları.
Özenle, sessizce toplayacaktı bu parçaları,
hepsini bir bir yerlerine yerleştirecekti
delikleri kapamak için.
Ve rastgele bir gelincik, bir sarı zambak bulursa,
onları da toplayacak,
kendisinin bir parçasıymış gibi
gövdesine yapıştıracaktı.
Böyleydi, delik deşik.
Görülmemiş bir şekilde çiçek açıyordu işte.”
“Ancak sert olarak tanımlayabileceğim gözlerini gördünüz. Hiç kimse tarafından korunup kollanmamış. Hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz, mesela... mesela sizinki gibi olmaz."