(@) - Raf

Sosyalizmin tarihsel serüvenini anlamak açısından son derece anlaşılır özet bir kitap. Bu kitap Karl Marx'ın Kapital'ini okumak isteyen kişiler için de temel sağlayacaktır. Kitapta Karl Marx ve Engels'in hayatından Paris Komününe, Bolşevik Devriminden Latin Amerika ve Arap Sosyalist devrimlerine kadar…devamı

galgenfrist 5 months ago

Menzil - Bir Tarikatın İki Yüzü

Saygı Öztürk

1 Gönderi

Menzil tarikatı, Nakşibendiliğin Hâlidilik koluna mensup bir tarikattır. Türkiye'de en fazla müridi olan tarikattır. Çevremizde de bu tarikatın müridi olan birçok insanı görebilmemiz mümkündür. Hatta tarikatın geçtiğimiz aylarda vefat eden şeyhi Abdülbaki Erol'un cenazesinde binlerce insan vardı. Hatta Türk Hava…devamıMenzil tarikatı, Nakşibendiliğin Hâlidilik koluna mensup bir tarikattır. Türkiye'de en fazla müridi olan tarikattır. Çevremizde de bu tarikatın müridi olan birçok insanı görebilmemiz mümkündür. Hatta tarikatın geçtiğimiz aylarda vefat eden şeyhi Abdülbaki Erol'un cenazesinde binlerce insan vardı. Hatta Türk Hava Yolları cenazeye gidenler için ek seferler açmıştı. Araştırmacı gazeteci yazar Saygı Öztürk'ün bu kitabında tarikatla ilgili bayağı bilgiler mevcut. Menzil tarikatının eski şeyhi Abdulhakim El-Hüseyni Siirt'in Baykan ilçesinde yaşarken daha sonra bölgedeki Kürtçülük cereyanından rahatsız olup Adıyaman'ın Kâhta ilçesine göçer. Burada ise bir arazi satın alıp dergâh ve medrese açarlar. Kitapta Menzil'in eski şeyhi Muhammed Raşit Erol'a 1991'de düzenlenen suikasttan da ayrıntılı bir şekilde bahsedilmektedir. Muhammed Raşit Erol bayram günü camide cemaatle bayramlaşırken Murat Erol adında biri yanına gelip, içinde tarım ilacı bulunan bir şırıngayı onun eline batırır ve onu zehirlemeye çalışır. Muhammed Raşit Erol acı içinde bağırır. Tam cemaat suikastçıyı linç edecekken Muhammed Raşit Erol suikastçıya dokunulmamasını, jandarmaya teslim edinilmesini söyler. Hatta daha korkuncunu söyleyeyim, suikasta ortaklık eden kişilerden biri camiye bombaları yerleştirir ve cemaat namaz kılarken camiyi havaya uçurmayı planlar. Ancak ne var ki korkulan olmuyor ve bombacı namazda pişman olup bombaları toplayarak Fırat Nehri'ne atmıştır. Muhammed Raşit Erol aynı zamanda suikastçısı Murat Erol'dan şikayetçi de olmamıştır. Diğer yandan günümüzde Menzilcilerin sağlık bakanlığında kadrolaştığı sık sık söylenir. Onları ise şu an sağlık bakanlığından Fahrettin Koca'nın tasfiye ettiği söylenir. Saglık bakanlığında Menzilcilerin kadrolaşması Menzilci olan Recep Akdağ döneminde olmuştur. Kitapta Saygı Öztürk'ün bizzat gidip Menzil şeyhleri olan Fevzeddin Erol ve Muhammed Saki Erol ile röportajları var. Menzil tarikatı iki gruba ayrılır. Bir grup Eskişehir Sivrihisar merkezli Fevzeddin Erol'un şeyhliğini yaptığı Buhara kolu ve Abdülbaki Erol'un şeyhliğini yaptığı Adıyaman Kâhta'daki Semerkand koludur Abdülbaki Erol geçtiğimiz aylarda öldü ve yerine oğlu Muhammed Saki Erol geçmiştir. Muhammed Saki Erol'un bugün Semerkand genel merkeziyle problemler yaşadığı bilinmektedir. Hatta Semerkand Genel Merkezi'ndeki yöneticiler Muhammed Saki Erol'un kardeşi Mübarek Erol'a biat edilmesini istemektedir. Semerkand Genel Merkezi'yle sorun yaşayan Muhammed Saki Erol Semerkand Vakfı'nın yerine Serhendi Vakfı'nı kurduğunu ilan etmiştir. Kısaca bu kitap hakkında cemaat, ticaret ve siyaset sosyolojisini anlamak açısından birçok bilgiler edinebileceğimizi söyleyebilirim. Bu kitabı tavsiye ederim. İyi okumalar.

galgenfrist 5 months ago

Tembellik Hakkı

Paul Lafargue

13 Gönderi

Paul Lafargue tembelliğin önemine vurgu yapan bu kitabında, günde en fazla üç saat çalışmayı tavsiye etmektedir. Günümüzün kapitalist şartlarında insanlar 10 ya da 12 saat çalışmaktadır. Sırf günde 8 saat çalışıp haftasonu tatiline sahip olabilmek için memur olmaya çalışan insan…devamı

galgenfrist 5 months ago

Operasyon Valkyrie

Bryan Singer

10 Gönderi

Spoiler içeriyor Hitler Almanya'sı Doğu Avrupa cephesinde savaşı Sovyet Rusya'sına karşı kıran kırana devam ettiriyor. Güneyden ise Amerika Normandiya kıyılarına çıkartma yapıp ilerlemeye başlıyor. Fakat Hitler'in bazı generalleri Almanya'nın savaşı kaybedeceğini biliyorlar ve ağır zayiata uğramadan Müttefik Kuvvetler'le ateşkes imzalayıp barış anlaşmasının…devamıHitler Almanya'sı Doğu Avrupa cephesinde savaşı Sovyet Rusya'sına karşı kıran kırana devam ettiriyor. Güneyden ise Amerika Normandiya kıyılarına çıkartma yapıp ilerlemeye başlıyor. Fakat Hitler'in bazı generalleri Almanya'nın savaşı kaybedeceğini biliyorlar ve ağır zayiata uğramadan Müttefik Kuvvetler'le ateşkes imzalayıp barış anlaşmasının sağlanmasını istiyorlar. Hatta öyle ki, Hitler'in bazı askerleri Yahudilere yapılan etnik kıyıma şahit olduktan sonra Hitler'den daha da soğuyorlar ve ona karşı nefretleri körükleniyor. Darbe girişiminin baş mimarı ise Afrika cephesinden gelen Claus von Stauffenberg'tir. Bu kişinin rütbesi albaydır. Cephede savaşırken tek gözünü ve kolunu kaybetmiştir. Bu yüzden de onu göz maskesiyle tanırız. Darbe planı ise şöyle: Önce Hitler'in bulunduğu odaya Stauffenberg çantayla bomba yerleştirecek, ardından patlama mahalini terkedecek, o anda Hitler masanın üstünde büyüteçle haritayı inceleyeduracak, bütün muhaberatın iletişim hatlarını kesecekler, her tarafa Hitler'in ölüm haberini yayıp bütün kamu kurumlarını ele geçirip Hitler yanlısı subayları tutuklayarak hükümeti ele geçirdiklerini ilan edecekler. Hitler'in yerine getirecekleri yeni cumhurbaşkanı ise Ludwig Beck olacak. Bu adam Kara Kuvvetleri Komutanı bir general ayrıca. Stauffenberg Hitler'le toplantı esnasındayken birinci suikast girişimi başarısız olur. İkinci suikast girişimi ise 20 Temmuz'da gerçekleşir. Ancak toplantıda Hitler'in en yakın adamı Himmler olmamasına rağmen bu yapılır. Hitler'in masasının dibine çantanın içindeki bomba bırakılır. Bomba zaman ayarlıdır. Stauffenberg bombayı bıraktıktan sonra uzaklaşır ve uçakla Berlin'e gider. Bomba büyük bir infilak ile patlar. İletişim kesilir. Her tarafa Hitler öldü haberi yayılır. Ve ardından darbe harekâtı başlar. Buna ise Valküri Operasyonu adı verildi. Darbe emrini korgeneral Paul von Hanse verir. Hanse'nin emrine göre enformasyon bakanı Goebbels ve Himmler gibi Hitler'in sadık adamlarının tutuklanıp tasfiye edilmesi gerekiyordu. Suikastı gerçekleştiren Stauffenberg büyük sevinç ve gurur içindedir. Hitler'in öldüğüne çok emindir. Kendisini bir kahraman gibi hissediyor. Stauffenberg'i destekleyen Hitler karşıtı askerler de darbeye katılıyor. Berlin'i ele geçiriyorlar. Paul von Hanse'den emir alan tümgeneral Otto Ernst Remer Berlin'de Hitler'in enformasyon bakanı Goebbels'in ayağına gider. Sizi tutuklama emri aldım, tutuklusunuz der. Goebbels ise hiç oralı bile olmaz. Goebbels elindeki telefonu Remer'e uzatır ve telefondaki Hitler'in ta kendisiydi! Hitler telefonda Remer'a ben ölmedim, darbeci ve suikastçı bütün vatan hainlerini tutuklayın ve öldürün emri verir. Sonrasında ise Remer Goebbels'in odasından çıktıktan sonra emrindeki askerlere darbe teşebbüsünde olan kişileri tutuklamaları emrini verir. Ve bütün oklar Hitler'e komplo düzenleyen askerlere döner. Hitler'in ölmemesi suikastçılarda büyük şaşkınlık yaratır. Hitler ulusa seslenişte yaptığı açıklamada, kulak zarı patlaması ve hafif yanık dışında yara almadım demektedir. Suikastan sağ kurtuluşunu ise Tanrı'nın inayetine bağlar. Bütün komplocular tutuklanır, kimisi kurşuna dizilir, kimisi ise piyano ipiyle boğularak öldürülür. En başta albay Stauffenberg kurşuna dizilir. Hitler'in yerine gelmesi planlanan Ludwig Beck öldürülür. Kim bilir belki de bu suikast ve darbe başarılı olsaydı Almanya belki de II. Dünya Savaşı'ndan bu kadar da yara almayacaktı. Belki de Almanya Doğu ve Batı Almanya olarak ikiye bölünmeyecekti. Tarih severlere bu filmi kesinlikle tavsiye ederim. Filmi izlerken kendimi sanki o dönemleri yaşıyormuş gibi hissettim. Özellikle tarihi bir olayı zihninizde canlandırıp hafızanızda oturtmanız açısından bu film oldukça başarılı. Puanım 10/9. Filme 10/10 verirdim ama film Almanca olmadığından 1 puan kırıyorum. 🙂 İyi seyirler diliyorum.

galgenfrist 5 months ago

İskilipli Atıf Gerçeği

Ümit Doğan

1 Gönderi

Çoğu zaman bir siyasal İslamcı miti olarak "İskilipli Atıf'ın şapka takmadığı için asıldığı" yalanına rastlarız. Oysa İskilipli Atıf, Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayı Milliye aleyhine faaliyetler yürüttüğü için idam edilmiştir. Hatta İskilipli Atıf'ın Kuvayı Milliye aleyhine olan broşürleri Yunan uçaklarından Anadolu bölgelerine…devamı

galgenfrist 5 months ago

Nowhere

Albert Pintó

95 Gönderi

Uzun zaman oldu film izlemeyeli. Hayatta kalma içgüdüsünü dibine kadar hissettiren bir İspanyol yapımı film. Bir karı koca ülkelerindeki kötü ekonomik şartlar ve baskıcı rejim nedeniyle ülkelerini terketmek isterler. Bunun için kaçakçılara yüklü miktarda para öderler. Ülkelerinden kocasıyla kaçmak isteyen…devamı

galgenfrist 5 months ago

SS

Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu

2 Gönderi

Bu kitapta AKP'li eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında derin ve karanlık ilişkilere dair bilgiler içeren çok önemli detaylar mevcut. AKP'li iş adamı Sadullah Alagöz'ün 17 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz etmesi, buna rağmen onun korunması ve Süleyman Soylu ile…devamıBu kitapta AKP'li eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında derin ve karanlık ilişkilere dair bilgiler içeren çok önemli detaylar mevcut. AKP'li iş adamı Sadullah Alagöz'ün 17 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz etmesi, buna rağmen onun korunması ve Süleyman Soylu ile ilişkileri var. Süleyman Soylu'nun Suriye'de El-Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi'ne katılıp kestiği kafa ile kameralara poz veren bir genç ile fotoğrafı da var. Üstelik Soylu Nur cemaatine mensup ve bu kitapta Nur cemaati lideri Mehmet Fırıncı ile ilişkilerine dair bilgiler de bulunmaktadır. Soylu'nun Demokrat Parti dönemlerinde parti içinde yaptığı yolsuzluklar, parti içinde dışlanması ve partideki Mehmet Ağar ve Hüsamettin Cindoruk ile rekabeti gibi olaylar var. Soylu Demokrat Parti döneminde radikal bir şekilde AKP muhalifiyken nasıl oldu da kendisini AKP'de buldu? Süleyman Soylu'nun atadığı kaymakamlar neden FETÖ'cü çıktı? Soylu'nun Bakırköy Emniyet Müdürü'nü tehdit edip İstanbul Emniyet Müdürü'nü sırf mafya olan Sarallar çetesine karşı diye neden onu FETÖ suçlamasıyla ihraç ettirdi. Soylu'nun yardımcısı İsmail Çataklı'nın ağabeyi Osman Çataklı'nın FETÖ'cü olması ve Bank Asya'daki paraları hakkında neler biliniyor? Peki ona neden dokunulmuyor ve korunuyor? Ülkü Ocakları'nın eski Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi ve cinayetten 4 gün önce MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un Süleyman Soylu ile görüşmesi neden oldu? Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi neden Olcay Kılavuz'un evinde çıktı? Süleyman Soylu'nun kuzeninin ticarete atılıp bir anda zengin olup köşelik olması. Soylu'nun sahibi olduğu sigorta şirketinin aylık kârının bir anda artmasının sebebi nedir? Soylu'nun rapçi olmak isteyen yeğeninin dolandırıcı olan Thodex kurucusu ile ilişkileri ve onların Soylu ile fotoğrafları. Soylu'nun AKP'li Mehmet Metiner ve Metin Külünk ile husumeti nedir? Soylu neden Milli Beka Hareketi'ni destekliyor? Pelikancılar neden Soylu'yu sevmiyor? Soylu neden Berat Albayrak ile husumet içinde? Ve daha nice sorular bu kitapta. Kısacası okuyunuz.

galgenfrist 6 months ago

Filistin Benimdir - Ortadoğu'nun Kanlı Tarihi

Hüsnü Mahalli

1 Gönderi

Kitapçıda gezinirken Hüsnü Mahalli’nin Filistin Benimdir kitabını gördüm ve satın aldım. Kitabı okumaya başladıktan birkaç gün sonra Hamas İsrail’e saldırdı ve Filistin-İsrail Savaşı çıktı. Bir yandan bu yoğun gündemi takip ettim, diğer yandan da bu kitabı okudum. Gündemi takip etmemden…devamıKitapçıda gezinirken Hüsnü Mahalli’nin Filistin Benimdir kitabını gördüm ve satın aldım. Kitabı okumaya başladıktan birkaç gün sonra Hamas İsrail’e saldırdı ve Filistin-İsrail Savaşı çıktı. Bir yandan bu yoğun gündemi takip ettim, diğer yandan da bu kitabı okudum. Gündemi takip etmemden dolayı kitabı bitirmem uzun sürdü. Hüsnü Mahalli Hoca bu kitabında bir şehir efsanesi olan “Filistinliler topraklarını Yahudilere sattı.” mitini çürütmektedir. Ne yazık ki bu şehir efsanesini İlber Ortaylı ve Celal Şengör gibi çok saygı duyduğum iki ilim insanı da dillendirdi. Halbuki 1948’de İsrail devleti kurulurken Yahudilere ait olan Filistin’deki toprak miktarı %6 oranındaydı. Bu toprakları ise Yahudilere Lübnanlı varlıklı aileler satmıştır. Aynı zamanda Kanuni Sultan Süleyman döneminde Yasef Nassi’ye verilen Taberiye’deki topraklar da vardır. İsrail devleti 1948 Arap-İsrail Savaşı’nda 750 binden fazla Filistinliyi Ürdün, Lübnan ve Mısır gibi ülkelere tehcir ederek onların arazilerine ve mülklerine el koymuştur. Bu arazilere ve mülklere Yahudi yerleşimciler çökmüştür. Bir gün topraklarına geri döneceklerini uman yüz binlerce Filistinli İsrail tarafından mülteci durumuna düşürülmüştür. Ortada bir toprak satmadan ziyade tehcir ve toprağa zorla el koymak vardır. Ancak ne var ki Hüsnü Mahalli Hoca bu kitabında Yahudi soykırımı olan Holokost’u inkâr ederek ya da acının büyüklüğünü değersizleştirerek bir talihsizliğe imza atmıştır. Gaz odalarının tifüs hastalığı için olduğunu söylüyor fakat odalarda tifüs için yazının olma nedeni gaz odalarında öldürülecek Yahudileri zehirlemeden önce paniğe sokmamak içindi. Diğer yandan kitapta İsrail Türkiye ilişkilerinden, İran’ın İsrail karşısındaki tutumundan, Azerbaycan’ın İsrail ile ilişkisinden vs bahsedilmektedir. Benim demem odur ki Türkiye İsrail-Filistin çatışmasında daima denge politikası izlemelidir. Nitekim Türkiye İsrail’in Azerbaycan’a olan askeri desteği sayesinde artı puan kazanırken, Kürt politikasında çelişebilmektedir. Bununla birlikte İsrail’in Filistinlilere olan apartheid sistemi Türkiye’nin tepkisini çekmektedir. Türkiye İsrail ve Filistin halkı arasında 242 sayılı BM kararının bir gereği olarak uzlaştırıcı bir rol oynamalıdır. İyi okumalar efendim…

galgenfrist 6 months ago

515 Haşimi - Türkiye'deki Suriyeli Çete

Fatih Ergin

1 Gönderi

515 Haşimi, Türkiye’de faaliyet gösteren Suriyeli bir çetedir. Türkiye’deki liderleri ise Şeyh Ahmet Turabi’dir. Kendisi şu an Sakarya’nın Serdivan ilçesinde kendisine tahsis edilen bir villada yaşamaktadır. Bu adam aynı zamanda Türk vatandaşlığı almıştır. Bu çete son derece Arap milliyetçisi ve…devamı515 Haşimi, Türkiye’de faaliyet gösteren Suriyeli bir çetedir. Türkiye’deki liderleri ise Şeyh Ahmet Turabi’dir. Kendisi şu an Sakarya’nın Serdivan ilçesinde kendisine tahsis edilen bir villada yaşamaktadır. Bu adam aynı zamanda Türk vatandaşlığı almıştır. Bu çete son derece Arap milliyetçisi ve Türk düşmanı bir çetedir. Bu çetenin liderleri 515 Haşimi’nin Naimi aşireti koluna mensuptur. Aşiretin soyu ise I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’ya isyan eden Şerif Hüseyin’e kadar dayanmaktadır. Biliyorsunuz ki Şerif Hüseyin ve ailesi de kendilerine Haşimi diyorlardı. Çetenin Berri aşiretine mensup kolu ise Esad rejimine yakındır. Fakat Şeyh Ahmet Turabi'nin içinde bulunduğu Türkiye'deki çete zaman zaman Hatay'daki yaralı Özgür Suriye Ordusu militanlarını ağırlayıp onları desteklemektedirler. Bu çetenin mensupları arabalarının camlarına ve tişörtlerine 515 logusunu koymaktadır. Benim demem odur ki Hatay, Kilis, Gaziantep ve Adana gibi Suriye’ye özellikle yakın illerimizde Suriyeli nüfusu günden güne artmaktadır. Yarın demografik üstünlüğü tamamen elde edebilirler. Kilis’te elde ettiler bile. Şu an ülkemizde 13 milyon sığınmacı bulunmaktadır. Yarın öbür gün Suriyeliler siyasi bir parti kurabilir, Arapça’nın ikinci resmi dil olmasını isteyebilirler. Hatta daha ilerisini söyleyeyim; demografik üstünlüğü elde ettikleri şehirlerde ise özyönetim talep edebilirler. Örneğin Hatay’ı Suriye’ye bağlamak isteyen Arap milliyetçisi terör örgütleri kurulabilir. En korkuncu ise yarın çıkması muhtemel bir iç savaşta Türkler ile sığınmacılar karşı karşıya gelebilir. 200 bin kişinin hayatına mâlolan ve 15 yıl süren Lübnan İç Savaşı da Lübnan’daki Filistinli sığınmacı sorunu yüzünden çıkmıştı. Lübnan milliyetçileri ülkelerinin demografik yapısını tehdit eden Filistinli nüfusunu istemiyorlardı ve Hıristiyan Falanjist gruplar Filistinllilerin bulunduğu bir otobüste katliam yaptıktan sonra Lübnan İç Savaşı başladı. Bunun ardından ise daha büyük katliamlar gerçekleşti. Kısacası, vatanımızın bekası için Suriyeli ve Afganistanlı sığınmacıların bir an evvel ülkelerine gönderilmeleri gerekmektedir. Yoksa yarın öbür gün bir iç karışıklık durumlarında 515 Haşimi gibi Arap milliyetçisi bir çetenin Türklere karşı terör eylemlerini görmemiz işten bile değildir. Son olarak, kitabın yazarı Fatih Ergin’e teşekkür ederim. Kitabın yazarı kitabını yayınladıktan sonra 515 Haşimi çetesi tarafından tehdit edilmiştir.

galgenfrist 8 months ago

John Wick 3

Chad Stahelski

76 Gönderi

Serinin birinci ve üçüncü bölümü güzel. İkincisi güzel değil, oldukça sıkıcı. John Wick serisinin bu üçüncü bölümünde bol bol dövüşle birlikte silahlı çatışmalar gözlemlemekteyiz. Film boyunca Arap ve bedevi kültürüyle birlikte Japon ve samuray kültürünün ön plana çıkması güzel bir…devamı