(@) - Raf

izlediğim en iyi animasyonlardan biriydi. eğlendiren, duygulandıran benzersiz bir yapıt. aynı zamanda ters köşe yiyebileceğiniz sayılı animasyonlardandır çünkü bu tarz filmlerin çoğunda olay akışını tahmin edebilmek biraz kolay diyebiliriz. izlemenizi öneriyorum.

gamzeramona 9 months ago

Herkese Karşı Tek Başına

Gaspar Noe

20 Gönderi

"hapishaneler fakirler içindir, kanunlar ise zenginler için." gaspar noé normal mentaliteye sahip bir yönetmen değil, bundan eminim. film tarihinin en aykırı filmleri noé'den çıkmış bile olabilir. film genel olarak bilinç akışı hâlinde geçiyor. başrolümüzün konuşmasını duymaktan çok kafasından geçenleri duyuyoruz.…devamı"hapishaneler fakirler içindir, kanunlar ise zenginler için." gaspar noé normal mentaliteye sahip bir yönetmen değil, bundan eminim. film tarihinin en aykırı filmleri noé'den çıkmış bile olabilir. film genel olarak bilinç akışı hâlinde geçiyor. başrolümüzün konuşmasını duymaktan çok kafasından geçenleri duyuyoruz. bazı filmler vardır ki siz her an gerim gerim gerilirsiniz. bu film de onlardan biri. eşi benzeri olmayan bir yapıt olduğu kesin. filmde geçen her diyalog, her düşünce not almalık. başrolümüzün düşüncelerinde hayatla ilgili çok fazla doğru çıkarıma rastlıyoruz. film çok yavaş ilerliyor ama yapısı gereği yavaş ilerlemek zorunda. atmosfer mükemmel keza noé, filmlerinde bu işi iyi başarıyor. "bu filmi terk etmek için 30 saniyeniz var." belki de bu uyarı gelmese gördüğünüz şeyler sizi o kadar da rahatsız etmeyecek çünkü bu filmi buraya kadar izlediyseniz, daha rahatsız edici filmler de izlemişsinizdir. ancak neò burada da çok akıllıca davranıyor ve bizi ekrana yeniden kilitliyor. bir hata yaptım ve ilk filmini izlemeden bu filmi izledim. bundan dolayı mı bilmiyorum kasap ile hiçbir şekilde empati kuramadım. düşüncelerinin çok derin ve çoğu zaman olay anının içindeki öfkeyle haklı olduğunu biliyorum fakat bu ona şefkat göstermeme yetmedi. bunu belirtmemin sebebi ise izleyicilerin genel kanaatinin "kimseyi suçlamadığı" yönünde olduğuydu. ben suçluyorum. hastalıklı bir adamın çektiği acılar ve dünyaya bakış açısının haklılığı, onu suçlamamam için yeterli değil. fakat tekrar belirtiyorum ki bunda ilk filmi izlemememin büyük bir etkisi olabilir. empati yaptığım ve merhametli olmaya çalıştığım tek an kızıyla sarılmasıydı ancak o da saniyeler geçtikçe beni daha fazla rahatsız etti. genel olarak izlenmesi gereken fakat izleyenlerin çoğunu rahatsız edecek bir film. çıkarım yapabileceğiniz o kadar fazla düşünce var ki muhtemelen bazı gerçekler yüzünüze çarptıkça film saniye saniye ilerlemeye devam edecek. keşke 1.sini izleseydim fakat ilerleyen bir zamanda izleyeceğim. aykırı yapıtları seviyorsanız zaman ayırabilirsiniz.

gamzeramona 9 months ago

Zootropolis: Hayvanlar Şehri

Byron Howard

79 Gönderi

bu aralar animasyonlara sardım diyebilirim. bu da çok güzeldi. önyargı ve başarmakla alakalı alt metinleri vardı. nedense çoğu animasyon filmde normal filmlere nazaran daha çok duygulanıyorum ve verilmek istenen düşünceyi daha çok benimsiyorum. galiba bu karakterlerin hepsine sempatiyle yaklaşmamdan kaynaklanıyor.…devamı

gamzeramona 10 months ago

Soul

Pete Docter

283 Gönderi

niye bu animasyonu yeni keşfettim bilmiyorum ama o kadar güzeldi ki. ilk defa bir animasyondan hayat dersi aldım diyebilirim çünkü benim de bu aralar tutkularım, hedeflerim ve ideallerimle alakalı birtakım sorunlarım var. aslında ne uğruna yaşıyor olursak olalım yaşadığımız anın…devamı

gamzeramona 10 months ago

Ters Yüz 2

Kelsey Mann

162 Gönderi

pamuk gibi oldum ya çok seviyorum bu animasyonu. gülümsemelerle başlayıp gözyaşlarıyla bitirdim yine. hem gerçekliği çok iyi yansıtıyor hem de animasyonun gerektirdiği abartıyı tam tadında sunuyor. yediden yetmişe herkesin seveceği ve içini sıcacık yapacak bir film. izlemediyseniz kesinlikle izleyin.

gamzeramona 10 months ago

Zavallılar

Yorgos Lanthimos

105 Gönderi

Spoiler içeriyor ataerkil sistemde ve kötülüklerle dolu dünyada bebek beynine sahip olan güzel bir genç kadın nasıl hayatta kalır? özgün ve cesur içerik. bebek beynine sahip bir kadının dünyanın işleyişine nasıl adapte olduğunu izliyoruz. daha farklı yorumlanabilir miydi? evet. filmde daha çok…devamıataerkil sistemde ve kötülüklerle dolu dünyada bebek beynine sahip olan güzel bir genç kadın nasıl hayatta kalır? özgün ve cesur içerik. bebek beynine sahip bir kadının dünyanın işleyişine nasıl adapte olduğunu izliyoruz. daha farklı yorumlanabilir miydi? evet. filmde daha çok cinsellik üzerinden bu adaptasyonu izliyoruz. bu adaptasyon freud'un yapısal bilinç kuramını bize yansıtıyor. bella ilk başta haz aldığı her şeyi son raddesine kadar tüketiyor. daha sonra dünyanın acımasız gerçekleriyle ve felsefe gibi unsurlarla tanışıyor. bunları da en uç noktasında yaşıyor ve artık onun doyumsuz ve hiçbir şeyin farkında olmayan kişiden başkalaştığını anlıyoruz. daha sonra tekrar cinsellik yönü geliyor filmin ve bella bu sefer cinselliği hem para kazanmak hem de insanları daha iyi tanımak için kullanıyor. sonrasında ise bella pozitif bilimlere yaklaşıyor ve karakter gelişiminin sonuna doğru geliyoruz. çoğu eleştiri cinselliğin çok fazla olduğu yönündeydi. insanın en zayıf noktalarından biri cinsellik biri ise açlık. bundan dolayı insanın en zayıf noktasından başlayarak bize bu gelişmeyi göstermek istemişler diye tahmin ediyorum. cinsellikle alakalı konunun ana noktalarından biri ise kadının bedeniyle alakalı kadın hariç herkesin hüküm sahibi olmasıydı. bu düşünce de bize başarılı bir şekilde gösterildi. olay cinselliği ne kadar başarılı sunup sunmamaları, bence abartılı bir biçimde sunulsa da başarılıydı. sevmediğim nokta veronica'nın eşinin bella ile ilişkisi çok oldu bittiye getirilmişti. bella'nın hayatta kalma çabasına, intikamına ve karakter gelişiminin son evrelerine tanık olduğumuz bir sahneydi ancak bunun dışında benim için bir anlam katmadı filme açıkçası. ben filmi ve emma stone'u çok beğendim.2 saati aşkın olmasına rağmen hiç aralık vermeden izledim. bir aksiyon ya da ters köşe yok yalnızca bakış açımıza tokat indirebilecek nitelikte bir film.

gamzeramona 10 months ago

Ritüel

Ari Aster

153 Gönderi

Spoiler içeriyor hem bu kadar aydınlık hem de bu kadar karanlık başka bir şey izlemedim. belki de bu filmi sıradışı yapan şey budur fakat bu kadarla da sınırlı değil. ailesini trajik bir şekilde kaybeden kadın, sevgilisi ve sevgilisinin arkadaşları ile İsveç'e yerel…devamıhem bu kadar aydınlık hem de bu kadar karanlık başka bir şey izlemedim. belki de bu filmi sıradışı yapan şey budur fakat bu kadarla da sınırlı değil. ailesini trajik bir şekilde kaybeden kadın, sevgilisi ve sevgilisinin arkadaşları ile İsveç'e yerel bir pagan topluluğunu ziyaret etmek için gider. dizinin başlangıç sahneleri; dani'nin chris'i aradığı, ailesine mesaj bıraktığı ve daha sonra ailesinin ölüm sahnesi çok trajik ve ürkütücüydü. aşırılıktan uzak ve realistti. belki de bundan dolayı film beni daha ilk dakikalardan içine çekti. chris'in umursamazlığı ama merhamet duygusuyla dani'yi bırakamaması, dani'nin isveç'e gitme muhabbetinde haklı olması fakat chris gitmesin diye ısrar etmesi bizi hem dani'nin hem chris'in psikolojisini anlamaya itiyor. uzun süre boyunca dani'ye merhamet ve acıma ile karışık bir sempati besliyoruz. yerel halkın inanışına göre insan ömrü 4 mevsime benzetilir. belirli bir yaşa gelen insanların ise yaşamına son verilir. aslında ilk ölüme tanık oldukları zaman dani'nin verdiği tepkileri daha doğrusu tepkisizliğini karanlık bulmuştum. son sahnede ise dani'nin chris'i kurban ettikten sonraki gülüşü her şeyi açıklıyor. olay sadece chris'in dani'yi aldatması değil, dani'nin oradakileri gerçek ailesinin yerine koyması ve uzun zamandır aradığı sevgiyi orada bulmasıydı. bu her ne kadar sağlıklı ve doğru olmasa da. ayriyeten dani'nin aşağılık kompleksi vardı. birden böyle bir toplulukta en baştaki kişi olarak görülünce güç zehirlenmesi yaşaması da mümkün. yerel halkın kutsal kitabını zihinsel engelli birinin yazması ironikti. dinlere gönderme niteliğindeydi ancak kendi yorumumu yapmayacağım. atmosfer genel olarak huzursuz ediciydi. yaptıkları ritüeller, ayinler ve hatta dans etmelerinden yemek yemelerine kadar bana o korkuyu hissettirdi. özellikle chris'in kızıl kızla yaşadığı çocuk yapma töreni bana "şu an ne izliyorum?" dedirtti. korku/gerilim filmlerinin genel özelliği katillerin her zaman o psikopat özelliğini gözler önüne sermesidir. bu filmde ise işler o şekilde yürümüyor. çok masum görünen insanlar sadomazojist ritüellerini yapıyor ve yaptıktan sonra bile masum görünmeye devam ediyor. örneğin pelle filmin başındaki iki yaşlı insan törenle öldürüldüğünde bunun mantığıyla alakalı öyle naif bir yorum yapıyor ki ben bile ikna oldum. filmin sonunda ise dani'nin dönüşümüne şahit oluyoruz. böyle bir sahne pearl'de de vardı. bu tarz sahneler gerilim filmlerine farklı bir anlam ve hava katıyor. filmde çok fazla sembol var bunun izlerken de farkına varıyorsunuz ancak şu an ne o sembolleri yorumlayacak gücüm ne de bilgim var. daha fazlasına google'daki herhangi bir analiz sayfasından ulaşabilirsiniz. benim için çok güzel bir filmdi çünkü türünün diğer örneklerine benzemiyor. hele ki çoğu konunun tüketildiği bu devirde aslında çoğu gerilim filminde tüketilen bir konuyu bu kadar doğasından saptırarak ve atmosferi değiştirerek sunmak her yiğidin harcı değil. kendime bir özeleştiri yapacağım şimdi. uzun zamandır izleme listeme çok popülerleşmiş ve çoğu kişi tarafından beğenilen matrix, godfather, pulp fiction gibi filmleri ekliyorum ve kendimi bunları izlediğimde film kültürümün daha çok genişleyeceğine inandırıyorum ancak bu filmi izlediğimde daha iyi anladım ki böyle filmler tam benim kalemim. matrix vb. filmler tabi ki herkesin hoşuna gidecek başyapıtlar fakat örneğin gaspar noe'nin filmleri gibi filmler herkese hitap etmese de insanın ufkunu genişletebilecek ve sınırlarının dışına çıkarabilecek filmler. neden kendimi bu aralar sadece popüler diye bazı filmleri izlemeye yönlendiriyorum anlayamadım. bence insanların kendibe münhasır film zevkleri olmalı ve bazı filmler bu popüler kültüre satılmamalı. bundan dolayı sırf popüler diye izleme listeme koyduğum filmleri çıkarıyorum çünkü ne yalan söyleyeyim istisnalar dışında çoğu popüler film benim tarzıma hiç uymuyor. neyse işte bu da böyle bir öz eleştiri. siz de uçuk filmleri seviyorsanız bu filmi izleyin.

gamzeramona 10 months ago

İçinde Yaşadığım Deri

Pedro Almodóvar

105 Gönderi

Spoiler içeriyor hastalıklı senaristlerin kaleminden hastalıklı senaryolara bayılırız. eşi yıllar önce yangında ölmüş robert, yüz naklinde uzmanlaşmış bir plastik cerrahtır. yeni bir insan derisi üzerinde uğraşmaktadır. yeni insan derisini denediği kişi ise güzeller güzeli bir kadın olan vera'dır. kesinlikle izlemeniz gereken ve…devamı

gamzeramona 10 months ago

Death's Game

Jae-Wook Lee

62 Gönderi

ekonomik sebeplerden dolayı intihar edip ölümü küçümseyen bir karakterimiz var. ölüm ise ona bir ceza verip 12 farklı bedende ölümü deneyimlemesi gerektiğini ve olduğu bedende ölümü atlatırsa o bedende kalacağını söylüyor. bu dizinin en güzel tarafı bu diziye bir dram…devamı

gamzeramona 11 months ago

The 8 Show

Bae Jin Soo

47 Gönderi

kısıtlı mekanda geçen hayatta kalma dizi/filmlerine bayılıyorum. bu dizimiz de squid game ve the platform birleşimi bir yapıt. zaten bunun öncesinde cube, exam, circle, testere, battle royale gibi filmler bulunsa da squid game ve alice in borderland gerçekten oyun ve…devamıkısıtlı mekanda geçen hayatta kalma dizi/filmlerine bayılıyorum. bu dizimiz de squid game ve the platform birleşimi bir yapıt. zaten bunun öncesinde cube, exam, circle, testere, battle royale gibi filmler bulunsa da squid game ve alice in borderland gerçekten oyun ve hayatta kalma konseptini oldukça popülerleştirdi. koreliler ve japonlar da bu işin ekmeğini oldukça yiyor, bize de keyfini sürmek kalıyor. öncelikle the platform izlemediyseniz ve bunu izlediyseniz ya da tam tersiyse koşun hangisini izlemediyseniz izleyin. ikisini de izlemediyseniz ve bu tarz film/dizileri seviyorsanız çok geç kalmışsınız demektir, daha fazla geç kalmadan izleyin. dizinin konusu zaten açıklamada yazıyor bundan dolayı konuyla alakalı pek bir yorum yapmayacağım. dediğim gibi bu tarz yapıtlar bu aralar çok popüler ve benim de favorim. bu dizi de tabi ki aib, squid game ya da platform kadar iyi bir iş çıkarmasa da gayet tatmin ediyor ve o havayı alıyorsunuz. açıkçası dizinin 1 sezonluk olmasına sevindim. aslında çok beğendim ama çok beğendiğim dizilerde 2. sezonu beklerken çok sabırsızlanıyorum. beni bu sabırsızlıktan kurtardığı için sevindim. belki başka bir kadroyla ikinci sezon gelir, gelirse yine izlerim. cılkı çıkana kadar izlerim, acımam. bazı dizilerde kötü karakterler öyle karizmatik ve yakışıklı/güzel seçiliyor ki her diziyi bir kötü karakteri favorim olmuş şekilde bitiriyorum. bu dizide ise özellikle erkek kötü karakter gerçekten iticiydi ve kötü olduğunu hissettirdi. kadın kötü karakter ise güzel ve tatlıydı fakat ölmesini ya da acı çekmesini 4 gözle bekledim. dizinin bu şekilde bizi kötü karakterlerden uzaklaştırması bence gerçekliği daha çok hissetmemize ve gerilmemize neden oluyor. spoiler vermeden yorumumu yapmaya çalıştım. 1 günde bitirdim. gerilimi, psikopatlığı, kızgınlığı, vahşeti, korkuyu bize çok güzel sundular. tabi ki kusursuz bir dizi değildi fakat şu son günlerde izlediklerimden ve bu konsepte sahip dizilerden en beğendiğim oldu. siz de bir şans verin derim.