"Gerçekten Fransızların dediği gibi 'crime passionnel' suç değildir diyorsanız, devlet hukuku ne için var? Hukukta fazla iyi niyete yer yoktur; gerçi siz de insanı şaşırtacak kadar iyi niyetlisiniz," (crime passionnel:tutku suçu)
"Kadının dosttan yana sıkıntısı yoktu. Ancak onu hükmeden biri olarak tanımış insanların karşısına ricacı olarak çıkmayacak kadar gururluydu; yüzündeki gülümsemenin eksildiğini Fransa'da kimse görmemeliydi. Öyle ya, sürgün yalnızca birkaç gün sürebilir, duygular yatıştıktan sonra dostları resmen geri çağırılmasını kabul ettirebilirlerdi."
"'Bu olanlarda benim hiçbir suçum yok,' diye düşünüyordum ısrarla ve kendimi kahrede kahrede. Diplomam var, on beş sınavın hepsinden en yüksek notları aldım. Daha büyük şehirdeyken onları peşin peşin uyarmıştım, bir yerde asistan doktor olarak başlamak istiyorum demiştim. Ama hayır...…devamı"'Bu olanlarda benim hiçbir suçum yok,' diye düşünüyordum ısrarla ve kendimi kahrede kahrede. Diplomam var, on beş sınavın hepsinden en yüksek notları aldım. Daha büyük şehirdeyken onları peşin peşin uyarmıştım, bir yerde asistan doktor olarak başlamak istiyorum demiştim. Ama hayır... Onlar gülümseyip, ‘Alışırsın,’ dediler. Hah işte, al sana alışmak! Ya fıtıklı birini getirirlerse? Söylesenize, ona nasıl alışayım? Hem ayrıca hasta kendini benim elimin altında nasıl hissedecek? Artık öteki dünyada alışır o da!"
Spoiler içeriyor
"Bugüne kadar hiç kimse görmedi onu, barışı ararken yolunu kaybeden efsanevi güvercini, fakat o hâlâ başlarımızın üzerinde uçuyor, korku içinde, kanatları yorgun. Bazen, o da sadece geceleri korkuyla uykudan sıçradığımızda yukarıda, havada bir hışırtı duyarız; karanlıkta hızlı bir kovalamaca, kesik…devamı"Bugüne kadar hiç kimse görmedi onu, barışı ararken yolunu kaybeden efsanevi güvercini, fakat o hâlâ başlarımızın üzerinde uçuyor, korku içinde, kanatları yorgun. Bazen, o da sadece geceleri korkuyla uykudan sıçradığımızda yukarıda, havada bir hışırtı duyarız; karanlıkta hızlı bir kovalamaca, kesik kesik bir uçuş, ümitsizce bir kaçış belki de. O güvercin, kanatlarının üzerinde tüm karanlık düşüncelerimizi taşır, korkularında tüm dileklerimizi. Orada gökyüzü ile yeryüzü arasında ürkek ürkek süzülen, yolunu kaybetmiş bu güvercin, bir zamanların sadakatsiz elçisi, insanlığın Atası Nuh'a bizim yazgımızı bildirir. Ve tıpkı binlerce yıl öncesinde olduğu gibi dünya, birinin elini uzatıp 'İmtihan yeterli' demesini bekler ısrarla ve sabırla."