“Bazen durduk yerde bir olayın bütün yaşamımı değiştireceğine inanırdım. En çok da bu mecburi eve dönüşler sırasında, tam kapıda yakalardı bu duygu. Eşikte öylece kalır, gözlerim dalar, çocuksu bir umutla bir şeylerin olmasını beklemeye başlardım.”
'gözümü bi açtım karşıdan karlı dağlar geçiyor. bi daha açtım başımda bi çocuk, kalk abi diyor, Kars’a geldik. otobüsten indim yürümeye başladım. dedim Allah’ım neredeyim ben, burası neresi? sonra güç bela burayı buldum. kapının önünde durup düşündüm, dedim bekir bu…devamı'gözümü bi açtım karşıdan karlı dağlar geçiyor. bi daha açtım başımda bi çocuk, kalk abi diyor, Kars’a geldik. otobüsten indim yürümeye başladım. dedim Allah’ım neredeyim ben, burası neresi? sonra güç bela burayı buldum. kapının önünde durup düşündüm, dedim bekir bu kapı ahiret kapısı, burası sırat köprüsü. bu sefer de geçersen bi' daha geri dönemezsin, iyi düşün. ama olmadı, dönemedim. sonra bak oğlum, dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok kaderin böyle. yol belli, ey başını usul usul yürü şimdi!'
"Sadece var olmak için altımda kayıp giden zeminin aksine yürüyorum. Peki ya yok olmak? Neden bırakmayayım kendimi boşluğa, neden izin vermeyim beni parçalamaya gelen şeye?"