Her satırından ayrı bir lezzet alacağınız Pir-i Lezzet; gastronomiye, astronomiye, tarihe, entrikalara, aşka, intikama ve yüreklerde gizlenmiş nice arzulara sihirli bir kapı aralıyor. Bu kapıdan içeri girdiğiniz anda kitabın büyüsüne kapılıyor, bitirene kadar bambaşka bir dünyanın içindeymiş gibi hissetmekten kendinizi…devamıHer satırından ayrı bir lezzet alacağınız Pir-i Lezzet; gastronomiye, astronomiye, tarihe, entrikalara, aşka, intikama ve yüreklerde gizlenmiş nice arzulara sihirli bir kapı aralıyor. Bu kapıdan içeri girdiğiniz anda kitabın büyüsüne kapılıyor, bitirene kadar bambaşka bir dünyanın içindeymiş gibi hissetmekten kendinizi alamıyorsunuz. Bitince ise tadı damağınızda kalıyor resmen. Daha fazlasını okumak, Pir-i Lezzet'in tüm sırlarına erişmek ihtiyacı duyuyorsunuz.
Kitap, Osmanlı döneminde yemekleri dillere destan Aşçıbaşı'nın sırrını, geçmişini, amacını akıcı ve detaylı bir kurguyla önümüze sunuyor. Bunu yaparken çok katmanlı ve yer yer fantastik ögelerin serpiştirildiği bir yolculuğa çıkarıyor bizi yazar. Aşçıbaşı'nın bir yandan zaanatında yaptığı yolculuğu okurken bir yandan da içsel yolculuğuna tanıklık ediyoruz. Bu yolculuğun durakları birbirinden o kadar farklı ki hepsinin bir kitaba sığdırılması, her şeyi karman çorman yapacak sanıyoruz. Ancak yazar bizi şaşırtıyor. Birçok farklı disiplini birbiriyle öyle güzel harmanlayıp önümüze sunuyor ki hiçbiri sırıtmadan aksine hikayeyi zenginleştirerek akıp gidiyor.
Osmanlı döneminde geçip de yolunun saraya düşmemesi düşünülebilir mi? Tabii ki sarayın şatafatlı mutfağı da yer alıyor kitapta. Osmanlı'daki iktidar mücadelesi, hiyerarşi düzeni, dönemin toplumsal ve tarihi yapısı saray mutfağı üzerinden yansıtılıyor.
Saray mutfağında kullanılan kumaşlardan kime kaç kap yemek yapıldığına kadar her satır ince ince işlenmiş. Yazar bir buçuk yıl sadece saray mutfağı üzerine araştırma yapmış. Bu kadar tarihi ve gastronomik bilgi, kurgu içinde bizleri sıkmadan başarılı bir şekilde yedirilmiş.
Ve tabii ki yemekler...Kitap boyunca ağzınızın suyunun akmaması imkansız. Osmanlı'nın zengin mutfağı ballandıra ballandıra anlatılmış kitapta. Anlatılan yemekleri tatmayı geçtim birçoğunun ismini bile ilk defa duydum. (Kültürümüze ait bu yemekleri bilmemek beni bir miktar üzdü 🥲) Kitabı Google'da yemek araştırmaları yaparak okudum ve görsellerini bilerek okumak daha da iştahımı kabarttı. Tok karnına okumanız şiddetle tavsiye edilir.
Kitabın final bölümünü de çok beğendiğimi yazmadan geçemeyeceğim. Sadece ana karakterlerin değil, neredeyse her karakterin ayrı ayrı akıbetine yer verilmesi çok hoşuma gitti. Hiçbir hikaye yarım bırakılmadı.
Son olarak kitabı okuduktan sonra Son Sayfası podcast kanalının Saygın Ersin ile yaptığı röportajı dinlemenizi tavsiye ederim. Kitabın nasıl ortaya çıktığına dair güzel bir sohbet olmuş.