Öncelikle bu kaliteli güzel filmi öneren @e.pe arkadaşa sonsuz teşekkürler . Filmi izlemeye başlarken evli olan bir çiftin çocuklarıyla alakalı bir film olduğunu filmin isminden de anlamaya başlıyorsunuz. Ancak biraz ilerledikçe daha çok anneyle çocuğu Kevın arasındaki sorunu anlamlandırmaya çalışıyoruz.…devamıÖncelikle bu kaliteli güzel filmi öneren @e.pe arkadaşa sonsuz teşekkürler .
Filmi izlemeye başlarken evli olan bir çiftin çocuklarıyla alakalı bir film olduğunu filmin isminden de anlamaya başlıyorsunuz. Ancak biraz ilerledikçe daha çok anneyle çocuğu Kevın arasındaki sorunu anlamlandırmaya çalışıyoruz. Küçücük bir çocuk annesine neden tepki gösteremez, neden annesini kabullenmez. Neden aralarında anlayamadığımız bir iletişimsizlik var? Aslında bunun nedenini ilk bakışta göremesekte dikkatli izlersek psikolojik nedenlerden kaynaklandığını anlayabiliyoruz.
Şöyle açıklamaya çalışayım; psikologlara göre bebek daha anne karnındayken bile istenip-istenmediğini, sevilip-sevilmediğini hissedermiş. Ve doğduğu zaman ebeveynleriyle (özellikle anneyle) kurduğu bağ buna göre şekillenir. Bebeklik döneminde bebekle anne arasındaki bağ çocuğun davranışlarına ve daha ilerde ergenlik dönemlerinde olumsuz davranışlar olarak ortaya çıkar. Örneğin bir çocuk annesiyle sağlıklı bir bağ kuramamışsa ilerde daha güvensiz, daha bağımlı, ilişki kurmada sıkıntılı, asosyal, tuvalaetini tutamayan, tırnak yiyen ve daha sayamadığım birçok sıkıntılı kişilik özelliklerine sahip olur.
Hikayemizden de kısaca bahsedip konuyu biraz daha açabiliriz.
Film, yazar olan Eva’nın Franklin’le tanıştığı sahneyle başlar. Evlenirler ve Eva hamile kalır. Daha hamileyken bile çocuğu istemediğini hissettirir izleyiciye. Kevin doğduğu zaman bile kucağına almaz bebeğini. Eva, Kevin’in doğduğu andan itibaren onunla ilişki kuramaz, Kevin da annesini sürekli reddeder. Hatta izlerken ya bu nasıl bi çocuk, evlat olsa sevilmez dedirtecek kadar sinir edecek hareketleri vardır Kevin’ın. Ama değerli arkadaşlar öyle deyip işin içinden çıkamıyoruz. Bir çocuğun davranışlarını anlamak için mutlaka ebeveynlerin tutumuna ve çocuğun özellikle bakıma muhtaç olduğu zamanlarda yeterli bakımı ve sevgiyi alıp almadığına odaklanmak gerekir. Ve bir öğretmen olarak öğrendiğim bir gerçek var. Çocuğa karşı ebeveynlerin ortak tavrı çok ama çok önemlidir. Bunu öğrenci velilerimin tutumlalrından daha iyi gözlemleyebiliyorum. Ebeveynler biri iyi polis biri kötü polisi asla oynamamalıdır. Çünkü çocuk gözlemler, öğrenir ve ona göre davranış geliştirir. Hele hele güvensiz bağlanma sorunu olan, yeterli sevgiyi alamayan bir çocuk ilerde katliam yapacak duruma bile gelebilir.
Filmi izleyince Kevın’ın sinir eden davranışlarını ve sabırla dayanan bir annenin sonrasında suçluluğa dönüşen sürecini izleyeceksiniz. Çok çok başarılı bir film. Özellikle psikolojiye ilgisi olan arkadaşlarım eminim daha keyifle izleyeceklerdir.
Filmi özetleyen bir araştırma yazısıyla incelememi bitireyim.
“Eva’nın ilk aylarda Kevin’i kucağına alamaması, ağladığında onu sakinleştirememesi, aralarında güvensiz bağlanma oluşturur. Hayatın ilk üç yılında ortaya çıkan çoğu psikopatolojik durumun kaynağı bebek ile birincil bakıcısı (anne) arasındaki ilişkiden doğmaktadır. Bu ilişkideki herhangi bir aksaklık patolojik bir yapının oluşmasında etkili olabileceği düşünülmektedir”