İyi Akşamlar Raf ailesi… Öncelikle şunu belirteyim. Bu platform ile kısa bir süre önce tanıştım. Kitap,dizi ve sinemaseverlerin duygularını, düşüncelerini paylaştığı güzel bir uygulama olmuş. Uygulamayı yapanlara teşekkür ediyorum. Sizlere "The Matrix" filmi hakkındaki duygu ve düşüncelerimden bahsetmek istiyorum. Raf'da…devamıİyi Akşamlar Raf ailesi…
Öncelikle şunu belirteyim. Bu platform ile kısa bir süre önce tanıştım. Kitap,dizi ve sinemaseverlerin duygularını, düşüncelerini paylaştığı güzel bir uygulama olmuş. Uygulamayı yapanlara teşekkür ediyorum.
Sizlere "The Matrix" filmi hakkındaki duygu ve düşüncelerimden bahsetmek istiyorum.
Raf'da The Matrix filmi ile ilgili birşey paylaşmazsam bana yakışmazdı.
Ben çok film izleyen birisiyim 28 yaşındayım, bugüne kadar bir çok ödüllü, IMDB top 250 nin bir çoğu , ilk zamanlar Amerikan sineması daha sonra Avrupa Sineması , Hindistan, İran, japon,Kore asya sineması yani anlayacağınız her kültürden ve her türden film izlemeye severek izlemeye gayret ettim hep kaliteli film aradım.
Kesinlikle şöyle tabularım yok benim, yok ben aksiyon izlemem, yok duygusal hayatta izlemem vs. Böyle ön yargılarım asla yok kaliteli olan her filmi izlerim. Şöyle de bir huyum yok bir film sırf IMDB den yüksek puan almış diye, Oscar, Cannes vs. Ödül almış diye de izlemem.
Öncelikle benim seyir zevkime uygun olacak.
Onun için bir sürü sevdiğim film var. Herkes gibi bende Esaretin bedeline bayılıyorum. Ben de yeşil yolu er ryan'ı kurtarmak, The Dark Knight rises, The good The Bad The Ugly , The godfather, hababam sınıfı, PK, daha hatırlayamadığım nicesi..
Ama beni tanıyanlar bilir En baş tepe, zirve asla değişmez benim için The Matrix
İlk izlediğim de çocuktum kuzenlerle izlemiştim çok korkmuştum. Özellikle Ajan Smith karakterinden . Ama lise yıllarındayken The Matrix'in ne kadar kaliteli bir film olduğunu anlamaya başladım. Hani derler ya yüzüklerini efendisini senede bir kere kesin izlerim veya Harry Potter'ı ben de The Matrix serisini her yıl en az bir defa izlerim. Her izlediğimde yeni birşey fark ediyorum. Biliyorum biraz uzun oluyor yazım kusuruma bakmayın.
Ama The Matrix benim için bir başka filmdir. Dayanamıyorum içimdekileri dökmek istiyorum. Çünkü çalışma arkadaşlarım ve çevrem böyle şeylere biraz Fransız ve ben burada bahsediyorum bu film ile ilgili düşüncelerimi .
Filme gelecek olursam özellikle birinci film için söylüyorum wachowski kardeşler öyle bir kült yapım yaptılar ki sinema tarihi için çağ açıp çağ kapatan film diye bahsedilir The Matrix filminden. The Matrix'in çekimlerin de sinema tarihinde sonraki yıllarda sürekli olarak kullanılacak ilk çekim tekniklerine bu film de başlanılmıştır. Andy ve Lary kardeşler Warner Bross'a The Matrix'i çekmek istediklerini senaryoyu anlattıkları ama Warner Bross'un sadece 10 milyon dolar vermesi ve bu parayla sadece filmin ilk on dakikasını çekmeleri . Amerika da seyircilerin baskısı üzerine tekrardan sinemada gösterime giren, Her sahnesi bir sanat olan, Her deyimleri, söyleşileri bir çok filmde tekrar eden
- Başlangıcı olan herşeyin bir sonu vardır .
- Yolu bilmek ile yolda yürümek farklı şeylerdir .
- Cehalet bir erdemdir.
Vs..
Ajan Smith ile Neo'nun amansız mücadelesi.(özellikle ilk dövüş sahnesi olan tren istasyonu ve Neo'yu daha sonrasın da ajanların kovalaması.)
Senaristin inanılmaz fütürist bir hayal gücü. Kimileri tarafından bilim kurgunun babası olması.
Filmin altında yatan bir sürü hikaye varsayımın, haber ve eleştiri programlarına konu olması.
Filmin kalitesini gözler önüne seriyor. Daha bir çok şey anlatılır The Matrix ile ilgili sayfa sayfa ama şimdilik duygularımı biraz olsun anlatmaya çalıştım. Eğer hala izlemeyeniniz varsa şiddetle tavsiye ediyorum oturun izleyin.
Şimdi filmi hiç izlemeyenlere filme bir gönderme yaparak veda ediyorum.
Ya kırmızı hapı alır gercek sinema evrenine yolculuk yaparsınız ya da mavi hapı alır daha önce hiç The Matrix'i duymamış gibi filim izlemeye devam edersiniz. İyi seyirler ;)