Spoiler içeriyor
Bir sürü dil öğrenip dünyayı gezerek “kendi dünyasını” genişleten bir çocukla sadece tek bir dil bilen ve bildiği dil de işaret dili olan,küçük dünyasında sessizce yaşayan bir kızın yolları kesişir.
Bu cümle anime için her şeyi anlatıyor. Güzel bir shoujoydu.…devamıBir sürü dil öğrenip dünyayı gezerek “kendi dünyasını” genişleten bir çocukla sadece tek bir dil bilen ve bildiği dil de işaret dili olan,küçük dünyasında sessizce yaşayan bir kızın yolları kesişir.
Bu cümle anime için her şeyi anlatıyor. Güzel bir shoujoydu. Mangası 10 volume’den oluşuyormuş. Animenin sonraki sezon için onay da aldığını gördüm. Takipçisiyiz.
İlk sezon her şey çok güzel ilerledi. Yalnız ben ileride acaba tamamen aynı frekansta olmaya devam edecekler mi merak ediyorum. İkisi de şuan birbiriyle iletişim kurmak için çok çabalıyor ama nedense anlaşamama gibi durumlar da olacağını öngörüyorum. Neyse kötü şeyler söylemeyeyim 😂 bu sadece bir tahmin. İzlenmeye değer,güzel,sade bir anime.
Spoiler içeriyor
Mangasına bakmışlığım var,Japon dizi versiyonunu izledim. Yakın zamanda animesini de izlemişken sıra artık Tayland versiyonuna gelmişti. Bu gönderiyle birlikte Cherry Magic’in her versiyonuna yorum yapmış oluyorum. (Sadece Japon versiyonunun filmini izlemedim,onu sona sakladım. Japon dizisine cila çektikten sonra izleyeceğim.)
Konusunu…devamıMangasına bakmışlığım var,Japon dizi versiyonunu izledim. Yakın zamanda animesini de izlemişken sıra artık Tayland versiyonuna gelmişti. Bu gönderiyle birlikte Cherry Magic’in her versiyonuna yorum yapmış oluyorum. (Sadece Japon versiyonunun filmini izlemedim,onu sona sakladım. Japon dizisine cila çektikten sonra izleyeceğim.)
Konusunu bilmeyenler için “Sessiz ve özgüvensiz bir ofis çalışanı 30 yaşına -hala- bakir olarak girince insanların zihnini okuyabilme gücü kazanıyor ve ofisin en yakışıklı,en başarılı çalışanının kendisine aşık olduğunu fark ediyor” diyerek özetleyebilirim. BL olduğunu söylemeden de geçmemek lazım.
Adachi karakterinin buradaki adı Achi. Kurosawa da Karan. Japon dizisiyle karşılaştırmadan edemiyorum haliyle. Gerçi onu izleyeli de çok oldu. Yeniden izleyeceğim. Ama hatırladığım kadarıyla Adachi’nin hareketleri çok daha abartılıydı. Daha manga ve anime karakteri gibiydi. Achi daha normal 😂 Karan ise Kurosawa gibi romantik ve centilmen ama ondan daha şapşal olmuş bence. Bu arada orjinaldeki Tsuge ve Minato da Jinta ve Min ismini almışlar ve onların da hikayesi de anlatılıyor. Başta Jinta daha genç görüntüsüyle orjinal Tsuge’ye uymadı mı acaba dedim ama tuhaf mimikleri tıpkı Japon versiyonundaki gibiydi 😂 Min de çok tatlıydı.
Hikayeyi uyarlarken hem manga,hem de Japon dizisinden bir şeyler alıp kendileri de üstlerine bir şey koymuşlar. Daha ayrıntılı bir iş olmuş. Japon versiyonunda göremediğimiz şeyler vardı. Gerçi ben 10 ve 11.bölümün birkaç yerinde azıcık sıkıldım. Bazı şeyler uzatılmış gibi hissettirdi. -Tabi bu 11.bölüm lanetini sevmediğim için de olabilir-
Ama dizinin diğer güzel yanlarından bahsetmemek de olmaz. Hikayeyi Tayland toplumuna ve günlük yaşamına da güzel uyarladıklarını düşünüyorum. Bir süredir Tayland BL sektörü çok şiddet veya çok açıklık içeren işler çıkarıyordu. Naif hikayesiyle Cherry Magic uyarlaması aradan sıyrılan ve insanı pamuk gibi eden bir iş olmuş. Achi’yi oynayan New’e geçmişte yaptığı bir davranıştan ötürü hala soğuğum ama Karan’ı canlandıran Tay Tawan’ı çok severim. Tawan’ın şapşal Kurosawa’sını beğendim. Gerçek sihirli güce sahip olan kişi bana göre Kurosawa/Karan. Kibarlığı,centilmenliği,dürüstlüğü,çalışkanlığı ve sevgisinin büyüklüğüyle büyülü kişi bana göre o.
Cherry Magic bütün uyarlamaları ve versiyonlarıyla izlenmeye/okunmaya değer bir iş diyerek yazımı burada sonlandırıyorum❤️
Son not: tabi benim hala en sevdiğim Japonların yaptığı dizi 😎
Spoiler içeriyor
Küçükken çizgi filmini severek izlediğimi hatırlıyorum. Peter Pan benim için büyümekten kaçan ama çok sevimli bulduğum bir çocuktu. Fakat romanını okuyunca Peter Pan ile ilgili fikirlerim çok değişti.
Peter Pan annesi tarafından unutulduğu için kalbi kırık bir çocuk. Aslında tamamen…devamıKüçükken çizgi filmini severek izlediğimi hatırlıyorum. Peter Pan benim için büyümekten kaçan ama çok sevimli bulduğum bir çocuktu. Fakat romanını okuyunca Peter Pan ile ilgili fikirlerim çok değişti.
Peter Pan annesi tarafından unutulduğu için kalbi kırık bir çocuk. Aslında tamamen kötü bir çocuk diyemem onun için. Fakat bir yandan kibirli,dediğim dedik ve sorumluluklardan uzak duran birisi. (Sorumluluklarından kaçan tavrı tıpta bir davranış bozukluğuna dahi isim vermiş. Peter Pan Sendromu deniyor buna.) Peter,Varolmayan Ülke’de bir yalanı yaşıyor ve diğer çocukların da buna uymasını bekliyor.
Annesine dargın olan ama yine de bir anneye ihtiyaç duyan Peter,kendisi de bir “çocuk” olan Wendy’i hem kendine hem de diğer çocuklara “anne” yapıyor. Bazen Peter’ın baba olduğu da oluyor ve evcilik oynuyorlar.
Peter Pan’in aslında masumiyeti ve kişinin büyümek istemeyen çocuk yanını anlatmaya çalıştığını biliyorum ama romanı okuduktan sonra Peter benim aklımda aksine bencil ve inatçı birisi olarak kaldı. TinkerBell de büyük bir fedakarlık yapsa da onun için de tamamen iyi bir peri diyemiyorum. Oldukça kurnazdı.
Bütün çocuklar büyüdü. Peter hariç. O hala süt dişlerini dahi dökmedi. Kendine itiraf etmekte zorlansa da hala kendine bir anne arıyor. Ve bunun için Wendy’nin soyundan gelen kızları çocukken ailelerinden koparıp Varolmayan Ülke’ye götürüp kendisine anne yapmaya devam ediyor. “Annesi” büyümek istediğinde yerine yeni bir “anne” buluyor.
Peter Pan’i benim gibi tuhaf bulan kişiler olduğuna eminim. Hatta 2022’de “The Lost Girls” diye tam da bu durumu anlatan bir gerilim filmi çıkmıştı. Film Peter’ın kaçırdığı kızları anlatıyor sanırım. Şuan izleyesim geldi,onlar da bu duruma benimle aynı yerden mi bakmışlar acaba?
Spoiler içeriyor
Mangasından birkaç bölüm okumuşumluğum var. Fakat Japonların uyarladığı dizi versiyonunu çıktığı yıl severek izlemiştim. Şimdi de animesi çıktı,onu da izledim. (Sadece Tayland uyarlamasını izlemedim.)
Hikaye Adachi adında bir ofis çalışanını anlatıyor. Bu zamana kadar hiç sevgilisi olmamış,sessiz ve özgüvensiz Adachi…devamıMangasından birkaç bölüm okumuşumluğum var. Fakat Japonların uyarladığı dizi versiyonunu çıktığı yıl severek izlemiştim. Şimdi de animesi çıktı,onu da izledim. (Sadece Tayland uyarlamasını izlemedim.)
Hikaye Adachi adında bir ofis çalışanını anlatıyor. Bu zamana kadar hiç sevgilisi olmamış,sessiz ve özgüvensiz Adachi 30 yaşında sihirli bir güç elde ediyor. İnsanlara dokunduğunda onların düşüncelerini okuyabiliyor. Bu güce 30 yıl boyunca bakir kaldığı için sahip oluyor. Adachi yeni güçleri sayesinde ofisteki en popüler,en yakışıklı ve her anlamda kusursuz olan iş arkadaşı Kurosawa’nın kendisine aşık olduğunu fark ediyor.
Bu arada yan çift de var. Yan çiftimiz Adachi’nin üniversiteden arkadaşı yazar Tsuge ve dansçı olmak isteyen Minato. Kurgu aşırı farklı değil ama pamuk gibi. Anlatılanlar hayatın içinden. Karakterler birbirlerine yavaş yavaş,sağlıklı adımlar atıyor.
Mangayı tamamen okumadığım için mangaya mı sadık kaldılar bilmiyorum ama animeyi izledikten sonra dizi versiyonunun çok güzel olduğunu tekrar fark ettim. Dizi daha ayrıntılıydı,oyuncu seçimleri de çok iyiydi.
Cherry Magic’in dizisini BL izlemeye başlayan herkese hep önermişimdir. Animesi de önereceklerim arasına girdi.
Not: Kurosawa BL dünyasının başına gelmiş en güzel şeylerden biri olabilir mi?
Spoiler içeriyor
Lise ikinci sınıfa giden Sooji tek ebeveynli bir ailenin kızıdır. Orduda çalışan babasının işi sebebiyle 3-4 ayda bir okul değiştirip duran Sooji,yeni okullara uyum sağlama ve yeni sınıfının (hatta sınıflarının) dinamiğini çözme konusunda uzmanlaşmıştır.
Sooji bu sefer Baekyeon Lisesi isimli…devamıLise ikinci sınıfa giden Sooji tek ebeveynli bir ailenin kızıdır. Orduda çalışan babasının işi sebebiyle 3-4 ayda bir okul değiştirip duran Sooji,yeni okullara uyum sağlama ve yeni sınıfının (hatta sınıflarının) dinamiğini çözme konusunda uzmanlaşmıştır.
Sooji bu sefer Baekyeon Lisesi isimli bir kız lisesine nakil olup 2.sınıf 5.şubeye düşer.
Okulun ilk günlerinde birkaç kişi dışında sınıf oldukça normal görünür. Fakat 2.sınıfların 6 şubesi olduğu halde 5.şube ana binadan ayrı bir ek binada bulunmaktadır ve bu ek binada sadece 5.şubenin sınıfı vardır. (6.şubenin sınıfı ise diğer sınıflarla birlikte ana binada)
Sooji sınıftakilerle zaman geçirip arkadaşlıklar kurar. Kısa sürede sınıfın dinamiğini çözdüğünü sansa da ayın son perşembesi geldiğinde sınıf gerçek yüzünü göstermeye başlar. Sınıf her ayın son perşembesi Piramit Oyunu isimli acımasız bir oyun oynar. Nereye düştüğünü şaşıran Sooji bu oyuna son vermeye çalışır.
Mükemmel değildi,bazı oyuncuların performansı da kötüydü. Ama dizi bir şekilde kendini izletiyor. Night Has Come gibi daha bilim kurgu tadında bir şey bekliyordum -bu arada Night Has Come bence çok daha iyi-ama merak edenler için söyleyeyim; dizi zorbalığı anlatıyor. Devamı gelecek gibi bitti. 2.sezon çıkarsa izler miyim bilmiyorum. Konusu bir webtoondan alınmış. Belki birkaç bölümüne bakarım.
Spoiler içeriyor
Yer yer Şeytan Marka Giyer’in sanat sektörünü anlatan bir versiyonuymuş gibi geldi bana. Ama bunu kötü anlamda söylemiyorum. Filmi beğendim ve izlerken güzel zaman geçirdim.
Ana karakterimiz Maomao eczacı babası ile birlikte genelev bölgesinde yaşayan ve onun yolunu takip eden bir genç kızdır. Tıpkı babası gibi o da ilaçlar hazırlamak ve zehirleri tanımak konusunda çok başarılıdır. Birgün aniden Maomao kaçırılır ve saraya hizmetçi olarak satılır.…devamıAna karakterimiz Maomao eczacı babası ile birlikte genelev bölgesinde yaşayan ve onun yolunu takip eden bir genç kızdır. Tıpkı babası gibi o da ilaçlar hazırlamak ve zehirleri tanımak konusunda çok başarılıdır. Birgün aniden Maomao kaçırılır ve saraya hizmetçi olarak satılır. Sarayda “arka saray” adı verilen imparatorun cariyelerinin yaşadığı bölgede çamaşır yıkamaya başlar.
Yaşadığı birkaç olay sonucu imparatorun Baş Haremağası Jinshi, Maomao’nun
okuma yazma bildiği ve eczacılık konusunda çok yetenekli olduğunu fark eder. Sadece çamaşır yıkamak için çok zeki ve bilgili olduğu söylenen kız, Jinshi tarafından imparatorun gözde cariyelerinden birinin köşkünde çalışmaya başlar. Her bölüm zekasını kanıtlayarak birbirinden başka olayları çözer. Maomao’nun trajik geçmişini öğrenirken bir yandan da bir haremağası için fazla güzel ve güç sahibi olan Jinshi’nin sıradan biri olmadığından şüpheleniriz.
İlk bölümler bana Janggeum’ın Hayali’ni hatırlattı. Sonrası da izlediğim Çin saray dizilerini.
Tahmin ettiğim bazı şeyler doğru çıktı. Yalnız ortaya çıkan bazı şeyleri açıkça sözlerle anlatmıyorlar. Sessizce, bir görsel eşliğinde anlatıp sizden anlamanızı bekliyorlar. Bazı şeyler çabuk geçmiş gibi hissettim.
Ters köşeler de vardı. Güzel bir anime. Arada Maomao’ya gıcık olmadım değil ama. Her şeyi de sen çözme 😂😂 evet,eczacılık sayesinde birçok konu hakkında fikir sahibi olmuş ama Sherlock Holmes musun sen sjdjdj
Neyse,devamı da gelecekmiş. Merakla bekliyorum.
21 yaşındaki Ever Wong,Ohio’da yaşayan Tayvanlı,göçmen bir ailenin kızıdır. Ever çok sessiz sakin,asosyal ve çalışkan bir kızdır. Dans etmeyi çok sevip dansla ilgili bir şeyler yapmak istese de tıp okumak için iyi bir üniversiteye kabul edilmiştir. Okul başlamadan önce Ever…devamı21 yaşındaki Ever Wong,Ohio’da yaşayan Tayvanlı,göçmen bir ailenin kızıdır. Ever çok sessiz sakin,asosyal ve çalışkan bir kızdır. Dans etmeyi çok sevip dansla ilgili bir şeyler yapmak istese de tıp okumak için iyi bir üniversiteye kabul edilmiştir. Okul başlamadan önce Ever ailesinin ona yaptığı bir sürprizle değişim öğrencisi olarak Tayvan’a gider. Katıldığı 8 haftalık olan bu program kaligrafi,yelpaze dansı,tarih vs dersleri gibi kültürel şeyleri içerse de program aslında gençler arasında “Loveboat” olarak bilinir. Kendi yaşıtları bu programa flört etmek ve Tayvan’ın eğlence hayatını deneyimlemek için katılmaktadır. İsteksiz katıldığı ve sakin başlayan bu program Ever’ı kabuğundan çıkarır. Gezmeye,eğlenmeye ve hatta eğlenmeyi öğrenmeye başlar. Programda birbirinden çok farklı olan iki erkekle de tanışır ve o da Loveboat’ın bir parçası olur. Fakat en önemlisi bu 8 hafta gelecekte ne yapmak istediğini anladığı bir yolculuğa dönüşür.
Geçen seneden beri filmi arıyordum,hiçbir yerde yoktu. Yts’de görünce indirip izledim. (Türkçe çevirisi yok.)
Dans sahnelerini çok zayıf buldum ve başrol kızın oyunculuğu bazen yetersiz kaldı. Etnik yerleri vs daha çok çekmelerini isterdim.
Ama film beklediğimden de iyi çıktı. Ben ağırlıklı olarak Amerikan ergen filmleri tarzı olur sanıyordum ama o çizgiden biraz daha uzaktı.
Anlatmak istediklerini daha naif bir yönden anlatmış film.
Mükemmel değil ama kendini izleten,çerezlik olarak iyi giden bir film 👍
Dean,JT ve Wes birlikte büyümüş üç çok yakın arkadaştır. Çocukken birgün yaramazlık yaptıklarında başları fena derde girer ve suçu başkasına atmaya karar verirler. Fakat suçu hiç var olmayan birine,Ricky Stanicky ismini verdikleri hayali birine atarlar ve paçayı kurtarırlar. Büyürken hatta…devamıDean,JT ve Wes birlikte büyümüş üç çok yakın arkadaştır. Çocukken birgün yaramazlık yaptıklarında başları fena derde girer ve suçu başkasına atmaya karar verirler. Fakat suçu hiç var olmayan birine,Ricky Stanicky ismini verdikleri hayali birine atarlar ve paçayı kurtarırlar. Büyürken hatta yetişkin olduklarında dahi birilerine bahane sunmaları gerektiğinde ortaya hep Ricky ile ilgili bahaneler atarlar. Dahası söyledikleri yalanları unutmamak için İncil adlı bir defter tutarlar ve deftere Ricky’nin özelliklerini yazıp hangi tarihte “yalandan” onunla nerede olup ne yazdıklarını eklerler. Yarattıkları Ricky karakteri defalarca kanseri yenmiş,alkolü bırakmış,çevreci ve yardıma muhtaç ülkelere gönüllü olarak giden iyi kalpli birisidir.
Üç arkadaş birgün yine Ricky ile acil bir görüşme bahanesi atıp Atlanta City’de eğlenmeye gider. Burada Rod isimli bir oyuncu ile tanışırlar. Alkolik olan Rod ünlülerin taklitlerini yaptığı,müstehcen -ve neredeyse kimsenin izlemediği- şovlar yapmaktadır ve geçimini zar zor sağlamaktadır.
JT’nin eşi doğum yaptığında üç arkadaşın çevresi artık şu hiç göremedikleri,kendilerini defalarca eken hatta gerçek olduğuna dahi inanmadıkları Ricky Stanicky ile tanışmak ister. Ne yapacaklarını kara kara düşünürken Dean’in aklına Rod gelir. Rod’u bir günlüğüne Ricky rolünü oynaması için tutarlar. Her şey harika ilerlese de bir süreden sonra olaylar karmakarışık bir hal alır. Fakat aslında hem bu hayali arkadaş üç arkadaşın hayatına,
hem de üç arkadaş Ricky yani Rod’un hayatına dokunur.
Film beklediğimden bir tık uzundu ama ben eğlendim. Hatta bayağı eğlendim diyebilirim. Komedi filmlerinden ne bekliyorsunuz bilemem ama bence izlenilebilir ✌🏻