"Ah bu katı, kaskatı beden bir dağılsa
Eriyip gitse bir çiğ tanesinde sabahın!
Ya da Tanrı yasak etmemiş olsa
Kendi kendini öldürmesini insanın."
Hamlet: "Yaptığı işin farkında değil mi bu adam?
Türkü söylüyor mezar kazarken."
Horatio: "Alışmış umursamıyor artık."
"Neden korkarsınız hanımefendi?" diye sordu adam.
"Kafesten." dedi kız. "Ta ki yaşlılıktan ve alışkanlıktan parmaklıkları kabullenip büyük işler başarma isteği hatırdan veya gönülden silininceye kadar parmaklıklar ardında kalmaktan."
"Etrafınızda uçsuz bucaksız bir dünya uzanıyor. Kendinizi buraya kapatabilirsin ama dünyayı sonsuza…devamı"Neden korkarsınız hanımefendi?" diye sordu adam.
"Kafesten." dedi kız. "Ta ki yaşlılıktan ve alışkanlıktan parmaklıkları kabullenip büyük işler başarma isteği hatırdan veya gönülden silininceye kadar parmaklıklar ardında kalmaktan."
"Etrafınızda uçsuz bucaksız bir dünya uzanıyor. Kendinizi buraya kapatabilirsin ama dünyayı sonsuza dek dışarıya hapsedemezsiniz."
"Altın olan her şey parlamaz
Her gezgin yitirmemiştir yolunu"
"Bu kadar kötülükten sonra dünya nasıl eski haline dönebilir? Lakin nihayetinde bu da geçici bir şey, bu gölge yani. Zira karanlığın bile bir sonu olmalı."
"Ah benim nergis kokulu cehaletim...
Ruj lekeleri bıraktın bardaklarda
Anlatmak isterdin kendini durmadan
Bir bardağa bile olsa.
Ne diyecektim, ne söyleyecektin
Şairlerin şahı olsan
Bir AH'dan başka.
Bana yıllarca, bunca sözü boşuna söylettin.
AH!"
"Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı…devamı"Ah benim nergis kokulu cehaletim...
Ruj lekeleri bıraktın bardaklarda
Anlatmak isterdin kendini durmadan
Bir bardağa bile olsa.
Ne diyecektim, ne söyleyecektin
Şairlerin şahı olsan
Bir AH'dan başka.
Bana yıllarca, bunca sözü boşuna söylettin.
AH!"
"Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yoklugumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım."
''Halbuki en çok okuduğum bir kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir...''
"Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz?' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki..."
"Bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil ölümleriyle ortaya koymak durumundadır. Bu bir çeşit alın yazısıdır. Bu alın yazısı da baskaları tarafından okunmazsa hem ölünür hem de dünya bu ölümün anlamını bilmez: bu da bir alın yazısıdır ve en acıklı olanıdır."…devamı"Bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil ölümleriyle ortaya koymak durumundadır. Bu bir çeşit alın yazısıdır. Bu alın yazısı da baskaları tarafından okunmazsa hem ölünür hem de dünya bu ölümün anlamını bilmez: bu da bir alın yazısıdır ve en acıklı olanıdır."
"Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum. Bu nedenle sevgili Bilge, mutlak bir yalnızlığa mahkum edildim."
"Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum, ben Van Gogh'un resmi değilim, öldükten sonra beni müzeye koyamazsın, beni tanımalısın."
"Yatağa uzandı, ülkesini ve çocukları düşündü. Bu ülkede çocuklara yer yoktu. Başka ülkelerde varmış, her tarafı yeşil ülkelerde. Biz büyük bir sabırsızlıkla çocukların büyümelerini bekliyoruz. Onların kafalarına vuruyoruz adam olmaları için."
"Hayalimdeki günleri bile böyle küçük hesaplarla geçirdim işte albayım. Aklımın içini örümcek ağları sardı; kafamın sandalyelerinde elbiseler, gömlekler, çoraplar birikmeğe başladı; kurduğum hayaller bir bekar odasının dağınıklığına boğuldu. Düşüncemin duvarlarına resimler asmak istediğim halde bir türlü olmadı. Belirli noktalara biriken eşyalar odanın çıplaklığını daha çok ortaya çıkarttı.
"Uzun süre kimseye bağlanmadan kendi özgürlüğüm içinde yaşayacağım ve kimsenin sinirlerimi bozmasına izin vermeyeceğim. Birlikte olacağım erkekten saygı bekliyorum, yoksa ben kendi yaşamımla, kendi dünyam ile mutluyum."
"Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. İş yerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim…devamı"Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. İş yerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım."
"Böylesi bir yoksulluk karşısında, benim sınırlarımı arayış içindeki yitikliğim gene de bir bağımsızlık."