Spoiler içeriyor
Mutlu sonları sevmeyen ben için bile gayet iyi bir bitişti. Hatta diyebilirim ki fazlasıyla iyiydi. Sanırım bu konuda gerçekçiliği bırakıp bir miktar hayal aleminde takılmanın zararı olmaz.. Zira acı bir son Rex'e yakışmazdı. Her ne kadar aksi, söz dinlemez ve…devamıMutlu sonları sevmeyen ben için bile gayet iyi bir bitişti. Hatta diyebilirim ki fazlasıyla iyiydi. Sanırım bu konuda gerçekçiliği bırakıp bir miktar hayal aleminde takılmanın zararı olmaz.. Zira acı bir son Rex'e yakışmazdı. Her ne kadar aksi, söz dinlemez ve dediğim dedik olsa bile en sonunda kendisi de fark ediyor bir şeyleri..
Gittikçe artan mide kanserinden ötürü hayatını ötenazi ile sonlandırmak için Darwin'e doğru çıktığı bu yolculukta, o da anlıyor aslında onu hayata bağlayan bir şeylerin olduğunu. Doktorun her 'Kimsen yok mu?' sorusuna, 'Ben yalnız bir adamım.' şeklinde cevap verse dahi o da içinde bir yerlerde hayatını bu şekilde sonlandırmak istemediğini biliyor, sadece fark edemiyor. Yolda tanıştığı her insan, yaşadığı her olay onu hissettirmeden bir tık daha uzaklaştırıyor yola çıkma emelinden. Daha sabahına yardım ettiği insan onu soyuyor ama akşamına görüyor ki o da derbeder, o da acılı..
İnsanların içindeki iyilik hiç gitmedi, sadece onu düşünmeyeli, kullanmayalı o kadar uzun zaman olmuş oluyor ki; orada hayatın kötülüğünden bir kir, karmaşasından bir toz, umutsuzluğundan bir tortu oluşmuş. Biraz üfürmek, biraz temizlemek, biraz çaba göstermek gerekiyor. Sevgisinden bir parça güzellik, umudundan bir nebze ferahlık, anlayışından bir tutam yaşama sevinci geliyor. Yerden kaldırmaya bir el gerekiyor..
O da buluyor onu, belki biraz geç belki biraz sıkıntılı ama o hissiyat bütün benliğini kaplıyor ve fark ediyor; şırıngadan çıkan sıvı vücuduna giderken 'Ölmek çok zor' düşüncesinin varlığı her şeye rağmen geri dönünce ' Kokun çok güzel' sayıklamasına yer ediyor.. İşte mutlu bir ölüm bu olsa gerek, işte her şeye rağmen yine de ellerini sıkı sıkı kenetlemek bu olsa gerek, işte Darwin'e yolculuğun, son olmayışı bu olsa gerek..
Filmin durağanlığını ve karakterlerin bazı anlamsız davranışları akabinde gelişen gereksiz olayları mazur görün.. Hayat da böyle değil midir zaten,bir miktar anlamsız, bir miktar durağan ama yine de yaşanılası.. :')