Atıf Yılmaz'ın şâheseri...
Şimdiye kadar izlemiş olduğum Yeşilçam filmleri arasında kalbimi okşayanlardan bir tanesi "Kırık Bir Aşk Hikâyesi" idi, şimdiyse diğer bir en sevdiğim Atıf Yılmaz'ın bu pek kıymetli eseri "Hayallerim, Aşkım ve Sen" oldu. Filmden o kadar etkilendim ki…devamıAtıf Yılmaz'ın şâheseri...
Şimdiye kadar izlemiş olduğum Yeşilçam filmleri arasında kalbimi okşayanlardan bir tanesi "Kırık Bir Aşk Hikâyesi" idi, şimdiyse diğer bir en sevdiğim Atıf Yılmaz'ın bu pek kıymetli eseri "Hayallerim, Aşkım ve Sen" oldu. Filmden o kadar etkilendim ki şimdi bu satırları yazarken bile hâlen Esin Engin'in yapmış olduğu, insanı kendisinden alan filmin o müziği eşlik ediyor. Filmde en bir sevdiğim sahne, ki bana kalırsa o sahne bir şiirdi, balkon sahnesiydi. (Hayatta bazı güzellikler şiirdir; hayal kurmak, âşık olmak, sevdiğinin karşısında utanmak yahut da sevdiğin bir kimsede keşfettiğin güzelliğin utanmak olması. İşte bunların hepsi birer derinlik, o derinliklerin oluşturduğu birer şiir.) Bu filmde de böyleydi. Utanmak kavramı o balkon sahnesinde öyle güzel işlenmişti ki, aşkın en yalın, en saf, en gerçek haliydi sanki. Kurulan tatlı bir hayaldi o sahne. Sadece o sahne için bile bu filmin izlenmeye değer olduğu kanısındayım.
Film de küçük yaşlarda yetiştirme yurdunda kalan bir çocuğun, Derya adlı bir oyuncuya olan aşkı anlatılır. Fakat bu öyle bir aşktır ki çocuğun hayalleri ile büyür de büyür. Aradan geçen zaman sonucunda çocuk büyür ve hâlâ onu besleyen bu aşk ile bir senaryo yazmaya başlar. (Senaryo o kadar güzeldi ki, keşke kitap olarak hâkîkâten basılmış olsaydı...)
Bu çocuğun hayalleri âşık olduğu oyuncu kadının oynadığı filmlerine göre şekillenir. Hayalleriyle ilahlaştırdığı bu kadını filmleri sonrası 'oyuncu' hâlleriyle tanır ve nihâyetinde yüzleşir. İşte burada devreye hayal hakikat çatışması girer. Bu çocuk filmlerde büründüğü hâllerdeki Derya Hanımla yüzleşmiş ve büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. Nitekim o hallerini unutma yolundaki imgeler çok değerliydi. Nihayetinde Derya Hanım'ın kendisiyle tanışacaktır ve orada da hayalleriyle bir yüzleşme görecektir. Bu film hayal hakikat bağlamıyla iyi bir psikoloji filmidir de aynı zamanda. Gerek oyunculukları ile -ki Türkan Şoray'a birkez daha hayran kaldığımı söylemek isterim.- Gerek oyuncuların ses tonu ile ve şiir gibi sahneleriyle de çok etkilendiğim bir Yeşilçam filmi oldu.