Kitabı olan filmlerde artı ve eksi birçok yön olur.Eğer başarılı bir kitaba başarılı bir film yapıldıysa bu artı ve eksiler ya dengededir ya da dengeye çok yakındır.Şahsen kitabından daha başarılı bir film yapanı henüz görmedim. Çünkü filmler bazı konularda bir…devamıKitabı olan filmlerde artı ve eksi birçok yön olur.Eğer başarılı bir kitaba başarılı bir film yapıldıysa bu artı ve eksiler ya dengededir ya da dengeye çok yakındır.Şahsen kitabından daha başarılı bir film yapanı henüz görmedim. Çünkü filmler bazı konularda bir sıfır geriden başlar.Mesela ayrıntılar.Filmlerin süreleri her ne kadar bazı filmlerde değişiklik olsa da (Başarılı filmlerden bahsediyorum) kısıtlıdır. Belli bir sürenin üstüne çıkmamaya özen gösterirler. E kitaba gelirsek böyle bir derdi yok. Anlat babam anlat kim tutar seni. Tabi fazla ve karmaşık ayrıntılarla boğmama şartı var onlar bizim konumuz değil.Nihayet Marslı filmine gelirsem ben önce filmi izledim sonra tesadüfen arkadaşımdan ödünç aldığım kitabına resmen vuruldum. Sabah elime aldığım kitap bittiğinde resmen beni Mars tan kurtardıklarını falan zannediyordum öyle bir sevinçliydim.Kitabı sonradan okuduğum için sahneler kafamda filmin oyuncularıyla canlanıyordu ki bence gayet iyi. Mark Wattney e Matt Damon ı çok yakıştırdım açıkçası. Diğer oyuncular için de tabi aynısı geçerli ancak fazla uzatmak istemiyorum. Neyse filmin artı ve eksilerine gelmeden önce birkaç yere parmak basmak isterim.Ve bu arada film olaylarını anlatmamaya çalışacağımı burada belirteyim.
Filmin atmosferi gerçekten harikaydı beni içine çekmeyi ilk anından itibaren başardı. Oyuncuların hepsinin birbirinden kaliteli ve kendilerini kanıtlamış olmalarını göz önünde bulundurarak oyunculuklarını bu atmosferle birleştiklerinde muazzam bir hikayeye giriş yapıyoruz.Atmosferin Mars a ait olduğunu da unutmamak gerekiyor bu arada :) Sırası gelmişken değinmek istedim kitap ve dolayısıyla film de oldukça yoğun sayılabilecek bilimsel terimleri ve verileri herkesin anlayabileceği şekilde aktarabilmiş ve bunu sıkmadan başarabilmiş.Bence müthiş bir başarı tebrikler Andy Weir. Neyse olaylara fazla girmemeye gayret ederek artı ve eksilerden önce bir şey daha söylemek istiyorum.Wattney adamımsın :)
Sonunda geldik artı ve eksilere.Kitaptan uyarlanma bazı film veya dizilerde kitaptan apayrı gidildiğini gördüm(Misal the 100).Bu film kitaba hatrı sayılır derecede sadık kalmış. Bence bu bir artıdır.Sonuçta kitabı okuyan filmi kitabı sevdiğinden izler ya da aynı şekilde filmini izleyen kitabı filmi sevdiğinden dolayı okur.Yani paralel gitmelerinde fayda vardır kanaatindeyim.Lakin bazı can alıcı noktalarda film ve kitap apayrı gitmiş.Can alıcı noktadan kastım?Mesela ağırlık verilen konular.Kitapta bilmem kaç sayfa ayırdığı yeri birkaç dakika yer zar zor verirsen adama sorarlar derdin ne diye.Ama eksi bile olsa fazla abartmamak gerekir çünkü başta da dediğim gibi önemli bir noktada birbirlerinden farklılar,ayrıntı için zaman.Can alıcı noktaların dışında birkaç ufak detayda da farklılıkları vardı ama olsun o kadar.Paralel olsun dedik diye tıpatıp aynı olmasını istemedik ya. Özellikle filmin sonu her ne kadar kalan filmin bilimselliğine ve tedbirciliğine ihanet etse şahsen çok hoşuma gitti.Kitapta sadece geyiği dönmüştü ki o bile yeterince komikti.
Neyse lafı fazla uzattım zaten yeterince sıkılmış hatta "muhtemelen" (kimi kandırıyorum "kesinlikle") her yer okunmamıştır.Filmi beğendim mi oldukça, kitabı beğendim mi kesinlikle, ikisini karşılaştırır mıyım hayır.İkisi her ne kadar paralel gitmiş olsa da her ne kadar diğer tüm dediklerime şuan ihanet ediyor olsam da ben ikisini de eşit ve yüksek oranda beğendim. Birini diğerine tercih etmem. Tavsiyem filmini de izleyin kitabını da okuyun eminim ki pişman olmazsınız. Hangisi önce hiç farketmez illa ki memnun kalırsınız diye düşünüyorum ve umuyorum.İyi seyirler...