Godot'yu Beklerken Samuel Beckett tarafından 1949 yılında Fransızca olarak yazılmış ve ilk olarak 1953'te Paris'te sahnelenen tiyatro eseridir.
Öncelikle oyunu izlemediğimi söylemeliyim. Ama karşılaştığım anda fırsat yaratıp izlemek isterim.
Kitabın kahramanları Vladimir ve Estragon, her gün aynı yere gelerek Godot'un…devamıGodot'yu Beklerken Samuel Beckett tarafından 1949 yılında Fransızca olarak yazılmış ve ilk olarak 1953'te Paris'te sahnelenen tiyatro eseridir.
Öncelikle oyunu izlemediğimi söylemeliyim. Ama karşılaştığım anda fırsat yaratıp izlemek isterim.
Kitabın kahramanları Vladimir ve Estragon, her gün aynı yere gelerek Godot'un gelmesini beklerler. Ancak bu ritüelde zamanla gerçeklikten uzaklaşırlar ve eser benim çok sevdiğim bir tarz olan "Absürt" bir tarza bürünür. Evet konu basitçe kahramanların Godot adında ne olduğu bilinmeyen bir kimse veya şeyi beklemeleridir.
Bilinç akışı tekniği denen türde yazılan bu eserde kişilerin bekleme anında yaşadığı gelgitleri, hayatın anlamını, umudu, ümitsizliği, çaresizliği anlatılır.
Umursamaz ve gününü gün eden az sayıdaki bazı insanlar dışındaki bir çok kişinin beklediğidir GODOT.
Bazen her gelen o sanılır, bazen de gelmeyeceği bilindiği halde sonuna kadar beklenilir. Aslında yaşantımızda yapılan girişimler, hatalar, denemeler, yanılgılar, alınan riskler Godot'u beklediğimiz içindir. Ve bu yaptıklarımız hayatımızdır.
Sözleri Bülent Ortaçgil'e ait ve Yeni Türkü'nün seslendirdiği "Beklemek" şarkısını da Godot'u Beklerken'i izledikten ya da okuduktan sonra dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim 😊... (Acaba bu eserden mi ilham aldı Bülent abimiz diye de düşünmeden edemiyor insan???)
Beklemek Şiiri - Bülent Ortaçgil
bizim yaşamımız
Vapur beklemek
Gün beklemek
İnsan beklemek
Çiçeklerin açmasını
Gecenin geçmesini
Sayfaların dolmasını beklemek
Beklemek sayrılığa dönüşmesin
Yönetmesin bizi beklemek
Kardeşleri var çok güçlü
Ümit etmek ve ertelemek
Gelişini beklemek
Uyanmanı beklemek
Çözülmeni beklemek
Başka bir yerde yaşamayı beklemek
Anlaşılmayı beklemek
On beşinde beklemek
Kırkında beklemek
Beklemek mi bizim yaşamımız
Beklemek bizim yaşamımız.
Bir şey ya da biri bekleniyor; hep bekleniyor, her zaman bekleniyor...
'peki gerçek beklenen kim ki?' diye soruyoruz kitap bitince...
Beklenen, oyunda 'godot' ile simgelenen herkes, herşey. Siz hayatınızda kimi ve neyi bekliyorsunuz?... Beklemek zor olsa da.
Yaşamın anlamsızlığının içinde çırpınırken, ümidini kaybetmeyip ve bazen ne beklediğini bile bilmeden beklemeye devam eden bizler için hoş bir absürd eserdir Godot'u Beklerken, hatta absürd eserlerin atasıdır diyebiliriz.
Oyuna giderseniz keyifli seyirler, kitabını okursanız da keyifli okumalar dilerim....