Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini... Tamam tamam, abartmıyorum..
Masallar olağanüstüyse ve olağanüstü şeyler gerçek olamıyorsa, masallar da gerçek olamaz öyle değil mi? Ama gerçekleri masal olarak anlatan…devamıBir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini... Tamam tamam, abartmıyorum..
Masallar olağanüstüyse ve olağanüstü şeyler gerçek olamıyorsa, masallar da gerçek olamaz öyle değil mi? Ama gerçekleri masal olarak anlatan gerçek masallar filmi olabilir.. Ya da, masalları gerçek olarak ele alan mı demeliyim? Her neyse, oralarda bir şey..
Biraz düşünüyorum da şu an ne kadar kıymetli değil mi? Hepimiz bir şeyleri bekliyoruz, kimimiz sabahı, kimimiz bir kar tanesini -bu arada buralara çok güzel yağdı, sizde durumlar nasıl?- kimimiz geçmişi -ki boşuna beklemeyin, dün geri gelmeyecek- kimimiz de kimilerini bekliyor işte. Ama hep bir bekleyiş var, mutabık mıyız? Bence de.. Beklemek kadar güzel olan bir şey varsa, o da beklediğin şeyin sana ne kattığıdır. Şimdi beklemenin nesi güzel diyeceksiniz, durun.. Beklemek diye bir durum olmasaydı, nasıl güzel günlerin, kahkahalı sabahların, bembeyaz gecelerin özlemiyle, büyük bekleyişe geçmiş olacaktık ki? Kulağa ne kadar karışık gelse de, beklemek güzeldir azizim; lakin neyi beklediğin çok önemlidir. Hele nerede beklediğin.. Düşünsene yanlış durakta otobüs beklediğini... Bir de kış ayında, oldu mu şimdi?
İnsan sorup araştırmalı, öyle hemen güvenmek yok. Soruştan sonra, kendi yönünü belirlemeli. Güvensiz çıkılmaz yola. Bir de unutmadan diyeyim, beklerken boş beklemeyin, elinize bir kitap kulağınıza bir kulaklık tıkıştırın; dilinizde olsun güzel sözcükler, belki birilerinin imdadına yetişirsiniz kim bilir?
Tamam, şimdi konumuza dönelim. Doğru durağı bulduk, doğru yolu bulduk.. Ee ne mi yapmalı? Doğru otobüsü beklemeli.. Beklediniz beklediniz, vakti geldiğinde geldi. Geldiğinde bir sevinç! Şimdi ne oldu? Şimdi bindiniz ve gittiniz, varacağınız yeri beklediniz. Bu sefer de vardığınız için sevindiniz. Ee sonuç? Sonuç yok, tekrar beklediniz bir şeyleri, bir sonraki durağı, bir sonraki ve sonrakileri.. Bekleyiş ile arkadaş oldunuz zamanla. O sizi anladı, siz onu dinlediniz. Sonra anlaşmalar yaptınız, sıradan imzalarla. Belki sizi kandırdı, belki doğru yerde, doğru vakitte bıraktı sizi. Şimdi bu yazının bitmesini bekliyorsunuz belki de, inanın ben de bilmiyorum nasıl biteceğini. Bu yazdıklarımın film ile ilgisi var mı? Var elbette! Gerçek masallarda dostlarım, olması gerektiği yerde olması gerektiği vakitte parlarsınız. Zaman size haberini uçurur, merak etmeyin. Zorlamayın açılmayacak kapıları, kaybetmeyin o kıymetli zamanlarınızı. Doğru zaman, doğru mekan şu andır, unutmayın.
.
.
O yüzden dostlarım, çok çok güzel şeyler bekleyin. Ama sakın boş beklemeyin! Unutmayın ki şu anın kahramanı sizsiniz ve her zaman şu anın kahramanı siz olacaksınız. O halde, güzel anılar biriktirimeniz dileğimle.. Masallarla, anlık masallarda kalın.. Sevgiler. 🤍