Spoiler içeriyor
Lucy, "Beynimizin %100'ünü kullansaydık ne olurdu?" mitini konu almaktadır. Bir çoğunuz biliyordur ama es geçmeyelim, beynimizin %10'unu kullanmıyoruz. İnsanlar beyninin hemen hemen hepsini kullanıyor. Scientific American'da Barry Gordon'un yazdığı makaleye bakabilirsiniz. Söyleme sebebim filmi eleştirmek değil bilmeyen varsa hatırlatmak için…devamıLucy, "Beynimizin %100'ünü kullansaydık ne olurdu?" mitini konu almaktadır. Bir çoğunuz biliyordur ama es geçmeyelim, beynimizin %10'unu kullanmıyoruz. İnsanlar beyninin hemen hemen hepsini kullanıyor. Scientific American'da Barry Gordon'un yazdığı makaleye bakabilirsiniz. Söyleme sebebim filmi eleştirmek değil bilmeyen varsa hatırlatmak için kamu spotu geçtiğimize göre filme başlayalım.
Lucy uyuşturucu kullanan bir kadındır. Aldığı bir uyuşturucu sonucu beyninde kimyasal tepkimeler olur ve beynindeki kullanılmayan bölümler yavaş yavaş hareketlenmeye başlar ve beyninin tamamını kullanır.
%10 - 20 arasında yer çekimini alt eder, kötü adamlarla dövüşür, silah kullanmayı öğrenir, kendisine isabet eden mermileri çıkartır.
%30 - 50 arasında Dünyanın derinlerini görmeye başlar. Mesela ağaçların kökleri, insan beyninin içindeki hasarlı bölgeleri gibi. Telekinezi gücüyle insanları hiç dokunmadan bayıltmaya, silahlarını attırır. Hücreleri ve maddeyi kontrol etmeye başlayıp vücudunu değiştirebilir.
%50 - 60 arasında artık insanların yapabileceği olasılıkları hesaplayabilmeye başlıyor. Mesela araca binip hızlı ve öfkeli seviyesinde araba kullanıp yüzlerce insana dokunmadan geçebiliyor. Eskiden illüzyonistlerin yaptığı tarzda boş görünen bir yerde sanki duvar varmış gibi insanları tutabiliyor.
%70 - 90 işte geldik asıl yeree. Burada Lucy, Venom'un sülükleri tarzı bir forma geçip kendini internete,buluta bağlıyor. Buralara değineceğiz.
%100 "I am everywhere." Beyninin tamamını kullanıp tanrılașan Lucy, zamanı kontrol ediyor. New York Times'ın ortasından başlayıp evrenin oluşumuna kadar gidiyor.
İnsan beyninden bahsediyor ama benim aldığım mesaj, insanların teknolojiyle birlikte "tanrılașacağıdır". Özellikle bir sahnede maymunla Lucy'nin ellerini tokuşturması, Michaelangelo'nun Ademin Yaradılışı tablosuna yaptığı gönderme sonucunda bu teorimden emin oldum. Tıpkı Michaelangelo'nun freskinde ellerini dokunduran Tanrı ve Adem figürü gibi, Lucy ile elini dokunduran maymun. Tabii bunun yanında maymunun bizim evrimleștiğimiz soyun atası olması da var.
Ayrıca Lucy'nin beynini buluta aktarıp ölümsüz olmasına da değinelim. Bunun adı "Cybernetic Immortality" yani "sibernetik ölümsüzlük" anlamına gelir. Brain Initiative projesinde çalışan nörologlardan Rafael Yuste, insan beyni gibi 90 milyar nöronu kapsayan bir sistemi haritalayıp buluta kaydedebilmek için ilk önce beyni çok iyi anlamak gerekiyor diyor. Bu iș ile çok fazla ilgilenen Rus milyoner Dmitry Itskov, 2045 Initiative organizasyonunu kuran kişidir. Tabii işe biraz da felsefik olarak bakanlar var. Bir robot olduğumuzda duygularımız, anılarımız, mimiklerimizi göremeyince eski hayatımız da olduğu gibi mutlu olabilecekmiyiz? Diğer insanları, ailemizi, arkadaşlarımızı kendi yüzleriyle değilde sadece sesiyle duyduğumuzda hala mutlu olabilecekmiyiz? Zaten inançlı insanların sibernetik ölümsüzlük projelerini asla destekleyeceğini düşünmüyorum. İnançlara göre ölüm, sonraki hayata açılan bir kapı gibi olduğu için bu proje gerçekten başarılı olursa ve insanlar beynini oraya bağlayıp ahirete gitmeyince dinler tamamen çökecektir. Neyse ben çok konuştum buraya kadar okuyan varsa siz ne düşünüyorsunuz? Sizlerde anlatın biraz felsefe yapalım.