- "Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş…devamı- "Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok kolay.
Edinemediğimiz arkadaşlara, yapamadığımız işlere, evlenmediğimiz insanlara, yapmadığımız çocuklara özlem duymak an meselesi. Kendimizi başkalarının gözünden görmek ve olmamızı istedikleri bin bir kişiye dönüşmüş olmayı dilemek için en ufak bir çaba gerekmiyor. Pişmanlık duymak ve sonsuza, zamanımız doluncaya kadar duymaya devam etmek çok kolay.
Ama esas sorun yaşamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. Sorun pişmanlığın kendisi. Büzüşmemize, kuruyup kalmamıza, kendimizin ve bütün insanlığın en büyük düşmanı olduğumuzu hissetmemize neden olan, pişmanlığın ta kendisi.
Olası hayatlarımızdan herhangi birinin bundan daha mı iyi yoksa daha mı kötü olacağını bilemeyiz. O hayatlar yaşanıyor, evet, ama biz de yaşıyoruz ve asıl bu yaşantıya odaklanmalıyız.
Her yere gidip herkesle tanışamaz, istediğimiz her mesleği yapamayız tabii ama o hayatlarda hissedeceklerimizin çoğunu hissedebiliriz yine de. Kazanmanın nasıl bir his olduğunu anlamak için bütün sporları yapmamız gerekmiyor. Müziği anlamak için gelmiş geçmiş bütün müzik eserlerini dinlememiz gerekmiyor.
Şaraptan zevk alabilmek için dünyadaki bütün bağların üzümleriyle yapılmış bütün şarapları tatmamiz gerekmiyor. Sevgi ve gülmek, korku ve acı bu hayattaki en geçer akçeler.
Gözlerimizi kapayıp kapayıp önümüzdeki içeceğin tadını çıkarmak ve çalan müziği dinlemek yeterli. Şu anda olası bütün hayatlarda yaşadığımız kadar eksiksiz ve tam bir hayat yaşıyoruz, aynı türden duyguları burada da deneyimleyebiliriz.
Olmamız gereken tek bir kişi var
Hissetmemiz gereken tek bir varoluş var.
Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe.
Onun için hayatımızdaki insanlara iyi davranalım. Arada bir başımızı kaldırıp yukarı bakalım çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her daim sonsuz.
Daha dün bir geleceğim olmadığını, hayatımı bu şekliyle kabul edebilmenin imkansız olduğunu düşünüyordum. Bugünse aynı berbat hayat bana umut veriyor. Olasılıklarla dolu olduğunu görebiliyorum.
İmkansız olanlar ancak yaşayarak gerçekleşiyor sanırım. Acı, umutsuzluk, hüzün, hayal kırıklıkları, zorluklar, yalnızlık, depresyon, hayatımdan bir anda mucize eseri çıkacaklar mı?
Hayır
Peki yaşamayı istiyor muyum?
Evet. Evet.
Binlerce kez evet."
.
Kitaba ilk başladığımda beni sarmadı hatta sinir etti ama okumaya devam ettikçe kitaptaki çıkarımlar , sözler beni etkilemeye başladı ve kitabı bitirince buruk bir üzüntü de duysam sanırım haklı dedim.
Hayatımız güzel mi olucak yada kötü mü bilemiyorum ama yaşamadan da göremeyiz.
Belki Dünya'nın en iyi en başarılı kişisi olamicaz ama denemiş olucaz ve denemek bir çeşit başarıdır ve denemeden asla ne olacağını bilemeyiz. En iyisi olamasakta en iyiye yakın olucaz. En azından bugünden daha iyi olucaz.
Ve son olarak asla hiçbir şey kaybetmiş olmucaz çünkü doğduğumuz zaman elimizde hiçbir şey yoktu
Eğer yeteri kadar beklerseniz hayat size yeni bir bakış açısı ve yeni fırsatlar verir. Yeter ki ümidi yitirmeyelim ve sabredebilelim ve hayattan zevk almaya çalışın. Takın kulaklığınızı ve deliler gibi koşup zıplayın bence çok iyi bir terapi yöntemi.
..
Sağlıcakla kalın hoşçakalın.