Bi önceki gönderide @pgwtr1’den gördüm böyle birşeyin varlığını. Çok fazla anime sevmesemde cyberpunk ve japonlar iyi bi karışım olabilmişti geçmişte. Bir şans verdim pişman olmadım. Öncelikle sanat stili müzikler ve görsel olarak tatmin edici ve cyberpunk’ı bir nebze anlamıştı. Senaryo…devamıBi önceki gönderide @pgwtr1’den gördüm böyle birşeyin varlığını. Çok fazla anime sevmesemde cyberpunk ve japonlar iyi bi karışım olabilmişti geçmişte. Bir şans verdim pişman olmadım.
Öncelikle sanat stili müzikler ve görsel olarak tatmin edici ve cyberpunk’ı bir nebze anlamıştı.
Senaryo biraz klasik anime dinamikleri içeriyor ama Cyberpunk diyebiliriz. Karakterler arası ilişkiler tam anlamıyla anime.
Karakter gelişimleri başarılı kimi zaman aceleye gelse de en azından baymıyor.
Gelelim fikri yorumlara. Cyberpunk kesinlikle daha fazla gerçek anlamıyla anlaşılmasını istediğim bir genre. Çünkü çoğu eserde sadece ileri teknoloji ve serserilik olarak ele alınması beni gıcık ediyor. Cyberpunk çarpık bir evrendir ve aslında dümeni biraz kırarsanız dünyanın da gittiği yerdir bu yüzden o kadar basit değildir.
Ufak ufak Cyberpunk’ın sanatsal ve görsel özelliklerinin haricinde şirketokrasinin ve günümüz dünyasının ne denli eşitsiz ve çaresiz olduğunu 2 saniyelik bir sahnede vermeyi denemesi çok kıymetli, daha iyi yapılabilirdi ama yeterli. (Kazadan sonra travma ekibinin bu müşterimiz değil deyip işine bakması) (Meyyit hatun kişi ölür ölmez cenaze ve para mevzularına direk girilmesi)
Cyberpunk biraz bununla alakalıdır. Yeterli krediniz yoksa yeni çıkan bacak implantlarını alamazsınız. Artık doğanın antrenmanla kapatabileceğiniz açıkları toplumun üst sınıflarıyla aranıza şirketler tarafından çekilen bir duvar ekler. Zenginler artık sizden farklı ve daha güçlü bacak kullanır artık hem fakir hem yavaşsınızdır. Sizden daha iyi görürler gözleri yeni modeldir. Teknoloji artık toplumların hayatını iyileştirme işlevini geriye atmış uçurumları genişletmeye başlamıştır.İmplantlar şirketlerin malıdır sadece zengin olmanızda kimi zaman yetmez. Doğru zengini tanıyor musunuz mesele ona döner.
Bu ahval ve şerait içerisinde daha alt sınıflar başka şeyler dener. El yapımı modifikasyonlar, farklı kültürel örgütlenmeler(bkz;scavengers, nomads etc) bu yapımda kimi yerlerde kısaca sessiz ve sinsice bunlara değiniyor.
Oyundan biraz daha başarılı ve cyberpunk buldum.
Evreni, setup ve işleyişi hızlı ve yeterli derecede ele alıyor. Farklı classları (netrunner etc) tanımlıyor ve cyberpunk alt kültürünü de hikayeye yediriyor.(Adam Smasher ve Rache Bartmossdan bahsedilmesi gayet hoşuma gitti)
Karakterlerin plot armorunun olmaması ve Smasher gibi karakterlerin ergenlerin kendilerini gazlaması ve hikaye öyle gerektirdiği,esas oğlanın karizmasını çizmemek için Cyberpunkda harcanamayacak kadar büyük bir adı olduğunu idrak etmeleri açıkçası bana umut verdi ve gelecekte diğer setuplarda da belki yapımcılara ibret olur.
Son olarakta Netflixin dizi-film-animasyon birimlerinin sanırım birbiriyle alakası yok öyle de olmalı. Bu yapımı ortaya çıkaran, anlayabilen, pazarlayabilen, talep edebilen ve yayınlayabilen kafa ile salak salak dizi çeken kafa aynı olamaz.
Aman aman bir yapım değil ama iyiydi. Tavsiye ederim Cyberpunk havasını sevenlere de cyberpunk red’den yürümelerini tavsiye ederim.