Spoiler içeriyor
✏️ Evet sayın Raf sakinlerine biraz da Ömer Faruk Dönmez abinin kaleminden bahsedelim. Akıcı komik ve galiba sert. Sertlikten kasıt kendi düşüncelerini karakterde birleştirmeyi iyi başarırken bunu da oldukça sert kullanıyor. Kötülemek amaçlı demiyorum, hani böyle tam yumruğu masayı vurup…devamı✏️ Evet sayın Raf sakinlerine biraz da Ömer Faruk Dönmez abinin kaleminden bahsedelim.
Akıcı komik ve galiba sert.
Sertlikten kasıt kendi düşüncelerini karakterde birleştirmeyi iyi başarırken bunu da oldukça sert kullanıyor. Kötülemek amaçlı demiyorum, hani böyle tam yumruğu masayı vurup devrin haline isyan edercesine yazıyor kitaplarını.
Hamza kitabında bir başkaldırı. Eleştirel ve komik kitaptı mesela. Üniversitenin esir ve zavallı genci Hamza'nın günlüğü idi "Hamza" kitabı, okuması hem keyifli hem de hak verdirten cinsten.
🌹Anladığim ve hafif bakındığım kadarıyla, dindar bir adamdır Ömer abi. Kitaplarından anlarsınız bunu. Yazım dilinden ve sözlerinden.
-Evet bir kitabında okulları eleştirir roman şeklinde;
+Bir kitabında ise -o kitap bu kitap olur-
Kitabın sadece belli bir kısmında, sineğin gözünden; İnsanların maratonlaşmış, sıradan yorucu ve boğucu hayatlarını konu alır yine eleştirel bir biçimde.
=Mizah anlayışını ve kalemini seviyorum Ömer Faruk Dönmez abinin.
🪶"Eskiden ehramlara taş taşıyan köleler varmış. Bu çağdaş sisifoslar hangi Firavunun kölesi olduklarını bilemeyecek kadar aciz."
🪰 Ölmek üzere olan bir sineğin son sözleridir bunlar."
İnsanlardan bahsediyor yazar kendisi de insan olarak lakin işin içinden çıkmış çünkü bunu diyen sinek! Öyle olsun.
Akıllıca .d
×"Hep uzakta sanırlar ölümü.
Hep başkaları içindir ölüm.
...Bence insanlar işte bu yüzden mutsuzlar... Çünkü birazdan ölme ihtimali, beş dakika sonra, bir gün, bir hafta sonra ölme ihtimali;
İnsanın acılarını ve sevinçlerini yeniden tanımlamasını gerektirir.
👹 Geçen gün bir grup şeytan Konuşurken duydum, kapitalizm mi ne tuhaf bir şey çıkarmışlar. Korkunç bir olay, her şeyi süsleyip herkese satmak istiyorlarmış. Ölümü sürekli hatırında tutan adama her şeyi satamazsın ki, Çünkü ölüm iki hayatın ortasında durur ve insanı dengede tutar."
✔Kitap tek bir konu üzerine ilerlemiyor. Bir tek sineğimiz yok.
Farklı şekilde ama yine de insan ve hayat şekillerine, eleştirel bir hitap gibi yazılmış.
〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️Sürekli olarak insanların yaşamlarını eleştiren ve hayvansal bir yaşam içinde olduklarını farklı farklı hikayelerle anlatmaya çalışan Bu kitabı sevmiş olduğum gibi aynı zamanda bunun farkındalığında da olmuş olduğumdan beni fazla etkilememesi ile beraber "E yani Öyleyse ne olmuş?!" diyesim geliyor, çünkü dünya bir şekilde bu düzen üzerine kurulmuşken ve hepimiz, Evet.. çoğumuz Köle gibi çalışıp para denilen Zincire bağlanılmışken bundan nasıl kurtulabiliriz? türünden değil de, sürekli olarak bize ne olduğumuzu nasıl bir hale geldiğimizi anlatmış olduğu için sinir oldum diyebilirim
Yine de yazının kafası Gerçekten güzel. Farklı hikayeler değişik bir bakış açısı kazandırıyor diyebilirim, hayat pencerenize bir pencere daha belki açabilir ya da o pencereyi siz kendinize, zaten çoktan açmış olabilirsiniz.
❓Niçin yaşıyorsunuz sorusuna da takılmış yazar ve kitabın içindeki bir profesör öğrencilerine sorduğu zaman evlenmek iş bulmak ve çocuk sahibi olmak cevabını aldığını söylüyor, bundan şikayetleniyor falan filan.
❔Evet size soruyorum, Ne için yaşıyorsunuz arkadaşlar? ve Bizler niçin yaşıyoruz? Bence herkesin cevabının bu olduğunu düşünmüyorum farklı farklı cevaplar alınabileceğini ve insanların hepsinin Eskide kalmış olduğu bu kafa içinde yaşayıp Sadece bunun için nefes alıp verdiğini ben düşünmüyorum.
❔ Sizce hala böyle mi yoksa gerçekten Büyük amaçlar için yaşayan insanlar var mı yahut hakikaten iş bulmak evlenmek ve çocuk sahibi olmak kafasında mı insanların hepsi? Hayır hayır bir ben böyle düşündüklerini düşünmüyor değilimdir herhalde...
❗Sonradan olayı düzeltiyor,
Evlenmek çocuk sahibi olmak ve iş bulmak için yaşamıyoruz Bunlar Yaşamının sebepleri değil, gerekleridir. Bunlar için yaşanmaz fakat yaşarken bunlar olur.
⁉️E o zaman hakikaten ne için yaşıyoruz? konuyu dine mi bağlayacak diye bir merak ettim açıkçası.
... Pekala hadi Dindar insanların yaşama amaçları Allah'ın rızasını kazanmak olsun Fakat Buna inanmayan ve Bunun haricinde yaşayan insanların yaşama sebeplerini merak etmedim değil onların da kendilerince mantıklı olan farklı cevapları Vardır herhalde fazla mı taktım ben buna?
Ama baktığın zaman gerçekten durun bu. Sıradan insanlar için ve bence de insanların çoğu sıradan.
🪞Gittikçe yazar da biraz daha konuyu açıyor.
"Klasik bir yaklaşım: Fakat konuşmak zorundayız: Gerçi, bunu dile getirmekten hiç de hoşnut değilim çünkü Asırlardır tekrar edilen bir şeyin gevezeliğini yapıyor olmaktan dolayı zihnimde buruk ve ekşi bir tat hissediyorum.
Fakat "insan doğar, Yaşar ve ölür: hayat işte budur"
diyen ahmaklara şu soruyu Tevcih etmek zorundayım Efendim;
İnsanla hayvan arasındaki fark nedir o halde?
Insanlar doğar, Yaşar, çiftleşir, çoğalır ve ölür. Öyle mi?
Hayvanlarda doğar, Yaşar, çiftleşir bir gün çoğalır ve ölür, fark ne?
"hayvanlar, çoğaldıklarının bilincinde değillerdir." Ah öyle ya! Tanrım....
Yani hiçbir at dünyaya yeni atlar gelsin diye yaşamaz, fil ırkının devamı hiçbir filin umurunda değildir, hiçbir susamuru dünyaya yeni su samurları getirme bilinciyle yaşamaz.
Demek ki insanların hayvanlardan ayrıldığı nokta çoğaldığını farkında olmasıdır öyle mi?
İnsan Bunu bilir.
İyi ama ne işe yarar ki bu bilgi?
"Niçin yaşıyorsunuz?" sorusuna verilen cevaplar bizi şu noktaya getirdi ki bir insanın Yaşama Dair bilgisi, -yaşamı sürdürme düşüncesinden- ibaretse bunun hayvani bir içgüdüden daha nitelikli bir bilinç düzeyi olduğunu iddia etmek Üç Kuruşluk kargaların münasebetsiz bir tarafları ile bize gülmeleri için davetiye çıkarmak demektir. Zira hayvanlarda yaşamak için uğraşırlar, inisiyat denen şey sayesinde barınak ararlar, yuva kurarlar, avlanırlar, çoğalırlar, yavrularını beslerler.
Bazı insanlar da tıpkı böyle yapmıyorlar mı?
Fakat bu kadarcık şey yapmakla insan olduğumu zannedenlere yine de kızmamalıyız efendim, zavallılıklarını bile fark edemedikleri için Onlara ancak acayabiliriz.
🪓Gördüğünüz gibi kitabın Neden şimdi isminin bir kitap bir balta olduğunu anlayabiliyorsunuz, çünkü yazar öyle bir yazıyor ki sanki kafamıza baltayla vuruyor ama bunu kitap sayesinde ve kelimeleri kullanarak yapıyor.
Ben bu yazara bazı yönlerden hak veriyorum, kafalarımız uyuşuyor. Seviyorum Size de tavsiye ediyorum ve diyor ki
"Üzgünüm benim gibi sinirli insanlar sık sık genelleme yaparak herkesi kızdırırlar. Yaşama sebeplerini hatırlayanlar Tabii ki var. Ama sayıları o kadar az ki!" Haklısın.
🔎En sevdiğim hikaye galiba Cezmi Bey'in hikayesi oldu ve ben de onun gibi şu moddayım "sinirlerim bozuldu da biraz. Ah... Söyleyecek çok şeyim var aslında Fakat sizi daha fazla sıkmak istemiyorum sonra tekrar görüşelim olur mu?" Kwkdkdkkdd
❗Sayın Ömer Faruk Bey şunu Unutmayın ki bütün kavgalarının sebebi kadınlar değildir, neden her zaman onlar özür dilesin, daha iyi yürekli ve yufka kalpli oldukları için ise Hayır efendim o kavganın özür dileyeninin sebepsizce kadının olmuş olması ve erkeğin sorun değil demesi falan hoşuma gitmedi biraz yazarımız Erci olabilir Nedense hep dini bakımdan yazılar yazanların böyle bir bilinçaltı içinde olmaları ve kitaplarını da bu şekilde yazıyor olmaları hafiften sinirime gidiyor çünkü Islam dini kadını alçaltmaz ya da erkeği yüceltmez böyle bir şey yok ama böyleymiş gibi gösterilmesi hakikaten sinirime gidiyor. Kitabı en ince ve en küçük ayrıntıları ile okuduğum için böyle diyorum
❕Aslında çerezlik olarak okunacak bir kitabı fazla incelemetör gibi okudum ! Sjxhhsjxs
:) Ama dediğim gibi Ömer Faruk abinin kalemini incelemedr bulundum. Sinir olduklarım ve sevdiklerimle. Ona göre alır okursunuz.
Kitapla saglikla ve huzurla kalın ☆
Buraya kadar okumuş olana helal olsun 😅