Monte Cristo Kontu kitabının uyarlanmış ikinci filmi. İlk filmi 1908 yılında çıkmış ancak onu internette bulamadım. Bu filmi YouTube'da buldum. YouTube'un kendi özelliği olan otomatik çevirisi ile altyazılı bir şekilde izledim. Tabii deneyenler bilir YouTube'un bu otomatik çevirisi çok kötü.…devamıMonte Cristo Kontu kitabının uyarlanmış ikinci filmi. İlk filmi 1908 yılında çıkmış ancak onu internette bulamadım. Bu filmi YouTube'da buldum. YouTube'un kendi özelliği olan otomatik çevirisi ile altyazılı bir şekilde izledim. Tabii deneyenler bilir YouTube'un bu otomatik çevirisi çok kötü. Bazı kısımların çevirisi yoktu bile. Çevirisi olan kısımlar ise bir-iki saniye geç geliyordu. Otomatik çeviri olduğu için de pek anlamlı çeviri yoktu. Bunlara rağmen yine de izlemeye devam ettim. İzlediğim en eski filmdi. Eski filmlere karşı bir önyargım yok.1935 yılında çıkan yine bir uyarlama olan 'İki Şehrin Hikayesi' filmini izlediğimde, çok eski olan her filmin, kötü olmadığını anlamıştım ancak bu film cidden kötüydü. Çekim teknikleri, film atmosferi ve daha birçok unsur kötüydü. Hadi bunları eski film olduğu için geçtim ama kitaba çok az bağlı kalınmıştı. Birçok yer atlanmıştı. Filmde geçen yerler, kitapta anlatılanların çeyreğinden azdı. Kitaptaki her karakteri görmeyi beklemiyordum ama koca filmde en fazla 20 oyuncu vardı. Bu eksik ve kitaptan farklı yanları, hatırladığım kadarıyla aşağıda spoiler uyarısıyla belirtecegim. Oyuncu seçimleri ve performansları yeterli düzeydeydi.
Filmde en çok hoşuma giden yerler Rahip Faria'nın olduğu kısımlardı. Dram olarak nitelendirebileceğim en önemli yer orasıydı. Rahip Faria'yı oynayan oyuncunun yaşını merak edip baktığımda ölüm tarihinin, filmin vizyon tarihinden önce olduğunu fark ettim. Adamın oynadığı filmi bir bütün olarak izleyememiş olmasına üzüldüm.
İzlerken birçok kez "benim okuduğum kitap bu değildi" dedirten, izlemesseniz hiçbir şey kaybetmeyeceğiniz bir filmdi. Böyle bir kitabın çok daha güzel uyarlaması yapılmalıydı.
PUANIM: 4.5/10 👎
Spoiler ❗❗❗
Kitapta adı geçen önemli karakterlerden Caderousse, Dantes'in babası, Renée, Maximilien, Julie, Emmanuel, Franz d'Epinay, Bertuccio, Debray, Beauchamp, Cháteau-Renaud, Eugenie, Mösyö Saint Meran, Madam Saint Meran, Benedetto, Haydée, Baptistin, Héloise de Villefort, Eduard, Madam Danglars, Binbaşı Cavalcanti ve daha birçok kişi yoktu.
Kitapta Dantes'in mektubu vereceği kişi Elbe Adası'nda iken filmde Marsilya'ya gelen biri mektubu alıyor.
Filmde Villefort ile Fernand arkadaştı.
Villefort, Danglars ve Fernand'ı sorguladıktan sonra Edmond'u tutukluyor.
Fernand, Mercedes'e Dantes'in öldüğünü söylüyor.
Mercedes'in annesi, ölmeden önce kızının Fernand ile evlenmesini vasiyet ediyor ve bu sebeple Mercedes Fernand ile evleniyor.
Edmond, Rahip Faria ile tünel kazarken Faria'nın üzerine kaya düşüyor ve ölüyor. Kitapta ise Faria, kalp krizi yüzünden ölüyordu.
Kitapta Edmond'un hapisten kaçtığı yıl 1829 iken filmde 1831 yılı.
Luigi Vampa ile Edmond'u denizde bulup alan geminin kaptanı aynı kişiydi.
Morrel'in borcunun doruğa ulaşıp iflasını vereceği sırada Monte Cristo Kontu'nun gelişi de gösterilmedi.
Luigi Vampa'nın Albert'i kaçırıp fidye istemesi ve daha sonra Monte Cristo Kontu'nun Albert'i kurtardığı yerler de yoktu.
Haydée, Kont'un vermiş olduğu bir partide, babasını ve bazı toprakları sattığı için Fernand'ı suçladı.
Dantes, Danglars'ın bankasındaki paraları kaybetmesine neden oluyor ve ardından gerçek ismini söylediğinde Danglars, aklını oynatıyor.
Daha sonraki sahnelerde bir anda Villefort, Edmond'un hapisten kaçtığını ve eski bir vatan haini olduğunu söyleyip tekrar tutukluyor. Mahkemede Dantes, Villefort'un babasının eski bir Bonapart'çı olduğunu ve bunun bilinmemesi için kendisini hapse attırdığını söylüyor. Daha sonra bankayı borca sokan Danglars ile iş birliği yaptığını ispat edip Villefort'u tutuklatıyor.
Kitapta geçen Morrel ile Valentine ilişkisi filmde, Albert ile Valentine ilişkisi şeklinde oluyor.
Villefort 'un evinde olan zehirlenme olaylarına filmde hiç yer verilmemişti.
Andre'nın tutuklanıp Villefort'un, doğarken kendisini gömdüğünü ispatladığı ve daha sonra Villefort'un suçunu kabul ettiği yerlerde de yoktu.
Kitabın sonlarına doğru Edmond ile Mercedes ayrılıyorlardı. Filmin sonunda ise tekrardan birbirlerine aşkla bakmaya başlıyorlardı.
Yazmadığım veya unuttuğum daha birçok bölüm kitaptan farklıydı. Sadece hatırladıklarım bunlardı😸.