Monte Cristo Kontu kitabının uyarlanmış izlediğim ikinci filmi. İlk izlediğim uyarlamayla arasında kalan yıllar içinde başka uyarlamalar da çekilmiş ancak ben bulamadım. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu film ilk izlediğime göre çok daha güzeldi. Kamera çekimleri, oyunculuklar, kitaba olan…devamıMonte Cristo Kontu kitabının uyarlanmış izlediğim ikinci filmi. İlk izlediğim uyarlamayla arasında kalan yıllar içinde başka uyarlamalar da çekilmiş ancak ben bulamadım. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu film ilk izlediğime göre çok daha güzeldi. Kamera çekimleri, oyunculuklar, kitaba olan sadakat ve daha birçok şey ilk izlediğim uyarlamaya oranla daha güzeldi. Tabii yine farklı ve eksik yanları da vardı. Onları aşağıda spoiler uyarısıyla belirtirim.
Oyuncu seçimleri ve performansları güzel olsa da yine ilk uyarlamada ki gibi oyuncu sayısı eksikti. Bazı yerlerde kitapta geçen iki farklı karakteri, filmde tek bir kişiye entegre etmişlerdi.
Baştan sona güzel gitti aslında ama sonu çok kötü bitti. Kitaptaki sondan çok daha farklıydı.
Kitabı okuyan ve uyarlama filmleri sevenler izleyebilir. Büyük beklentilere girmeden izlenildiğinde sevilecek bir yapımdı.
PUANIM: 7.2/10
SPOİLER ❗❗❗
Filmdeki karakterlerin biri hariç hepsinin dış görünüşü kitaptakiyle benzerdi. Kitaptakine benzemeyen karakter Haydée idi. Kitapta sarışın olduğu söyleniyordu ancak filmde esmer olduğunu görüyoruz.
Filmde Caderousse, Danglars ve Fernand iftira mektubunu yazarken onları destekliyordu. Kitapta ise sarhoş olduğu için sadece bu mektubu yazmamaları gerektiğini söylüyordu.
Filmde Rahip Faria'nın Dantes ile ilk karşılaşmasında hava aydınlıktı. Kitapta ise ilk karşılaştıklarında hava karanlıktı. Filmin mantık hatalarından birisi buydu. Rahip Faria kimseye yakalanmamak için hep gece kazıyordu. Dantes'le tanıştıktan sonra da bu böyle devam etti. Filmde ise Dantes'le tanıştıktan sonra, birlikte kazarken hava aydınlıktı.
Filmde Dantes'i denizden kurtaran kaptanın ismi Bertuccio idi. Kitapta ise hem kaptanın ismi farklıydı hem de Bertuccio ile başka bir şekilde tanışıyorlardı.
Filmde Dantes hazineyi bulunca Bertuccio'ya ve kaptan yardımcısı olan Jacopo'ya haber veriyordu ve intikam almak istediği kişileri anlatıyordu.
Filmde Andrea Villefort'un kızı Valentine'e yakınlaşıyor ve sevgili oluyordu. Kitapta ise Andrea Danglars'ın kızı Eugenie'ye yakınlaşıyor ve nişanlanıyordu. Ayrıca Albert de Valentine'e aşıktı. Aslında kitapta Valentine'e aşık olan Maximilien Morrel idi.
Kitapta Caderousse ile Andrea birlikte hareket ediyorlardı. Daha sonrasında Andrea, Caderousse'e tuzak kurup onu öldürüyordu.Filmde ise Caderousse, Andrea'dan intikam almak istiyordu. Çünkü esir zamanlarında Andrea'nın kendisini revire attırdığı için onu öldürmek istiyordu. Kontun evinin bahçesinde uzun zaman sonra birbirlerini gördüklerinde kavgaya başlıyorlardı ve Andrea Caderousse'i kılıçla öldürüyordu. Bu kavgayı evinin balkonunda izleyen Kont da Andrea'yı tutukluyordu.
Filmde, kitapta da olduğu gibi Kont, Andrea'ya özgür kalma şartıyla eskiden olan sırları mahkemede anlatmasını istiyordu. Mahkemede Andrea annesinin onun doğumunda öldüğünü ve babası olan Villefort'un da kendisini diri diri toprağa gömdüğünü anlatıyordu. Evin hizmetçisinin kendisini kurtardığını söylüyordu. Daha sonra Villefort tutuklanıyordu. Kitapta ise bunları duyan Villefort aklını oynatıyordu. Ayrıca Kitapta Andrea'nın annesinin Bayan Danglars olduğunu ve kendisini kurtaranın Bertuccio olduğunu okuyoruz.
Filmde Danglars kendisine ve müşterilerine Kont'un sözünü ettiği yatırım fonlarını yüksek ücretlerle alıyordu. Daha sonra bu fonlar değer kaybedip kendisi ve bankası borca giriyor, itibarı zedeleniyordu. Bu yüzden de dayanamayıp intihar ediyordu. Kitapta ise esir düşüp tüm parasına Kont el koyduktan sonra serbest bırakılmıştı. Filmdeki sahneyi daha çok sevdim. Çünkü Danglars gibi birinin kitapta özgür kalmasını adaletsiz bulmuştum.
Filmde Fernand'ın hain olduğunu Kont gazetede yayımlıyordu. Kitapta ise Albert'in yakın arkadaşı Beauchamp yayımlıyordu. Daha sonra filmde Albert Kont'a düello teklifinde bulundu. Bunun üzerine Kont'a gelen Mercedes, Albert'in ikisinin oğlu olduğunu söyledi.
Filmde Fernand'ın duruşmasında Renée gelip babasına hainlik yapanın Fernand olduğunu söylüyordu. Fernand ise kabul etmiyordu. O sırada Kont geldi ve o da Haydée'ye inandığını söyleyip kimliğini açıkladı. Bunun üzerine Fernand mahkemede Dantes'e kılıç düellosu önerdi. Bu düello sonucu Fernand kaybetti ve tutuklandı. Kitapta ise suçlu olduğuna karar verilen Fernand kendi evinde intihar etmişti.
Filmin en sonunda ise Mercedes'i bulmak isteyen Dantes, Mercedes'in gittiğini öğreniyordu. Mercedes'i bulduğunda onun Afrika'ya, oğlunun yanına gittigini anlıyordu. Daha sonra Mercedes, oğlunun soyadını kirlettiği için Dantes'e sitem ediyor gemiye binip Afrika'ya gidiyordu. Kitapta ise Dantes'e, yaptıklarında haklı olduğunu ve oğlunu bekleyeceğini söylüyor ve Dantes'le ayrılıyorlardı.
Kitaptaki bazı olaylar filmde hiç bahsedilmişti. Bunlardan hatırladığım kadarıyla bahsedeceğim.
Albert ve Franz'ın Luigi Vampa'nın esiri olduktan sonra onları Kont'un kurtardığı yerler yoktu.
Villefort'un evinde olan zehirlenme vakaları da hiç yoktu