Raf Yorumu: ᦓꪻꫀꪶꪶﺃꪀꪖ (@feristah)

🧠🐾 İnsanlar düşünür, anlar ve düşünüp anlayabildiği kadarıyla kavrarlar. Fakat hayvanlar sezer. 🦧 Hani bazen hiç bir şey anlamıyorlar, en zeki bizizmişiz gibi, bazen dalga konumuz bazen hakaret sembolümüz oluyorlar ya "Hayvanlar" Şu an düşünüyorum da, sanki gülebilseler harbi gülerler.…devamı🧠🐾 İnsanlar düşünür, anlar ve düşünüp anlayabildiği kadarıyla kavrarlar. Fakat hayvanlar sezer. 🦧 Hani bazen hiç bir şey anlamıyorlar, en zeki bizizmişiz gibi, bazen dalga konumuz bazen hakaret sembolümüz oluyorlar ya "Hayvanlar" Şu an düşünüyorum da, sanki gülebilseler harbi gülerler. Asıl komik olan biziz. (Kitaptan sonra 😶‍🌫️) 😑 Bu örneği, acılarımıza dokucak olacağından vermek istemezdim fakat en iyi böyle izah edebilirim gibi. Kitabın benim üzerimde ki etkisi, Kalbimde oluşturduğu deprem, 8,9 büyüklüğünde. Bu rakamlar kitaba verdiğim puan değil ~•° duygularımın ne kadar "sarsıldığının rakamı 😪 📖 Kitaba gelince; "Siyah" inci 🗝 İsminden ötürü ben, saha çok, "ırkçılık" ile ilgili, yine "sarsıntı" yaşatacak, "baş" kaldırı türünden, siyahi insanları konu alan <_> bi' klasik bekliyordum. Neden? Çünkü daha önce kimse bana Siyah inciden bahsetmediği gibi bende duymadim kzkz Duymuş olsam bilee, hayvan gözüyle ve diliyle yazılan bir kitap olduğunu bilmiyordum. İçeriği hakkında; kırılan cam parçacıkları arasından, etimize kolaylıkla batan ve canımızı çok yakan "minik" bir "cam" parçacığı kadar "bilgim" yoktu. 🐎 Tay'ın iç sesiyle başlayan kitabı kale almadan devam ettirdim, daha ağır daha farklı bir şey beklediğim için <_> Unuttum mu hayvanların dilinden yazılan kitapları ne denli sevdigimi? Üstüme iyilik sağlık! ❕️Fakat harbiden çok BAŞKA bir şey beklerken, BAMBAŞKA karşıma çıkması benim daha da çok etkilenmeme sebep oldu. Dünya klasiği ya da klaikler, denince akla gelen kitaplar hakkında bilgimiz az çok vardır ve buna göre kalkan açar, savunma kurarım kalbime. (Yoksa ruhsal dağılıyorum) Kürk mantolu madonna olsun, Petey de olsun, idam mahkumunun son gününde olsun vs. Fakat siyah incinin konusu hakkında minicik fikrim yokken birden başlamış olmam (gerçekten nasıl ya) (derslerimden ötürü) birden "bitmemiş" olsa bile, içim yanarak okurken hiç bitmesin istiyor olmamla beraber savunmasız yakalanmış olduğumdan ruhsal yıkılıp "ulan be abartma" Diyerek kendime zor geldim. Ne anlatıyorsam ☻️ ✍️🏻 Velhasılı kelam, kitabı okurken çok güzel şeyler anlıyoruz. Çünkü acı şeylerden bahsediyor ve bir güzel kavrıyoruz. Bilsekte tekrar öğreniyoruz. 🐾 Evcilleşmeye müsait hayvanlar hiç zalim doğmadılar. Onları zalim kılan, onlara gösterilen muameleydi. Hani, vahşi köpek yoktur vahşi eğitim vardır diye bir savunma duymuşuzdur. Bazen en çok korkulan bir köpek, bir başka yerde bebek bakıcısı olabiliyor mesela. 𓃗 Kitabın içinde usta ve bilge bir Seyis diyorki; "Bir atı benimle yirmi dakika baş başa bırakın. Size sahibinin nasıl birisi olduğunu anlatabilirim." 🪶 Hayvanlar sahiplerine göre şekil alıyor. Şimdi içimden bir ses dedi ki. Ee kime ne? İyi ki kitaplar var. Bize unuttuklarımızı hatırlatan. Hayvanların can taşıdığını, yürek taşıdığını ve o yürekle seveni sevdiğini, sevmeyene kırıldığını, geçmişi hatırladığını (sadakat buradan geliyor) sevgi istediğini, sevgiyle, ilgi ve merhametle bir hayvanın bile neler başarabileceğini, sizin okuyup anlama şeklinize göre daha bir sürü şeyi anlatıyor. 👥️️ Ve kitabın içinden çeşit çeşit insan tanıyoruz, karakterler çok ve her birinin karakteri cuk oturmuş. Uzun uzun karakterlerin, "karakterinden" özelliklerinden vs. bahsetmiyor yazar ama, bir bakışı, sözü, duruşu yetiyor tanımaya. Hayvanlara dair şeyler de öğretiyor dikkatle okuyana (seyis olamak istiireem) 🦋 Hayvanlar onlara verdiğiniz görevlerin farkindalığında olurlarmış. At çiftliklerine bayılıyorum bak! En son gittiğim de atın üzerindeyken kendimi kocaman bir devenin üzerinde gibi hissetmiştim. O kadar asil ve boylu bosluydu ki At! (Belki de ilk aşkımdır mübarek) Asalet ve zarafet timsali atlar! Evet o güne döndüğüm zaman, o hayvanın hiç, "Bu çocuğu taşıyorum ve dikkatli olmam lazım" Diye sezimleyerek bana zarar vermeden, atmadan itmeden, hırçınlaşmadan görevinin bilincinde oluşuyla yürüdüğünü hiç düşünmezdim. Ama şimdi... 🐴❤️ Gelecek hayatımda ki en olanaksız ve en çok tasavvurunu edip, hayal etmekten (kuzenimle beraber) zevk aldığımız, en büyük hayalim ve hayalimiz çiftlik kurmak. Seyis, hayvan bekçisi, bakıcısı, çoban, kedi köpek annesi ~•° Ahg ahğ ahg Konumuza tekrar dönüş yapıyorum 🙋🏻‍♀️ Bir atın görevlerine, yaşadıklarına yeni sahiplerine, yeni hayatlarına, yeni sahiplerinin tavırlarına, durumlarına. -Atlar için bu kadar çok iş çeşitleri olduğunu da bilmiyordum-, Siyah incinin ismini nasıl aldığına, Başına gelenlere ve arkadaşlarının başına gelenlere. Bunların sebeplerine ve dönüp baktığımız da dünyanın efendisi sandığımız bizlerin, hayvanlar üzerinde ne kadar etkisinin olduğuna, çoğu şeyin suçlusu olmakla beraber tamircisi olabilme kapasitesine sahip olduğumuzdan, yüce bir varlık olmakla beraber, genelimizin çoğunluk içinde ki bencilliği ve kötülüğü kullanıyor oluşuna da tekrar şahitlik ediyoruz. Insanların cehalet ve bilgisizliginin hayvanlar da nasıl bir etki bıraktığını, "it" gibi moda peşinde koşan Amok koşucularının, bu koşularına hayvanları da acımadan nasıl kattığına sahitlik etmek en acısıydı. Bu sebeplerden hayvanların "insanlara" hizmet amacıyla nelere katlandığını da gösteriyor kitap. 🖤 Siyah inci bende çok büyük hayranlıklar uyandırdı. Siyah inci, hiç isyan etmedi, yaratılışına ve yaratılış gayesine sitemde bulunmadı. Boyun eğdi fakat pes de etmedi. Fazla yazmayayım (o kadar yazdıktan sonra djsjksjsj) spoiye giriyor mi, girdi mi, daha çok yazarsam girer mi, yoksa daha da çok mu girer bilmiyorum 🤷🏻‍♀️ Canım Siyah İnci'm diyorum ve Siyah inci kitabını sizlerin huzurunda favori kitabım ilan ediyorum 🖤 Alıntı; ✍︎ "Dünya niye bu kadar kötü biliyor musun?" diye sordu. " Hayır" "söyleyeyim o zaman; "insanlar" sadece "kendi" işlerini düşündükleri, ezilenlerin hakkını koruma ve "suçluları" `ortaya "çıkarma" `zahmetine •girmedikleri• için. Böyle bir kötülük görünce elimden geleni yapmadan "bakıp" "geçmem" mümkün "değil" Bir sürü at sahibi atlarını nasıl kullanıldığını, kendilerini bildirdiğim için bana teşekkür etmiştir." Bu sözler üzerine; "sizin gibi beyefendilerinin sayısı Keşke daha fazla olsaydı Efendim" dedi Jerry. 〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️ " ama Bildiğin gibi başkaları bize nasıl davransın istiyorsak, biz de onlara öyle davranmalıyız." 〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️ Hayvanlar dilsiz diyoruz, doğru, dilsizler, neler hissettiklerini soöyleyemiyorlar. Fakat, konuşmamaları daha az acı çektikleri anlamına gelmez. 〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️ "Dine "inanmam", çünkü "sizin" "dinarlarınızın" diğer insanlardan daha "iyi" bir "yanını" `görmüyorum." "Eğer daha iyi değillerse" Diyerek söze girdi Jerry. "Dindar "olmadıkları" içindir. Ha böyle demişsin, ha Bazı insanlar yasaları çiğniyor diye ülkemizin yasaları iyi değil demişsin. "Öfkesine" yenilen komşusu hakkında "kötü" "konuşan" ve "borçlarını" "ödemeyen" insan "Dindar" değildir. İstediği kadar "kiliseye" gitsin. Birileri "sahtekar" ve "şarlatan" Diye "Din" "düzmece" `olmaz