Uzun zamandır ertelediğim bir diziydi. Sebebi ise bir türlü ayarlayıp da oyununu alamamış olmam. Zaten Ps4 veya 5 sahibi olamadım, PC tarafına gelmesini bekledim, izlemedim, spoiler yemedim bu zamana kadar ama ne yapıp ne edip de yine de alamadım oyunu.…devamıUzun zamandır ertelediğim bir diziydi. Sebebi ise bir türlü ayarlayıp da oyununu alamamış olmam. Zaten Ps4 veya 5 sahibi olamadım, PC tarafına gelmesini bekledim, izlemedim, spoiler yemedim bu zamana kadar ama ne yapıp ne edip de yine de alamadım oyunu. Eh almadık ya Steam kur güncellemesi sayesinde de zam yediğini görünce ve pek tabi her ne kadar mükemmel de olsa bir oyuna 1100 TL vermek istemediğimden, inatçılığı bırakıp izleme kararı aldım. Oyunların hikayesini izlemesem ve oynamasam bile spoiler yemeden az buçuk biliyordum. Bildiğim kadarıyla da pek fazla sapma olmadığı yönündeyim. Fakat bana göre bu dizinin asıl meselesi çok daha farklı. Hepimizin bildiği üzere genelde filmler ve diziler ya gerçek bir olaydan, ya tarihten, ya da kitap üzerinden esinlenerek yapılan işlerdir. The Last Of Us ise tam aksine, bu sektörde zor görülen ve sektör olarak birbirinden bence çok uzak olan iki kategorinin ürünü. Oyunların diziye dönüşmesi aslında oyun sektörü bazında bence çok büyük bir olay ama bu durumun handikap olarak nitelendirilen bir durumu da var. O da bu tarz kaliteli oyunların sırf yapmak için yapmak denilen rezil durum sayesinde beyaz perdeye aktarılmak istenmesi. Çünkü oyun sektörü, özellikle de konsol alanı çok büyük bir pazar ve öyle bir durum var ki, tutmuş bir oyunu kötü bir şekilde bile beyaz perdeye aktarsanız, bir şekilde mutlaka ekmeği yenilir. İşte bu durumu sanat eseri tarzında olan oyunlar için sıkıntılı bir durum olarak görüyorum. Umarım ilerleyen dönemlerde bu durum artmaz...
Dizi olarak baktığımızda ise hikaye bazında klişe olarak gözüken çok yer vardı benim için ama oyun bazında çok da dikkat çekmiyordu bu durum. Onun dışında haliyle çok tartışılmıştı zamanında Ellie'yi oynayacak kişiyi. O konuda ise ben şahsen oyunculuk açısından beğendim ama anlamlandıramadığım, pek içime sinmeyen bir tarafı vardı. O da bu tarz baba kız ilişkisi gibi gözüken ama öyle olmayan hikayelerdeki o masum kız yerine çok daha farklı bir tarz olarak gördüm, izledim ve bu durum çok rahatsız etti açıkçası. Joel için ise tam tersi, Pascal abimiz işini hakkıyla vermiş. Ben senin baban değilim ama senin için dünyayı yakarım havasını her durumda hissettiriyordu. Kısacası bir kaç eksiği dışında beğendiğim, almış olduğu puan için ise (şahsi düşüncem) oyun fanları tarafından, oyuna sadık kalınması sebebiyle verildiğini düşünüyorum. En azından ne bileyim, Yüzüklerin Efendisi serisindeki siyahi Elf gibi leş bir kadro seçimi görsek bile yine de sağlam bir puan alırdı ama işte ne derece objektif olurdu o tartışılır? Kendimi bildim bileli küçük yaşta oyunların içinde büyüyen bir kişi olarak söyleyebilirim ki, oyuncular tarafından şişirilmiş bir balon olarak düşünüyorum. Bu dizi için elbette, oyun olarak hak ettiği değerde. Dizi çok ama çok daha iyi olabilirmiş... The Last Of Us ismi ve oyunun güzelliği adına 10/8'lik bir yapım diyebilirim benim için.