ÇOKCA SAGOPA KAJMER ŞARKISI İÇERİR (+13)
(Aslında az)
Çaresizlik nedir? Pardon,asıl soru bu olmayacaktı. Çaresizlik en fazla nereye götürür? Peki ya umutsuzluk? Peki bu iki kavram aynı kapının kolu mu yoksa biri olmadan diğeri olabilir mi? Peki intihar eylemlerinde hangi…devamıÇOKCA SAGOPA KAJMER ŞARKISI İÇERİR (+13)
(Aslında az)
Çaresizlik nedir? Pardon,asıl soru bu olmayacaktı. Çaresizlik en fazla nereye götürür? Peki ya umutsuzluk? Peki bu iki kavram aynı kapının kolu mu yoksa biri olmadan diğeri olabilir mi? Peki intihar eylemlerinde hangi noktalar ortak? Filmden yola çıkarak bu soruları ve bu eylemin karşılıklarını ele almaya çalışacağım. Bi’ de fikrinizi ciddi anlamda merak ettiğim paradoksal bir soru soracağım.
Öncelikle filmle başlayayım. İnanılmaz bir konu seçmişler. Çok ilgi çekici ama öyle lafta değil aq açıkça bakınca bile insan diyor ki “nası olabilir ki la?” Biz de bu ilgi çekicilik dahilinde filme başlama kararı aldık. Animasyon tarzını görür görmez bu festival filmi dedim ve beklentileri bi’ tık düşürüp yoluma o şekil devam ettim. Filmin beni bir yerde saçma sapan ve kesinlikle en iğrendiğim -evet bu tabir hislerim için en doğru tabir oluyor- anlatım şekli olan müzikalle buluşturacağını biliyordum ama çok sıkıcı,anlamsız ve fazla sayıda bulunan bu müzikal anlatım bir noktadan sonra “sardırma” noktasına kadar getiriyor insanı masmaalesef. Animasyon kısma biraz daha değinmek istiyorum. Eğer benim animasyon yazılarımdan birini dahi hatırlıyor ya da okuduysanız benim için açık ara en önemli faktör animasyon şeklidir. Kalitesi değil,konuya uygun animasyon şekli. Ve filmimizde konunun karamsarlığı ile doğru orantılı nefis bir animasyon seçimi var. Hayatın en bağrından -ya da sonundan demek daha mu doğru olur?- seçilen konumuza bu enfes animasyon tarzı o kadar iyi eşlik ediyor ki size burada ufak mantık hatalarından bahsetmeyi yapıma haksızlık sayarım. Konumuz filmin ortalarında git gide ilginçleşip top noktaya ulaştıktan sonra çok tahmin edilebilir yerlere doğru gidiyor ki bu kadar merak ardından “ha böyle olacak” demek pek iyi hissettirmiyor. Bireyin topluma etkisi başlığı altında bir çok yönden konuşulup düşünülebilecek alt mesajlar veren filmimizin kötü kısımları ise saçma sapan,sırf festival filmi olduğunu belli etmek için yapılan başarısız bir kapitalizm eleştirisi ve tahmin edilebilir,yarım ama tam sonu.
Baştaki konularımıza geri dönelim. Çaresizlik nedir? Sözlük anlamı dışında çaresizlik,insanın iradesinin elinden alınması ile aynı anlama gelir benim gözümde. Çaresiz insan sonunu bildiği ya da bilmediği bir yolun sike sike yolcusu olur. Seçeneği yoktur,devam eder. Acı çeker ama çaresi yoktur,devam eder. Bir süreden sonra yolun sonunu görür,devam eder. Yolun sonu yoktur bazen ama o yine de sike sike devam eder. Bu yolda her zaman umutsuz mudur peki? Bence değildir. Hiçbir umudu yoksa dahi o yolun biteceği umudu hep varolmak zorundadır içinde. “Yolun bitmesinin muamma olduğu durumlar peki?” Diyebilirsiniz. E o zamanda içinde “belki hayırlı bir yere çıkar” umudu vardır. O yüzden ikisi aynı kefede değildir,olamaz. İnsan umutsuz olabilir ama o durumda da çaresiz olmak zorunluluğunu beraberinde getirmez. Bu iki kavramı yüzeysel olarak ele aldım,sıra neredeyse tüm intihar eylemlerinde hangi durumlar ortak ona bakmakta. Öncelikle bir insan intihar etmek istiyorsa ille de çaresiz ya da umutsuz mu olmak zorunda? Bence kesin olarak böyle bir şey yok. Onlarca etken onlarca madde sayılabilecektir bu durum ve konuyla alakalı. Mesela her eylem “ben bıktım dayanamıyorum”diyerek mi oluyor? Hayır tabii ki. Bazı intihar eylemleri,belli kişi,topluluk ve tarikatlara,bağlılıktan gerçekleşiyor mesela. Dış etkenlerin yüksek olduğu,haplar ve ilaçlar kullanılan bombalı terör eylemleri de taşıyıcı için aslında bir intihar eylemi değil mi? Mesela hepsinden çok bağımsız olan ötenaziyi bu işin neresine koyacağız? Bu yüzden her vakayı aynı kefeye koymayacağım ama bu az önce saydığım ekstra eylemlerle ilgili konuşmayı aşırı istiyorum inşallah yakın zamanda karşıma güzel bi film çıkar da onu bahane edip bunlarla kafa sikebilirim. Bunları işin dışında tutarsak karşımıza her vakada ortak olarak rastlanacak tek şey olan sıkılma hissi çıkar. Derin ve insanın sonunun ne olduğu kesin olarak anlaşılamayacağı bir duruma sürükleyecek kadar cesur yapan bir sıkılma hissi. Toplumumuz,yalnızlık,tıp gelişmeleri,ilaç etkileri,teknoloji,mobbing,kör edici batıl inançlar,ahlaki baskılar,artık adım attığımız yer intihara meylettirici etkenlerle dolu. Günümüz dünyasında intihar şakaları sıradanlaşıyor,günden güne insanlık toplu eylemlere daha çok katılım gösteriyor. İstatistiklere bakılınca bazı kısımlarda konu çığırından çıkıyor. İntihar olaylarını kişiler ve durumlar bazlı olarak ele aldığımda aklıma şuan gelen bir soru var. Bu durum türümüzün geçirdiği seçilimin psikolojik bir safası mı? İntihar edenleri bu yatkın ve zayıf genler yüzünden doğal seçilimden elenenler olarak adlandırabilir miyiz? Ve son olarak paradoksal sorumu sormak istiyorum. İntihar ettiğiniz bir geleceğe gidip kendinizi öldürürseniz kendinizi kurtarmış mı olursunuz,katilinizden intikam mı almış olursunuz yoksa yine intihar mı etmiş olursunuz?
Son paragraftan önce bu konuyu ve günümüzde bu konunun tezahürünü bence çok güzel şekilde yansıtan Sago’nun “Gam Tozu ve Dünyanın Ninnisi” parçasının nakaratını buraya iliştirmek geliyor içimden çünkü konuyla ilgili düşünmemi sağlamasında büyük pay sahibi bir nakarat.
“Tabutlara sığmayacak kadar intihar var
Şeytanın siparişi
Dünya'nın ninnisi olmuş sirenler
Ya Rab bizi özler
Şah damarım attıkça yaşını silerim çeşmin
Solar hayat resmin
Umut ner'desin? Yine bittin! Nerelere
Gittin ben seni göremeden?”
Bu filmin kitabı varmış. Okumadım,okumam. Eminim filmde size kitabın anlattığını anlatacaktır. Zayıf yönleri var ama benim gibi sizlere de düşünce kapılarını açtıysa bu filmi beğenmeniz için gayet yeterli bir sebep. Çok soru sordum bugün amk. Kısacası tam bir festival filmiydi. Saçma sahneleri tamamen buna yoruyorum. Sırf konusu için göz atılabilir,kesinlikle beklenti oluşmamalı. Kitabını okuyacağınıza bu filmi izleyin,izlettirin.
Bu filme 10 üstünden puanım
6.5⭐️