Selamlar...
Her insanın gökyüzüne baktığında bir kere dahi olsa aklına gelen ve bilim kurgunun uzun zamandır üzerine filmler diziler kitaplar evrenler kurduğu uzay bilmecesinden merhabalar...
Kitabımız Mars gezegeninden dünyamıza gelen uzaylı saldırısını anlatan ve dünyanın bu türlü bir saldırı durumunda…devamıSelamlar...
Her insanın gökyüzüne baktığında bir kere dahi olsa aklına gelen ve bilim kurgunun uzun zamandır üzerine filmler diziler kitaplar evrenler kurduğu uzay bilmecesinden merhabalar...
Kitabımız Mars gezegeninden dünyamıza gelen uzaylı saldırısını anlatan ve dünyanın bu türlü bir saldırı durumunda ne denli çaresiz kalacağını bizlere sunan bir eser...
Öncelikle dönemine göre değerlendirmek gerekli bu eseri daha büyük dünya savaşları olmamış yüz yıldan fazla bir zaman önce yazılan bir kurgu bu. O dönemde daha uzaya gitmemişiz, Ay'a ayak basmamışız ve günümüz teknolojisinin zerresi dahi yok. Bu halde dahi bu kurguyu düşünmek, hayal etmek ve sanki görmüşçesine okuyucuya anlatmak için zamanının ötesinde biri olmak gerekiyor...
Bu yönüyle takdir edilesi bir yazar H. G Wells. Yazarın daha önce iki kitabını okuduğum için akıcılık konusunda çekincem olmadı. Yazarın olayı anlatırken bizzat yaşıyor gibi anlatması ve sıkıcı olan bölümler geldiği zamanlar okuyucunun da sıkılacağını tahmin etmesi hayran olduğum noktalar zaten. Ek olarak uydurma hikayeler şeklinde değil de bilindiği kadarıyla bilimsel gerçekler ile de kurgusuna dayanak sunuyor. Özellikle yerçekimi üzerinden saptama yapması gayet ilgi çekici bir örnekti buna...
Tabi açıklanmayan detaylar hep canımı sıktığı için ve de sürekli sorguladığım için zevk almam konusunda hep engel olmuştur. Yine burada bir Marslının anatomisinden fizyolojisine genetik havuzundan ne yediğine kadar sorguladım. Kimisine cevap bulsam da bazılarına cevap bulamadım. En basitinden bir iletişim dahi kurulması belki beni mutlu ederdi. Ama o şartlarda bu denli bir yakınlaşma olur muydu bilinmez...
Peki ya bunlar gerçek mi? Başımıza bu da gelir mi? Bizim nesil şükürler olsun ki herşeyi gördüğü için bana kalırsa bunu da görmeye muhtedirdir. Uzaylılar var mı yok mu sorusuna gelirsek ee koskoca geniş bir evren illaki vardır. Ne yani bir bizim için mi bu kocaman genişleyen evren demek geliyor içimden. Olur da bir gün gelirlerse "Merhaba dünyalı biz dostuz" demelerini asla beklemiyorum. Geldikleri zaman illaki istilacı olacaklardır. Biz ne kadar iyiysek emin olun onlar da bizim kadar iyidir. Biz uzaya çıktığımız zaman buralarda ne var diye değil yaşanacak yer bulursak koloni kurarız diye gidiyoruz neticede...
Genel itibariyle olay bu minvalde geçmekte ve oldukça akıcıydı. Tek beğenmediğim yanı kitabın dipnotlarının sayfa altında değil de kitap sonunda olması olabilir. Aslında okurken sonunu da çok gıcık bulmuştum ama düşününce başka da bir çare gelmedi aklıma. Güzel bir yol bulmuş yazar. Yoksa asla bu iş çözülmezdi...
Neticede hep ilgi çekici buluyorum ve çok yüksek beklentiyle okuyorum bu tür kitapları. Bu nedenle kitabı kapatınca sevemedim gibi geliyor ama yazmaya başlayınca aslında sevmişim ya diyorum. Karışık işte ama güzel ve en sevdiğim şeylerden birini yapıyor insanın kafasında soru işareti bırakıyor. O nedenle bilim kurgu sevenler için tavsiye edilir....
Herkese keyifli okumalar. Bolllll kitaplı günler dilerim