Kalemiyle ilk defa tanışma fırsatı bulduğum Burhan Sönmez'in 2009 yılında yayımlanan ilk kitabı Kuzey, düş ile gerçeğin, masal ile yaşamın iç içe geçtiği, birinin gerçeğinin başka birinin düşü, başka birinin masalının da diğerinin yaşamı olduğu egzotik doğu masalları tadında büyüleyici…devamıKalemiyle ilk defa tanışma fırsatı bulduğum Burhan Sönmez'in 2009 yılında yayımlanan ilk kitabı Kuzey, düş ile gerçeğin, masal ile yaşamın iç içe geçtiği, birinin gerçeğinin başka birinin düşü, başka birinin masalının da diğerinin yaşamı olduğu egzotik doğu masalları tadında büyüleyici bir eserdir.
Aslında 7 bölümden oluşan bir yol hikayesidir Kuzey. Babası Aslem'in ölümüne tanıklık eden ve onun geçmişinin izlerini sürerek, gerçeğinin ya da hayalinin belki de rüyasının peşine düşen Rinda'nın varmaya çalıştığı Kuzey yolunda kendi benliğine, geçmişine belki de geleceğine yaptığı bir yolculuktur bu.
Bir kaza sonrası yaşadığı travmalardan biri olan derin uyku aşamasına geçememek, rüya görememek ve görülen hafif rüyaları ise hatırlamamak durumuna istinaden notlar aldığını ve rüyalarla ilgili böyle bir eser fikrinin ortaya çıktığını söyleyen yazar, annesine bildiği tüm masalları anlattırıp kayıt altına alır ve Kuzey'in muhteşem masalları da işte böylece ortaya çıkmış olur.
Toplumsal ve siyasal mesajların yanısıra, felsefe, psikoloji, metafizik, astronomi, mitoloji, inanç gibi konulara da değinen yazar, oluşturduğu karakterler ve ilginç isimleriyle de eserde destansı bir hava yaratmıştır. Gölgesini kaybeden Ose, rüyaları satın alan kör çerçi, Safali'deki "kardeşler" in ve Küçük Sultan'ın felsefi sohbetleri, sadece kadınların bildiği farklı bir dilde konuşan Şahmaran kadınları, masalları, hikayeleri, rüyaları, bilmeceleri ve hayallerinin peşinden koşan kahramanlarıyla epik bir şölen sunulmuştur okuyucuya.
Şahmaran Kadınları'yla, Şahmaran hikayesini modern bir tarza dönüştüren yazar, savaşçı Şahmaran Kadınlarının, Menariler'e (Kürtçe'de erkekler demek) karşı savaştıkları, ezilen, aşağılanan, tecavüz edilen, hor görülen kadınları kendi aralarına alıp iyileştirdikleri, eğittikleri, dünyayı daha iyi ve yaşanılır bir yere dönüştürmek için mücadele ettikleri ütopik bir dünya da yaratmıştır.
Safali bölümü için, İhvanı Safa’yı (İslam düşünce geleneğinin ve etrafında bir sır halesi bulunan bu akılcı düşünce grubunu) anmak için kitabın o bölümüne "Safali" adını verdiğini bir röportajında dile getiren yazar, felsefe sohbetleri için de en eskilerden Aristo, Platon, Parmenides, eskilerden İbni Rüşd, Gazali, Sühreverdi, yakın zamandakilerden Marks, Heidegger ve daha başka düşünürler üzerine okumalar yaptığını da söyler.
Büyük bir emek verilen ve her bölümünden ayrı bir zevk aldığım ama en çok Beyaz Tilki, Safali ve Şahmaran Bahçesi bölümlerini beğendiğim kitabı şiddetle okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalın...
Notum : 9/10