Selamlar...
Bu yılki hedefi tutturdum diye bir rehavet mi oldu bende yoksa yılın yorgunluğu mu bilmiyorum. Tek bildiğim okuyamıyorum...
Bizlere vermek istediği mesajı, evire çevire de olsa türlü betimlemeler ile de olsa çok güzel veren sevdiğim bir yazardan merhabalar...
Kendi…devamıSelamlar...
Bu yılki hedefi tutturdum diye bir rehavet mi oldu bende yoksa yılın yorgunluğu mu bilmiyorum. Tek bildiğim okuyamıyorum...
Bizlere vermek istediği mesajı, evire çevire de olsa türlü betimlemeler ile de olsa çok güzel veren sevdiğim bir yazardan merhabalar...
Kendi yaşamından izler taşıyan bu eserde Paris ve Londra gibi Avrupa'nın kalbinin attığı o görkemli şehirlerde fakir olmayı anlatıyor yazar. Aslında anlatmakla kalmıyor yaşatıyor. Sanki orda kuru ekmeği kemiren de, izmarit arayan de ben gibi hissettiğim çok sahne oldu. Bu da yazarın kurgusu ve okuyucuyu dahil edebilme yeteneğini ortaya koyuyor...
Çeşitli durumlar ile fakirliğe düşen ve sonrasında hayata tutunmak için çeşitli işler de deneyen yazar en son evsizlerin arasında bulur kendini. Bu süreçte Türkçe ifadesiyle bir kuruşun bile ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz. Hayatını idame ettirmek için çalışmaya devam etmek zorunda olsa da kolay iş bulunmuyor ne yazık ki. Bulduğu yerlerde yaşanılan mobing ve haksızlıklar her dönemin temel sorunları olduğu aşikar....
Ve de en önemlisi evsizlerin dilencilerin topluma geri kazandırılmasının ne denli önem arz ettiğine değiniyor kitabında. Çünkü herkesin bir yaratık, canavar gözüyle baktığı bu alt tabaka olarak görülen insanların da bir şekilde bu toplumun fertleri olduğu unutulmamalı. Bunların düzeltilmesi için gerekenleri söylemesi ve harekete geçilmesi gerekliliğini nedenleri ve önerileri ile anlatması kitabın en can alıcı kısmı bana kalırsa...
Fakirlik ne yazık ki toplumda derin yaralar ortaya çıkarır. Öyle bir beladır ki parasızlık neredeyse çoğu ahlaksızlıkları gözler önüne serer. Hayatta kalma güdüsü ile bir noktadan sonra insan, doğru yanlış ayrımına bakmaksızın yalnızca yaşamaya odaklanır. Bu da temelde sarsıcı derecede kötü sonuçları meydana getirir. Kişi için ve toplum için...
Kitabın genel teması iyiydi ancak okurken sıkıldığım çok yer oldu. Ama bu genel olarak Orwell'ın okuduğum her kitabında oluyor. Okuyucuyu o sahneler ile başbaşa bırakıp o fakirliği iliklerine kadar hissettirebilmesi ise muhteşemdi. Kısa bir kitap olmasına rağmen yoruldum da diyebilirim okurken ama sonunda o çıkarımlar ve öneriler bölümünün tüm dünya devletlerinin politikaları olması gerektiğini söyleyebilirim..
Herkese bol düşünceli okumalar...
Kitaplarla kalın...