Zaman yönetimi ile ilgili çok fazla şey okuduğum söylenemez ancak okuduklarım arasında net olarak en iyisi diyebilirim.
Bazı yerlerde gereksiz uzatıldığını hissetsem de genel olarak istediği mesajı vermesi ve güzel bir dil kullanılması sebebiyle bana aradığımı verdi.
Rafta olmaması ve…devamıZaman yönetimi ile ilgili çok fazla şey okuduğum söylenemez ancak okuduklarım arasında net olarak en iyisi diyebilirim.
Bazı yerlerde gereksiz uzatıldığını hissetsem de genel olarak istediği mesajı vermesi ve güzel bir dil kullanılması sebebiyle bana aradığımı verdi.
Rafta olmaması ve isteğim üzerine eklenmesi üzdü sadece🥲
Önemli gördüğüm yerleri bıraktım👇
> Zamana ilişkin bir tutum belirlerken yaşamın sınırlı olduğunu kabul etmek demek, yapmak istediğimiz ya da diğerlerinin yapmamızı istediği şeylerin tümünün altından kalkacak zamana sahip olmadığımızı kavramak ve günlerimizi buna göre organize etmek demektir. Zor kararlar vermek kaçınılmaz olduğundan, karar verirken bilinçli davranmayı öğrenmek zorundayız; önümüze ne iş çıkarsa katlanmak yerine nelere odaklanmamız ve neleri bir kenara bırakmamız gerektiğine karar vermeliyiz; ayrıca yeteri kadar sıkı çalışırsak ve zaman yönetimine dair en doğru tavsiyeleri uygularsak, zor kararlar vermekten kurtulabileceğimize dair kendimizi kandırmaktan vazgeçmeliyiz.
> Kendinizi ne kadar imtiyazlı ya da talihsiz bir durumun içinde bulursanız bulun, tek çare bu durumun gerçekliği ile her bakımdan yüzleşmektir.
> Farklı yerlere gitme, yeni şeyler görme, yeni yiyecekler deneme, yeni spiritüel pratikler edinme, yeni aktiviteler öğrenme, dans ederek ya da seks yaparak duyusal zevklerimizi başkalarıyla paylaşma, farklı sanat biçimlerini deneyimleme ve buna benzer yeteneklerimizi ne kadar hızlandırırsak, diğer bir ifadeyle kendi yaşamlarımızda gerçekleştirebileceğimiz deneyim olanakları ile halihazırdaki ve gelecekteki olasılıkların tümü arasındaki açı ne kadar daralırsa, kelimenin gerçek anlamına uygun bir "doyum" hissine o kadar yaklaşırız, bu durumda yaşam olabildiğince fazla deneyime duyduğumuz bir olgu haline gelir.
> Hayati önem taşıyan bir şeyin farkına vardım: Tesadüfen yaşıyorum, bana bu hakkı veren herhangi bir evrensel yasa yok. Hayatta olmak tamamen tesadüfe dayalı bir şey, tek bir günün bile garantisi yok.
> Önce büyük taşları, sonra çakılları, sonra kumu kavanoza koyar, böylece küçük parçalar büyüklerin arasındaki boşluklara rahatça yerleşir. Kıssadan hisse şudur ki en önemli şeyler için zaman ayırarak işe başladığınız takdirde bunların hepsini halledebilir, dolayısıyla daha az önemli şeyler için bolca zamana sahip olursunuz. Öte yandan yapılacaklar listenizdeki işleri bu şekilde sıraya koymadığınız takdirde, önemli işleri kavanoza sığdırmak için asla yer bulamazsınız.
> "Her hafta kendinize biraz zaman ayırmaya şimdi başlamazsanız gelecekte sihirli bir şekilde her işi hallettiğiniz ve bir sürü boş zamana sahip olduğunuz o an asla gelmeyecek" Her günün ilk saatinde en önemli projeniz üzerine çalışın ve kendinizle 'toplantılar' planlayıp bunları takviminizde işaretleyerek zamanınızı koruyun, böylece diğer işlerin araya girmesine olanak vermemiş olursunuz. Bu tavsiye "kendinize öncelik verin" fikriyle birleştiğinde, özünde şu basit fikri barındıran bir yaşam felsefesine dönüşür: Dört bin haftanızın bir kısmını sizin için en önemli olan şeyi yaparak geçirmeyi istiyorsanız bir noktadan sonra o şeyi yapmaya başlamanız gerekecek.
> Alternatif bir yaklaşım olarak, herhangi bir zaman diliminde halletmek istediğiniz işlerin sayısına kesin bir üst sınır getirmektir. Yönetim uzmanları Jim Benson ve Tonianne DeMaria Barry, bu stratejiyi ayrıntılı olarak araştırdıkları Personal Kanban adlı kitaplarında üçten fazla projeyi aynı anda yürütmemeyi önerirler. Kişi bu üç projeyi belirledikten sonra zaman talep eden diğer tüm işler beklemeye alınır, ta ki üç görevden biri tamamlanıp listede bir yer boşalıncaya kadar. (Bu strateji işe yaramazsa bir projeyi tamamen bırakıp yeni bir yer açmak da mümkündür. Asıl konu, her başladığınız işi bitirmek için kendinizi zorlamaktan ziyade sayıları gitgide artan ve yarım kalan projelerinizi arka plana atmaya dair kötü alışkanlığınızdan kurtulmaktır.)
> Buffet pilota hayattan istediği ilk yirmi beş şeyin bir listesini yapmasını, sonra da bunları en önemliden en önemsize doğru sıralamasını istiyor. Sonra bütün zamanını ilk beş maddenin etrafında organize etmesini tavsiye ediyor. Ancak pilotun beklentisinin aksine, geri kalan yirmi şeyi fırsat buldukça ilgilenilecek ikinci derece önemli işler olarak görmüyor. Hatta tam tersi bir durum söz konusuydu. Bu işlerden ne pahasına olursa olsun uzak durulması gerekiyordu. Zira Buffet'a göre söz konusu yirmi maddede, hayatın merkezine koymayı gerektirecek kadar önem taşımayan fakat kişiyi en önemli projelerden uzak tutmaya yetecek kadar da cezbedici hedeflerdi.
> Tek bir hayatımız olduğu gerçeğinin bilinciyle, yalnızca sıkıcı şeylere değil yapmak istediğimiz şeylere de hayır demeyi öğrenmek zorundayız.
> Geri dönüşü olmayan şekilde seçim yapan insanlar, genelde daha mutlu oluyorlar. Köprüleri yakıp yıkmadığımız, kısıtlamalara maruz kalmadığımız bir geleceğin hayalini canlı tutmak için hemen hemen her şeyi yaparız, ancak o köprüleri bir kere yıktıktan sonra bunu yaptığımız için genelde mutlu oluruz.
> Antik Yunan'dan beri farklı filozoflar, dikkat dağınıklığı meselesi ile ilgilenmiş ve dikkat dağınıklığını dışsal etkenler yüzünden sekteye uğrayan bir olgudan ziyade bir karakter meselesi olarak ele almışlardır; kişinin en çok değer verdiğini iddia ettiği şeye bir türlü zaman ayıramaması içsel değerlere dayanan bir başarısızlıktır. Filozofların dikkat dağınıklığını bu kadar ciddiye almalarının nedeni bariz, öyle ki biz de aynı nedenden dolayı konuyu ciddiye almak zorundayız: Dikkatinizi verdiğiniz şey sizin gerçekliğinizi de belirleyecektir.
> Oysa dikkat hayatın ta kendisidir: Yaşama deneyimi, dikkatinizi verdiğiniz şeylerin toplamından başka bir şey değildir. Hayatınızın sonunda geriye dönüp baktığınızda, dikkatinizi anbean çeken şeylerin tümü hayatınızı oluşturan şeydir. Dolayısıyla dikkatinizi çok fazla değer vermediğiniz bir şeye yönlendirdiğinizde, bunun bedelini hayatınızla ödediğinizi söylemek hiç de abartı olmaz.
> Bir şeyi yapmak için üç saatimiz ya da üç günümüz olduğunu varsayarız ama aslında o üç saate sahip değilizdir. Beklentilerinizi boşa çıkarıp önemli bir iş projesi için ayırdığınızı düşündüğünüz üç saatten sizi yoksun bırakabilecek çeşitli etkenler vardır: Patronunuz acil bir talepte bulunabilir, metro hattında tekrar bir kaza meydana gelebilir ya da ölebilirsiniz. Kaldı ki beklentileriniz gerçekleşse ve üç saatin tamamını elde etseniz bile bundan emin olmanız için önce o üç saatin geçmişte kalması gerekmektedir. Gelecekten emin olmak için geleceğin geçmişe dönüşmesi şarttır.
> Yazar Jay Jennifer Matthews'ın mükemmel başlığa sahip Kendiniz Olmak İçin Radikalce Yoğunlaştırılmış Tavsiyeler adlı kısa kitabında belirttiği gibi, "Hayattan çekip çıkarabileceğimiz hiçbir şey yoktur. Hayatın içindekileri alıp dışarı götürebileceğimiz bir dışarısı da yoktur. Hayatın dışında yer alan, hayatın erzaklarını çalıp depolayacağımız küçük bir cep yok. Şu anda yaşanan hayat herhangi bir dışarı olgusu tanımıyor." Ânı dolu dolu yaşamanın yolu, asıl itibarıyla başka bir seçeneğimiz olmadığını fark etmekten geçiyordur belki de.
> Hangi sonuçlara yol açacağını bilmemeyi göze aldığınızda, bugün hangi faaliyetleri -hangi yardımseverlikleri, dünyayı umursadığınızı gösteren hangi işleri, iddialı planları ya da uzak geleceğe yapılan hangi yatırımları- gerçekleştirmek isterdiniz? Hepimiz, herhangi bir katedralin inşasında çalışan ve tuğla üstüne tuğla koyarken katedralin tamamlanmış halini asla göremeyeceğini bilen ortaçağ taş ustalarıyla aynı konumdayız. Fakat bu durum katedralin inşa edilmeye değer bir yapı olduğu gerçeğini değiştirmez.
> Ek Bölüm: Sonluluğunuzu Kabullenmek İçin On Yöntem (Kendi Özetim)
1. Sabit Bir "Üretkenlik Hacmi" Belirleyin
Yapılacaklar listenizi "açık" ve "kapalı" diye ikiye ayırın. Açık liste bütün işleri kapsar ve korkunç derecede uzundur. Açık listedeki işleri, en fazla 10 maddeden oluşan kapalı listeye aktarabilirsiniz. Kural: Herhangi bir iş tamamlanmadan listeye yeni bir iş eklemek yasaktır.(Birlikte çalıştığınız insanlardan haber beklediğiniz durumlarda bazı işler "beklemede" kalır, bu işler için üçüncü bir listeye ihtiyaç duyabilirsiniz.) Açık listedeki işlerin tümünü halletmeniz asla mümkün olmayacak, zaten isteseniz de halledemeyeceksiniz. Dolayısıyla hiç değilse gerçekten önemsediğiniz birkaç işe odaklanabilirsiniz.
2. Her Şey Sırayla
Her seferinde yalnızca tek bir büyük projeye odaklanın, bir sonraki projeye geçmeden önce de elinizdeki projeyi mutlaka tamamlayın.
3. Hangi Konularda Başarısız Olacağınıza Önceden Karar Verin
Stratejik başarısızlığın, yani kendinizden mükemmellik beklemediğiniz tüm yaşam alanlarını önceden belirlemenin en büyük faydası, elinizdeki zaman ve enerjiyi daha verimli bir şekilde kullanmaya odaklanmanızdır.
4. Dikkatinizi Yalnızca Yapılması Gerekenlere Değil, Halihazırda Yaptıklarınıza da Yönlendirin
5. Sıkıcı ve Tek Amaçlı Teknolojileri Kullanın