Taştan yapılmış bir kadın ve onu eşi olarak gören bir heykeltıraş. Aslında bakıldığında günümüze ne kadar da benzer değil mi..?
Geçmişimizde ve günümüzdeki belli kesimlerin, kadınları cinsel bir obje gibi görüp sadece ev ve yatak arasında olmalarını isterlerken aynı zamanda…devamıTaştan yapılmış bir kadın ve onu eşi olarak gören bir heykeltıraş. Aslında bakıldığında günümüze ne kadar da benzer değil mi..?
Geçmişimizde ve günümüzdeki belli kesimlerin, kadınları cinsel bir obje gibi görüp sadece ev ve yatak arasında olmalarını isterlerken aynı zamanda doğan kız çocuklarının da aynı görevlerini kocalarını yapmalarını isterler. Kadınlar sadece bir objeymiş, ruhu yokmuş gibi...
Madeleine Miller, diğer kitaplarında da olduğu gibi; var olan hikaye ve efsaneyi feminist bir bakış açısıyla kendine göre yorumlayıp bizlere aktarırken, başrol kadının hisleri ön plana çıkarılıyor. Ancak bu kitabın, geleneksel Miller'dan öte yana, özellikle Kirke'den fark olarak daha ağır olduğunu düşünüyorum. Çünkü eserde fazlasıyla şiddet barınıyor. Kadına şiddet, psikolojik ve cinsel olarak şiddet, bir annenin çocuğu ile sınanması gibi...
Bir heykelin insani duygularına sahip olmasıyla konuya başlanıyor. Biraz felsefi, ve biraz da ruhani bir amaç ve yazım bulunuyor. Okurken de bu psikoloji etkisindeyken okursanız zaten gerçek dünya ve efsanevi mitolojik evren arasında gidip gelirken, hangisinde bulunduğuna emin olamıyorsunuz. Bu nedenle, bu açıdan güzel bir harmoniye sahip.
Daha fazla hikayenin detaylarından bahsetmeyeceğim, çünkü dediğim gibi çok kısa olduğu için nerden bahsetsem yarısına varmış bile olabilirim.
"Akhilleus'un Şarkısı" ve "Ben Kirke" kitaplarının ardından yayınlanan bu kitap, esasında bir hikaye kitabı. İnce ve oldukça kısa, bolca resimli bir eser. Açıkçası kitabın baskısı ve kalitesi fazlasıyla iyi. Hatta kitabı okurken resimler arasında gezinmek ve incelemek bana ayrı zevk verirken, normalde kitabı okuyarak bitireceğim zamandan daha uzun vakit geçirdim.
Bana göre türü efsane de olsa hikaye olmasına rağmen, olması gerektiğinden daha çok kısa olduğunu düşünüyorum. Çünkü yer yer kurgunun tadı damağımda kaldı. Hatta öyle ki okurken, eksiklik hissedip yakındığım durumlar da oldu. Hikaye olayları hakkında daha çok detay bulunmasını ve ana karakter dışındaki karakterlerin çözümlemesini isterdim. Ancak bu kitabı beğenmediği anlamına gelmese de puan kırmamın en büyük nedeni buydu...