Spoiler içeriyor
Çok değerli bir yazar ve kitabın da çok değerli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Rafta çok az kişinin Nurettin Topçu ile tanışmış olduğunu görünce üzüldüm, en sevdiğim kitaba yorum yazmaya karar verdim ama kitabı çok uzun süre önce okuduğumdan bu çok…devamıÇok değerli bir yazar ve kitabın da çok değerli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Rafta çok az kişinin Nurettin Topçu ile tanışmış olduğunu görünce üzüldüm, en sevdiğim kitaba yorum yazmaya karar verdim ama kitabı çok uzun süre önce okuduğumdan bu çok kolay olmayacak. Umarım yılın ilk günlerinde değerli yazarımızla tanışmanıza vesile olurum.
Nurettin Topçu, Sorbonne Üniversitesi'nde felsefe doktorası yapan ilk Türk. Yazıları çok başarılı bulunuyor ve ödül verilmek isteniyor. Birçok ödül teklif ediliyor ancak hiçbirini kabul etmiyor. Sorbonne Üniversitesi'nin giriş ve çıkışında 24 saat Türk bayrağının dalgalanmasını istiyor.
Yazarımız hareket felsefesi ve isyan ahlakı fikirleri ile müslümanın hayat felsefesi olabilecek bir bakış oluşturmuş. Madde sürekli hareket halindedir. Hareket durduğunda yok oluş başlar. İnsanın hareketi de Allah 'a doğru olmalıdır. Müslüman onun rızasını kazanacak işler yapmalıdır ya da onu rızası olmayan işlerden uzaklaşmalıdır. Felsefesini kısaca böyle açıklayabiliriz.
Din, hem bireysel hem toplumsal kurallar içerir. Islam'ı yalnız namaz kılmak , Kur 'an okumaktan ibaret görüp müslümanca yaşamayanlar dine çok zarar vermişlerdir. Müslümanca yaşamak, Kur' an ahlakını hayatımıza tatbik edebilmektir. Müminun suresinde müminlerin beş özellığinden bahsedilir. Kur'an ahlakını anlayabilmemizde ve davranışlarımızı düzenlememizde bu özellikler bize rehber olur:
1- namazlarını huşu içinde kılarlar,
2- vakitlerini boşa harcamazlar,
3- zekat verirler
4- sözlerinde dururlar
5- iffetlidirler.
Kitapta İslam ve insan ile ilgili felsefe ile de bağlantı kurarak incelemeler, tespitler, çözümler bulunuyor. Okuduktan sonra bende bıraktığı iz bu şekildeydi. Felsefeyle ilgilenenlere farklı bir bakış sunacağını düşünüyor ve öneriyorum.
" Ahlak insanlaşmaksa, din insanlığımızın da üstüne yükselme iradesidir."
" Peygamberin ruhunda kaynayan aşk olmuştu. Hira dağındaki ilk vahyi karşılayan aşk, daha sonra Peygamber'in ruhunu mirasında ilahi huzura çıkardı. Aşk, konusu olan varlığı kutsallastırırcasına gözlerimizde yükseltiyor. Sonra da âlemi o büyüklükle dolduruyor, onu bütün alem yapıyor. Tek varlık o oluyor. Onun karşısında ruhun eğilişi, hörmet halini doğuruyor. İbadet, bu tek varlığın huzurunda yaşadığımız sonsuza hörmet halidir. Onun içinde, sonsuza kavuşma, sonsuza karışıp onula bir olma iradesinin sürekli hayatı barınıyor. Müminin her hareketinde bulunması lazım gelen ibadet, onun sonsuza hayranlığı ve onunla bir olmak isteyen iradesine bağlılığıdır. Aşk içinde eşya ve varlıklar yüzünü değiştiriyor; her şey güzelleşiyor ve her şeyde bir şey görülüyor."
" Büyük mezarların üstünde büyük vatanlar vardır."