Öğretmen temalı filmleri izlediğimde sonunun nasıl biteceğini az çok tahmin edebiliyorum. Çünkü hiçbir filmde başarısızlığa uğrayan öğretmen yok.
Okulda yıllarca görevli olan öğretmenler hep umutsuz, yeni gelen öğretmense bir o kadar umutlu oluyor.
Gerçek hayatta da bu böyle mi?
Kesin…devamıÖğretmen temalı filmleri izlediğimde sonunun nasıl biteceğini az çok tahmin edebiliyorum. Çünkü hiçbir filmde başarısızlığa uğrayan öğretmen yok.
Okulda yıllarca görevli olan öğretmenler hep umutsuz, yeni gelen öğretmense bir o kadar umutlu oluyor.
Gerçek hayatta da bu böyle mi?
Kesin bir şey diyemem çünkü daha öğretmenler odasının içine giremedim ama yakın zamanda ablam bir okulda öğretmenlik yapmaya başladı diye biliyorum ki uzun süre kötü anılan bir okulda öğretmenlik yapan kişilerin umudu tükeniyor.
İlk başlarda ablam da umutluydu hatta Hicki filmini beraber izlemiş ve onun da başrol karakter gibi sınıfı iyileştireceği hakkında konuşmuştuk fakat şu an düşünceleri daha farklı. Yanii uzun lafın kısası hangi bölgede olursak olalım kötü diye tabir edilen öğrencilere rastlayabiliyoruz. Önemli olan öğretmen olarak onları iyileştirmeye, sorunun derinine inmeye çalışmak.
Bu filmde de Amerika'daki sorun ele alınmış. Malum oradaki insanlar siyahlar ve beyazlar olarak ikiye ayrılmış durumda. Hatta bu ayrışma o kadar ileri seviye ki siyahiler kendi aralarında bölünmeye ve bölgelere ayrılmış durumda. İnsanların artık can güvenliği bile yoktu çünkü siyahi olarak bir bölgeyi ihlal edersen her an vurulabilirdin. Gerçi bunun için bölge ihlal etmeye bile gerek yok, hiçbir sebep olmadan da vurulabilirdin.
Böyle bir çevrede büyüyen çocuklar elbette kendilerini korumak için gardını almak zorunda, silahlanmak zorunda, küfür etmek zorunda...
Zorunda diyorum çünkü onlar bu şekilde öğrenmiş. Biz her ne kadar dışarıdan terbiyesiz diyelim, ne kötü çocuklar diyelim fayda etmez.
Kültür her şeydir, çevre her şeydir. Bir insanın nasıl biri olduğunu yaşadığı ortama bakarak anlayabiliriz. Neden böyle olduğunu anlamaya çalışabiliriz. Konu öğrenci olunca daha da dikkatli olmalıyız diye düşünüyorum.
Filmde de getto bölgesindeki bir okulda öğretmenlik yapmaya başlayan Erin'in öğrencileri anlayabilmek için gösterdiği çabayı görüyoruz.
Bence çok güzel bir filmdi. Her öğrencinin hayat hikayesine ayrı ayrı üzüldüm. Gerçek bir hayat hikayesi olmasıysa beni derinden etkiledi. Fırsat bulursam kitabını da okumayı düşünüyorum.
Filmin atmosferi çok güzeldi, müziklerle uyumu da merakla izlememe sebep oldu. Sadece Anne Frank'ın Hatıra Defteri kitabını okumayı düşünüyordum ondan spoi yedim diye biraz üzüldüm ama Eva'nın kitabı okurken spoi almaya çalışmasını çok tatlı buldum.
Genel olarak güzel bir filmdi tavsiye ederim.