Kids Return; lise öğrencileri hakkında bir filmden ziyade bir adım ilerisi olarak hayatlarında yön bulmaya çalışan ve mücadele eden yetişkinlerle ilgili. Film; hayatı tüm rezilliğiyle tasvir ediyor; hayat dürüst değildir ve adil oynamayacaktır, kısacası yönetmen filminde büyümeyle ve hayata atılmayla…devamıKids Return; lise öğrencileri hakkında bir filmden ziyade bir adım ilerisi olarak hayatlarında yön bulmaya çalışan ve mücadele eden yetişkinlerle ilgili.
Film; hayatı tüm rezilliğiyle tasvir ediyor; hayat dürüst değildir ve adil oynamayacaktır, kısacası yönetmen filminde büyümeyle ve hayata atılmayla ilgili mücadelelerin resimlerini en net şekilde çizmiş. Bunu yaparken yine de, doğru miktarda iyimserlik serpmeyi de unutmamış. Şiddet, öfke, hırs, azim, sabır, sevgi, aşk ve daha bir çok duyguya vurgu yaparak farklı karakterler üzerinden bunu o kadar karmaşık sunmuş ki, normalde bu filmi çok anlaşılmaz yapacak bir seçimken tam aksi olarak hepsi filmi tamamlayacak birer unsur olmuşlar.
Uzun zamandan beri ilk defa bir filmi bittikten sonra başa sarıp tekrar tekrar izlemek istedim, bu kadar içten, saf ve gerçekçi bir anlatım, müziklerine uyumlu benzersiz sahneleri ve buna eşlik eden oyunculuk, bu unsurlar benim için sadece Kitano’nun eseri olabilir. Karakterleri çok sevdim, onlar sanki uzun zamandır tanıdığım insanlardı, bütün maceralarında yaşadıkları her anda onlarla birlikteymişim gibi sanki yanlarından hiç ayrılmak istemediğim yakın arkadaşlarımdılar.
Konu olarak; Çok yakın arkadaş olan Masaru ve Shinji’nin arkadaşlık ilişkisini irdeleyen film, lise yıllarında okulun en haylaz ikili okul dışında her şeye ilgi duyuyorlar, hikaye onlar ve arkadaşlıkları üzerinden ilerliyor. Zamanla birbirlerinden kopuyor ve aynı zamanda hızla yükselmelerinin ardından hataları ya da seçimleri yüzünden hızlı bir düşüşe geçmeleriyle devam ediyor. Ancak onların haricinde başka karakterlerin hayatlarına da eşlik ediyoruz. Her karakter o kadar detaylı ve uyumlu ki filme, her birini ayrı ayrı sevdim ancak filmde anlamlı bulduklarım ara sıra ekrana çıkan iki stand-up komedyen arkadaş oldu. Okul hayatlarında herkesin dalgaya aldığı kimseler olsalarda filmin sonunda en mutlu ve başarılı karakterler olarak filmi bitiriyorlar. Masaru ve Shinji’nin zamanla önemsedikleri hayatlarının kısa ve ciiddiye almaları gerektiği düşüncesine karşılık mutlu olan ve başarıya ulaşan komedyenler tarafından aslında hayatla dalga geçmenin onu ciddiye almaktan çok daha büyük bir başarı olduğunu kanıtlıyor.
Bu komedyenler üzerinden kendi geçmişine atıfta bulunduğunu düşünüyorum, birkaç röportajında; zamanında çoğu arkadaşının yakuzaya katıldığından ancak kendisinin ise komedyenliği seçtiğinden bahseder.
Çok alakasız gelebilir ama ben edebiyatta Murakami’de sevdiğim, keyif aldığım anlatımı ve inceliği sinemada Kitano’da buluyorum, ikisininde nevi şahsına münhasır kişilikleri var, ancak bana hissettirdikleri uzaktan yakından çok benziyor, özellikle bugün okuduğum ‘bir kediyi terk etmek - babam hakkında’ isimli Murakami kitabından sonra bundan daha bir emin oldum.
Müzikleri de Joe Hisaishi, haliyle ayrı bir mükemmellik sunmuş filme.
İzlediğim yapımlarda en çok dikkatimi çeken kısım sanırım müzikleri, zevkime hitap etmeyen bir filmi bile güzelleştirecek bir unsur. Bu yapım için sanatçının müzikleri daha iyi olabilirmiş gibi düşüncelere denk geldim, alakasız ama mükemmel bir müzik duymaktansa duyduğum zaman bana yapımı anımsatan müzikler daha uygun bir seçim gibi geliyor, en iyisinden ziyade en uygunu yapımı mükemmel kılmış, ki bana kalırsa sanatçı her yapıma uygun müzikler yapıyor daha ne olsun. Bu incelemeyi de bu film için yaptığı albümü dinlerken yazdım, izlemeseniz de bu albümü muhakkak dinlemenizi öneririm.