Fantastik, bilimkurgu filmileri çok ilgimi çekmez. Bu alanda da çok fazla film izlediğimi söyleyemem. Fakat bu filmin senaryosuyla hem kişisel bir sorgulama hem de toplumsal bir sorgulama ile seyirciye eğlenceli bir film sunulmuş. Görsel olarak aktarımı hakkında çok fazla şey…devamıFantastik, bilimkurgu filmileri çok ilgimi çekmez. Bu alanda da çok fazla film izlediğimi söyleyemem. Fakat bu filmin senaryosuyla hem kişisel bir sorgulama hem de toplumsal bir sorgulama ile seyirciye eğlenceli bir film sunulmuş.
Görsel olarak aktarımı hakkında çok fazla şey söyleyemem ama filmi ilk açtığımda, henüz filmin başında Larry karakterinin yaşadığı talihsiz olayların ve hayatını değiştirmek için “keşke böyle yapmasaydım” düşüncesini, dış sesten açıkça dinliyoruz. Sinema filmlerinden seyir zevkimizi arttırabilmek için çoğumuzun fark etmediği fakat bize anlatılmak istenen olayın alt metni olarak bazı açılar ile fikir sahibi olmak mümkün. Burada da işin içine teknik ve kullanılan tekniğin başarılı bir şekilde aktarılmasıyla seyir zevki güzel, karakterle ilgili fikir sahibi olmamız için açılar giriyor. Üst açı, alt açı, vs. Bu filmi ilk açtığımda Larry karakterinin küçük versiyonunu gördüm. Bir beyzbol maçı, atılan topun ıskalanması ve sonrasında yaşanan hayal kırıklığı sahnesi... Bu sahnede Larry karakteri, uğradığı hüsran sonucunda üzgün bir şekilde soyunma odasında oturuyor. Bu sahnenin çekimi alt açıyla yapılmış. Bu ayrıntıyı görünce aklımda kocaman bir soru işareti ve hatalı çekim olduğu düşüncesi oluştu. Çünkü sinemada alt çekim açısı, genellikle kötü karakterlerin kibrini, kendilerini üstün görmelerini ve karşısında her kim olursa olsun, kendisini çok güçlü göstermek amacıyla kullanılan bir açı olarak öğrendim. Bazı filmlerde de mekan(Cami, Kilise, Tarihi Eserler, vs.) tanıtımı için insanların kafasında muazzamlık ve olağanüstülük mesajı oluşturmak için kullanılıyor. Bu filmde ise bunların tam tersi bir durum söz konusu olunca aklıma şu düşünce geldi:”Bu bir hatalı çekim, yönetmen böyle bir çekimi neden ve ne için yapmış olabilir ki?” Bu biraz beni filme bağlayan, izleme şevkimi arttıran bir sebep oldu. Merak ilkesi dediğimiz olayı sadece bir görüntü ile aktarmış James Orr. Sonrasında filmin hikayesi akmaya başlayınca her şeyin farkına vardım. Filmde bir mucize olması gerekiyordu. Bu mucize de fantastik ögeler kullanılarak gerçekleştiriliyor. Bu olaylar gelişince hemen ‘hata’ olarak değerlendirdiğim düşüncemin aslında mükemmel bir detay olduğunu anladım. İşler tam tersine döndü. Bir sinemacının film çekerken hata yapması ve bunu fark etmemesi çok doğal bir şey. Yüzlerce görüntü arasından en iyisini seçip kurgu kısmına geçildiği zaman ‘en iyi görüntümüz bu olmuş’ denilebiliyor. Hatta bazı yönetmenler hataların farkında olmasına ramen o görüntünün bir hata içermesinden çok farklı mesajlar çıkarabiliyor. O zaman da keşfedilen mesaj, hatanın önüne geçiyor. Ama bu filmde çekilen görüntü hata içermiyor. Tam tersine filmin tüm akışının özetini, fikrini ve merak ilkesinin arttırılması sağlanmış. Filmin başında alt açıyla çekilen sahne filmin hikayesini, filmin sonunda çekilen üst açı da filmin mesajını veriyor. Filmin mesajı zaten senaryonun gelişimi ve sonuçlanması ile açıkça veriliyor. Fakat son sahne filmin mesajından çok daha fazlasını veriyor. Çok aşırı beğendiğim bir film diyemem. Eksik yönleri fazlaydı. Eğlendiğimi ve kendi kendimi sorgulamama sebep olduğu için filmde kendimden bazı parçalar buldum. Bu yüzden filmi izlemek beni mutlu etti. Bazen elinizdekilerle yetinmeyi bilmek gerek, değil mi? :)
Filmin senaryosunun biraz karışık olduğunu söyleyebilirim. Yani bir sahne öyleyken bir sahne böyle gibi bir olay meydana geliyor. Ben bu senaryoyu okuyan, ezberleyen ve uygulamasını yapan oyuncuların zorlandığını hissettim. Böyle bir senaryoyu hayata geçirmek kolay değil. Seyircinin bazı yerlerde kafası karışabilir. Mantıklı ve gerçekçi bakarsak filmin bazı noktaları açık uçlu bırakılmış. Bunun sebebi de kader kavramı ile açıklanmış. Fena bir film değildi. Son olarak en çok beğendiğim sahne filmin başındaki tadilat yaptırılan adamla Larry arasında geçen diyalog oldu. Tadilatçının doğallı beni çok güldürdü. Adamın rahatlığı beni bile rahatlattı yahu.
Bu filmi tavsiye eden @percy_jackson’a teşekkür ederim. Spoiler olur mu bilmiyorum ama uzun zamandır mutlu sonla biten bir film izlemememiştim. Bu biraz bana geçmişte izlediğim klasik filmleri hatırlattı. Tabii çoğu film mutlu sonla biter genelde ama bu filmdeki farklılığın beni mutlu bir başlangıç ile uğurlaması olduğunu söyleyebilirim.